Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

BOZMA ÖNCESİ İSTİNAF KARARI: Dairemizce yapılan yargılama sonunda; davalı-davacının tedbir nafakası ve iştirak nafakalarına yönelik istinaf isteminin esastan reddine, asıl davanın ve kabulü ile kusur durumuna yönelik istinaf istemlerinin kabulüne karar verilmiştir. TEMYİZ SEBEPLERİ: Davacı-davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararını birleşen dava, tazminat ve nafaka miktarları ile ÜFE oranında artış yapılması ve vekalet ücreti yönlerinden temyiz kanun yoluna taşımıştır. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: HMK'nın 355. maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Asıl dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve velayete, birleşen dava evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma, boşanmanın fer'ileri ile ziynet alacağına ilişkindir....

İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı koca vekili; boşanma davasının kabulü, kusur tespiti, kadın yararına hükmedilen tazminatlar, nafakalar ile ziynet alacağına yönelik istinaf talebinde bulunmuştur. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava, evlilik birliğinin sarsılması (TMK md.166/1,2) hukuki sebebine dayalı boşanma ve ziynet eşyası talebine ilişkindir. İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir (HMK md.355). Davalı kocanın; boşanma, kusur tespiti, kadın yararına hükmedilen tazminat ve nafakalara yönelik istinaf talebine hasren yapılan incelemede; Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. (2) Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır....

iddialarının asılsız ve gerçek dışı olduğunu ve kabul etmediklerini davalı kadının kendisine ve çocuklara zarar verebilecek ruh hali içinde olduğunu, daha önce açılan ve boşanma davasının reddine dair verilen kararın kesinleşmesinden itibaren dört yıl üç ay on iki gündür evlilik birliğini kurmamaları ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini ve müşterek çocukların velâyetlerinin müvekkiline verilmesini talep etmiştir....

    DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı tarafın 1988 yılında evlendiklerini, müşterek yaşları reşit olan iki tane çocuklarının bulunduğunu, müvekkilinin 2012 yılında evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davası açılmış olduğunu, usul bilgisi eksikliğinden davanın reddine karar verildiğini verilen kararın 2013 yılında kesinleştiğini, tarafların fiilen son dört yıldır ayrı yaşadıklarını belirterek tarafların boşanmalarına, boşanma davası neticesinde katkı payı alacağı, maddi ve manevi tazminat taleplerinin saklı tutulmasını talep ve dava etmiştir....

    Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; "tarafların evlilik birliğinin davacı eşin az, davalı eşin ise ağır basan kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığı, davacının da karşılıklı hakaret, çocuklarına karşı ilgisiz davranma gibi eylemleri nedeni ile az da olsa kusurunun bulunduğu, evlilik birliğinin devamında taraflar açısından mevcut veya beklenen bir menfaatin kalmadığı anlaşılmakla davacının evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayanan boşanma talebinin kabulüne, tarafların TMK’nın 166/1. maddesi uyarınca boşanmalarına," karar verilmiş ise de; davacı KADINA ve davalı KOCAYA yüklenen kusurların hangileri olduğu tespit edilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

    Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, boşanma davası ve ferileri yönünden kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık, ziynet alacağı talebi yönünden ise KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi....

    Asıl dava, TMK’nın 166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile boşanma ve ferileri, birleşen dava ise TMK’nın 166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile boşanma, ferileri ve ziynet alacağına ilişkindir. 1- Davalı-davacının kusur, asıl davanın kabulü, birleşen davanın reddine ilişkin istinaf itirazlarının incelenmesinde; Mahkeme tarafından; davalı-davacı kadının,başka erkeklerle görüşmek sureti ile güven sarsıcı davranışta bulunduğu, bu erkeklerin kendisini tehdit etmesi nedeni ile bu kişilere poşet içerisinde altın ve para gönderdiği, boşanmaya neden olan olaylarda davalı-davacı kadının tam kusurlu olduğuna karar verilmişse de bunun yanında davacı-davalı kocanın, bağımsız konut açmadığına dair iddianın ilk derece mahkemesi tarafından birlikte oturulan konutun, bağımsız konut olduğu değerlendirilerek, kusur kapsamı dışında tutulduğu, oysa dosya kapsamı uyarınca tarafların ve kayınbabanın oturduğu evin girişinin aynı avludan...

    Asıl dava, TMK.nun 166/1.maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile boşanma ve ferilerine, birleşen dava ise TMK.nun 166/1.maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile boşanma, ferileri ve ziynet alacağına ilişkindir. Davalı-karşı davacının karşı davasında, boşanma talebi bulunmamaktadır. Davalı-karşı davacının talebi boşanma davasından bağımsız olarak açılan boşanma davasının fer'isi olan TMK'nın 174/1- 2. maddesi kapsamında 30.000,00 TL maddi, 30.000,00 TL manevi tazminata ve TMK'nın 175.maddesi uyarınca aylık 750,00 TL yoksulluk nafakasına ilişkindir. Davalı-karşı davacının her bir talebi ayrı ayrı nispi harca tabidir. Davalı-karşı davacı tarafından karşı dava dilekçesi verilirken 35,90 TL başvurma harcı, 35,90 TL de peşin harç yatırılmıştır....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/10/2021 NUMARASI : 2021/260ESAS 2021/501 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı-davalı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı - davacı eşi ile görücü usulü ile evlendiğini davalı eşinin evliliklerinin ilk günlerinden itibaren sorun çıkarmaya başladığını, evlilik birliğinin üzerine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmediğini,davalı eşin 18 Mart 2018 tarihinden itibaren evine dönmediğini, eşini ve çocuklarını arayıp sormadığını, tarafların artık müşterek evlilik hayatanı idame edemedikleri ve aralarında yalnızca soyut bir akit kaldığının aşikar olduğunu, iddia ederek boşanma...

    Asıl dava, TMK'nın 166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile boşanma ve fer'ileri ile çeyiz alacağı ve ziynet alacağına, karşı dava ise, TMK'nın 166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. 1- Davalı-karşı davacının asıl davanın boşanma dışındaki kısımları ile reddedilen karşı davaya, davacı-karşı davalının ise nafaka ve tazminatlara yönelik istinaf itirazlarının incelenmesinde; Toplanan deliller ve dosya kapsamı uyarınca; davalı-karşı davacı erkeğin dava dilekçesinde ve devam eden yargılamanın tüm aşamalarında ve istinaf dilekçesinde, davacı-karşı davalı ile cinsel ilişki yaşayamadıkları, bu hususta davacı-karşı davalının doktora götürüldüğünü, ancak muayene olmadan kaçtığı iddiaları karşısında, davacı-karşı davalının tam teşekküllü devlet hastanesine sevk edilerek cinsel ilişki yaşamakta sıkıntı olup olmadığına dair doktor raporu alınmadan yargılamaya devam edilip deliller toplanmadan karar...

    UYAP Entegrasyonu