Davalı vekili, duruşmadaki beyanında; kendilerinin davacı ... aleyhine 2013/417 Esas sayılı dosyada terk sebebine dayalı boşanma davası açtıklarını, duruşmasının 28 Kasım tarihinde olduğunu; Yargıtayın kararlarına göre, terk sebebine dayalı davalarda evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayanılarak açılan dava hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, terkin neticelerini ortadan kaldırmadığını, bu sebeple, açılan davanın reddini talep ettiklerini, ayrıca süresinde delil listesi sunulmadığını ön inceleme duruşmasında takipsizlik nedeni ile işlemden kaldırıldığını delil sunulmasına muvafakatlerinin olmadığını savunarak; davanın reddini istemiştir....
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma, ve ziynet alacağı davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadının ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı- karşı davacı erkek vekili tarafından velâyet, kusur belirlemesi, ziynet alacağı, kabul edilen tazminatlar, karşı davada reddolunan tazminatlar, asıl boşanma davasının kabulü yönünden, davacı- karşı davalı vekili tarafından katılma yolu ile karşı boşanma davasının kabulü yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince ... kadın için tedbir ve yoksulluk nafakasına yönelik kabul veya redde ilişkin bir gerekçe bulunmadığı, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunduğu gerekçesi ile hükmün tamamen kaldırılmasına ve dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ TMK'nın 166/1- 2. maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için, evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olmasının gerektiği, dinlenen tanıklarının beyanlarının duyuma dayalı olduğu, bu haliyle davacının iddia ettiği vakıaların ve davalının kusurlu davranışlarının ispat edilemediği, davalının boşanmayı kabulünün de anlaşmalı boşanma davası dışında sonuç doğurmayacağı anlaşılmakla, davacı tarafça açılan terk ve evlilik birliğinin temelden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davasının reddine ve ispat edilemediğinden ziynet alacağı talebinin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı kadın vekili istinaf dilekçesi ile; usul ve yasaya aykırı kararın kaldırılarak tarafların boşanmalarına ve ziynet alacağı talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 11/11/2021 NUMARASI : 2020/285 ESAS - 2021/639 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : VEKİLİ : Av. YALÇIN CABAR DAVALI-DAVACI : SELMA ORUÇ - BİR. DAVA KONUSU : Zina ve Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni ile Boşanma BİR....
DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı - karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında evlilik birliğinin fiilen sona erdiğini, tarafların boşanmalarına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava etmiştir....
HMK'nun 361/1. maddeleri gereğince boşanma ve fer'ileri yönünden kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay'a temyizi kabil, ziynet alacağı davası yönünden HMK 362/1- a md. uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi....
Mahkemece; davalı karşı davacı erkeğin davacı karşı davalı kadına şiddet uyguladığı, ailesi ile görüştürmediği, hakaret ettiği, evlilik birliğinin davalı karşı davacının kusurlu hareketleri nedeni ile temelinden sarsıldığı, davacı karşı davalı kadının kusurunun ispat edilemediği gerekçesi ile asıl davanın kabulü ile tarafların TMK.nun 166/1 maddesi gereğince boşanmalarına, karşı davanın reddine karar verilmiştir. Davalı karşı davacı vekili talimat yolu ile dinlenen tanıklarının usulünce dinlenmediğini iddia etmiş ise de; davalı karşı davacı erkek tanıklarının talimat yolu ile alınan ifadelerinde açılan boşanma davasına ilişkin bilgi ve görgülerinin tespit edildiği anlaşılmakla, bu yöne ilişkin istinaf talebi yerinde görülmemiştir. Evlilik birliği, eşlerin ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa boşanmaya karar verilebilir....
Asıl dava, TMK'nın 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelden sarsılmasına dayalı boşanma ve fer'ilerine, karşı dava ise TMK'nın 166/1. maddesi uyarınca açılan evlilik birliğinin temelden sarsılmasına dayalı boşanma ve fer'ileri ile ziynet alacağına ilişkindir. 1- Tarafların boşanma davalarına yönelik istinaf itirazlarının incelenmesinde; Davacı-karşı davalı tarafından açılan davada vakıa olarak davalı-karşı davacı ile 1 ay evli kalmalarına rağmen davalı-karşı davacının ayağındaki rahatsızlık nedeni ile eşler arasında cinsel ilişkinin hiç kurulamadığı ya da zorlukla kurulduğu vakıasına dayanılmıştır....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı-karşı davalı vekili; cevap dilekçesinin süresinde olmamasına rağmen hükme esas alınması, kusur durumu, ziynet alacağı, nafaka ve tazminatlar yönünden kararın bozulması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı-karşı davacı vekili; boşanmaya bir itirazları olmadığını belirterek, tazminat ve nafaka ile ziynet alacağının reddedilen miktarları yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: HMK'nın 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Asıl dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma, karşı dava ise ziynet alacağına ilişkindir. Davalı-karşı davacının ziynet alacağına yönelik davasının bu dosyadan tefrik edilerek, tarafların istinaf istemlerinin tefrik edilen dosya üzerinden incelenmesine karar vermek gerekmiştir....
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekilince kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi ve ferileri, ziynet eşyası alacağının kabul edilen kısmı,davalı-davacı kadın vekilince erkeğin davası, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatların miktarları, ziynet eşyasının reddedilen kısmı, yargılama giderleri ile vekalet ücreti yönlerinden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; Dosya içeriğine göre kabul edilen ziynet alacağı bedeli olan 85.441,00 TL ve ziynet alacağının reddedilen kısmı olan 60.595,00 TL'si taraflarca aleyhe olan yönlerden temyiz edilmiş olup, bu miktarların Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 238.735,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; taraf vekillerinin kabul ve reddedilen ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçelerinin reddine karar vermek gerekmiştir...