Anılan maddenin birinci fıkrası gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için başlıca iki şartın gerçekleşmiş olması gerekmektedir. İlki, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması, diğeri ise ortak hayatın çekilmez hâle gelmiş bulunmasıdır. Genel boşanma sebeplerini düzenleyen ve yukarıya alınan madde hükmü somutlaştırılmamış veya ayrıntıları ile belirtilmemiş, birçok konuda evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı noktasında hâkime takdir hakkı tanımıştır. Dolayısıyla olayın özellikleri, oluş biçimi, eşlerin kültürel ve sosyal durumları, eğitim durumları, mali durumları, eşlerin birbirleri ve çocukları ile olan ilişkileri, yaşadıkları çevrenin özellikleri, toplumun değer yargıları gibi hususlar dikkate alınarak evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı tespit edilecektir....
Mahkemece düzenlenen gerekçeli kararda; "..toplanan bütün bilgi ve belgeler, görgüye dayalı tanık anlatımları ile birlikte değerlendirildiğinde; davalının kusurlu tutum ve davranışları neticesinde evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında ve boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin tamamen kusurlu olduğu, davalı eşin tam kusuru nedeniyle taraflar arasında müşterek hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabit olmakla olayların akışı karşısında bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine ve de evlilik birliğinin devamında taraflar ve toplum (kamu) için bir fayda kalmadığı" şeklinde belirtilerek yetersiz gerekçe ile erkeğin boşanma davasının reddine, kadının karşı boşanma davasının kabulüne karar verilmiş, ancak tarafların boşanmaya yol açan kusurlu davranışları ile maddi ve manevi tazminatı oluşturan eylemlerin nelerden ibaret olduğu...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı mirasçıları vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkili T1 tarafından davalı kadın aleyhine evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması nedeni boşanma davası açıldığını, dava devam ederken müvekkilin vefat ettiğini, mirasçıların davaya devam ettiğini, davalı kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında asıl kusurlu olduğunun tespiti ile mirasçılık sıfatının sona ermesini talep ettiklerini, davalı kadının kusurlu olduğunu, kadının bu evliliği maddi çıkarları için yaptığını, yerel mahkemenin kusura ilişkin değerlendirme ve tespitlerinin hatalı olduğunu, arz ve izah ettikleri üzere yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, davalı kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında asıl ve ağır kusurlu olduğunun tespitine karar verilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı kadın üzerinde bırakılmasını talep ederek kararı istinaf etmiştir....
Mahkemece, evlilik birliğinin sona ermesine neden olan olaylar olarak; davacı erkeğin evin kilidini değiştirmesi, davalı kadının ise evden ayrılması gösterilmiş ve hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmemiştir. Fiili ayrılık tek başına boşanma sebebi değildir. Terk hukuki sebebine dayalı bir dava da bulunmamaktadır. Davacı erkeğin, hoşgörü ile karşılanan olaydan sonra başka bir güven sarsıcı davranışta bulunduğu da kanıtlanamamıştır. Müşterek evin kilidini değiştiren davacı erkek evlilik birliğinin sona ermesine neden olan olaylarda tam kusurludur. Türk Medeni Kanununun 166. maddesinde "evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerin her birinin boşanma davası açabileceği" hükme bağlanmıştır. Bu hükmü, tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamak ve değerlendirmek doğru değildir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Türk Medeni Kanunu'nun 166/1- 2. maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir ki, olayımızda taraflar arasında evlilik birliği temelinden sarsılmış ve TMK.nın 166/1. maddesi koşulları oluşmuştur. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır....
Anılan maddenin birinci fıkrası gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için başlıca iki şartın gerçekleşmiş olması gerekmektedir. İlki, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması, diğeri ise ortak hayatın çekilmez hâle gelmiş bulunmasıdır. Genel boşanma sebeplerini düzenleyen ve yukarıya alınan madde hükmü somutlaştırılmamış veya ayrıntıları ile belirtilmemiş bir çok konuda evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı noktasında hâkime takdir hakkı tanımıştır. Dolayısıyla olayın özellikleri, oluş biçimi, eşlerin kültürel sosyal durumları, eğitim durumları, mali durumları, eşlerin birbirleri ve çocukları ile olan ilişkileri, yaşadıkları çevrenin özellikleri, toplumun değer yargıları gibi hususlar dikkate alınarak evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı tespit edilecektir....
Dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma talebine ilişkindir. Tarafların ekonomik ve sosyal durum araştırılması için yazılan müzekkerelere cevap verildiği, verilen cevabi tutanakta davacı kadının, çalışmadığı, geçimine babası ve iki kardeşi ile birlikte sağladığı, onlarla birlikte kaldığının tespit edildiği, davalı kocanın ise işsiz olduğu, ailesinin yanında kaldığı, kirada oturduğu, aylık 500,00.-TL kira ödediğinin tespit edilerek bildirildiği görülmüştür. TMK'nın 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanmaya karar verebilmek için taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve bu duruma davalının az da olsa kusurlu davranışıyla sebebiyet vermesi gerekir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1325 KARAR NO : 2022/20 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇAYELİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/09/2021 NUMARASI : 2019/254 ESAS - 2021/202 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA (EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİ İLE BOŞANMA (ÇEKİŞMELİ)) KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile 10/05/1989 tarihinde evlendiklerini, bu evlilikten Barış ve Mehmet Akif isimli iki çocukları olduğunu, evlilik başladığı sıralarda davalı ile aralarında ufak tefek anlaşmazlıklar olmuşsa da evlilik birliğine olan inancı ile evliliklerini bugüne kadar devam ettirmek için elinden gelen bütün çabayı sarf ettiğini, fakat davalının başka erkeklerle ilişkisi olduğunu, bu...
Boşanma kararı verilebilmesi için TMK 166/1- 2 maddesi gereğince evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının ispatlanması gerekeceği, dosya kapsamından doğrudan taraflar arasında evlilik birliğinin davalı erkekten kaynaklanan sebepler ile ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek derecede bir geçimsizliği, kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilemediği anlaşılmıştır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/409 KARAR NO : 2023/409 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ŞARKIŞLA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/11/2022 NUMARASI : 2021/145 ESAS 2022/360 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : DAVALI : AHET ÖZER-- Üyük Küme Evleri No:27 Üyük Şarkışla/ SİVAS VEKİLİ : Av....