Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

isimli bir kişi ile sms ve telefon görüşmeleri yaptığını, evlilik dışı ilişki yaşadığı kişiye saat aldığını, çeşitli kişilerle ilişki yaşamayı yaşam tarzı olarak benimsediğini belirterek zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebepleri ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline verilmesine, müşterek çocuk lehine 750 TL tedbir-iştirak nafakası ile müvekkili lehine 50.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini istemiştir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan boşanma davasında (TMK m.166/1) davacı taraf, kararın tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve ferilerine ilişkin (TMK m.166/1) eldeki davada, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK md. 355) mahkememizce yapılan inceleme sonucunda; Mahkemece delillerin toplandığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmadığı sabit olup mahkemenin ret gerekçesinde isabetsizlik yoktur. Sonuç olarak; İlk Derece Mahkemesinin kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, usul ve kanuna uygun olan hükme karşı davacı tarafın istinaf taleplerinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-1 bendi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

" ilişkin hüküm kurulmasına karar verilmesi gerektiği, davalı-davacı erkek vekili tarafından zina ve evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı açılan boşanma davasında; davalı-davacı erkeğin zina davası subuta ermediğinden, erkek vekilinin açtığı zina hukuku sebebine dayalı açılan boşanma davası reddedilmekle evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı davacı kadının açtığı boşanma davasında, zina vakasına dayalı kusurun, ... kadının kusurundan çıkarılması gerektiğinden davalı-davacı erkeğin ağır kusurlu, ... kadının ise az kusurlu olduğuna yönelik tespit yapılarak erkeğin boşanmanın fer'isi olan manevî tazminat isteminin de reddi reddi gerektiği gerekçesiyle kadının istinaf talebinin kabulü ile zina hukuki sebebine dayalı olarak açılan bileşen davanın reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan birleşen dava konusunda karar verilmesine yar olmadığına, erkeğin manevi tazminat talebinin reddine...

    DAVA Davacı-davalı vekili dava dilekçesinde, evlilik birliğinin erkeğin kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedeniyle boşanmalarına ve kadın eş lehine boşanmanın fer'îlerine hükmedilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı-davacı vekili asıl davaya cevap ve karşı dava dilekçesinde, dava dilekçesindeki iddiaların doğru olmadığını, evlilik birliğinin kadının kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını ve kadının sadakatsiz olduğunu iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve zina hukuki sebebine dayalı olarak boşanmalarına ve erkek eş lehine boşanmanın fer'îlerine hükmedilmesini talep etmiştir. III....

      Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı erkek, zina (TMK m. 161), davalı-karşı davacı kadın ise evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı olarak boşanma talep etmiş, mahkemece "asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına" karar verildiği halde, hükmün gerekçesinde "tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı" gerekçesiyle boşanmalarına karar verildiği belirtilmiştir. Davacı-karşı davalı erkeğin münhasıran zina hukuki sebebine dayalı boşanma davasının kabulüne karar verildiği halde, hükmün gerekçesinde "tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı" gerekçesiyle boşanmalarına karar verildiğinin belirtilmesi suretiyle, gerekçe ile hüküm arasında çelişki oluşturulmuştur (HMK m. 297). Gerekçe ile hüküm arasında oluşan çelişki tek başına bozma sebebi oluşturduğundan, hükmün münhasıran bu sebeple bozulması gerekmiştir....

        Davacı dava dilekçesinde zina olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle terditli boşanma davası açmış, Mahkemece, davanın yalnızca 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesine dayalı olduğu şeklinde hukuki nitelendirme yapılmış ve deliller bu çerçevede değerlendirilerek karar verilmiştir. Hal bu ki Mahkemece, davanın öncelikle zina nedeniyle özel boşanma sebebine, olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı dava olması nedeniyle öncelikle zina nedenli dava yönünden değerlendirme yapılması, olmadığı takdirde terditli evlilik birliğinin temelinden sarsılması davası yönünden değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekirken, hatalı hukuki nitelendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup, kararın bu gerekçeyle bozulması gerekmiştir. VI. KARAR Açıklanan sebeplerle; 1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, 2....

          Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve ferilerine ilişkin (TMK m.166/1) eldeki davada, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK md. 355) mahkememizce yapılan inceleme sonucunda; İlk derece mahkemesince; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, Bu itibarla; TMK'nun 166/1.maddesi uyarınca boşanmaya karar verilmesinde ve kusura ilişkin yapılan değerlendirmede, gerçekleşen kusur durumuna göre evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı sabit olup, davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinde, Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan özellikle eşlerin barınmasına, geçimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır...

          GEREKÇE; Dava, evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine bağlı boşanma davasıdır. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. İncelenen aile nüfus kayıtlarına göre tarafların; 28/01/1994 tarihinde evlenmiş oldukları, bu evliliklerinden müşterek reşit çocuklarının olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, davacı tanığının tarafların evlilik içi ilişkileri hakkında bilgi ve görgüsünün bulunmadığı, davacının dava dilekçesindeki iddialar konusunda başkaca delil ibraz etmediği böylelikle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını gösterir ve boşanmayı gerektirir şekilde davalının kusurundan kaynaklanan bir geçimsizliğin davacı tarafça ispat edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....

          GEREKÇE: Dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma istemine ilişkindir. HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Mahkemece ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Türk Medeni Kanununun 166/1- 2. maddesi uyarınca: boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması ve bu duruma davalının az da olsa kusurlu davranışı ile sebebiyet vermesi gerekir....

          Davalı-karşı davacı erkek vekilinin; erkeğin reddedilen evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı boşanma davası ve kusur tespitine yönelik istinaf taleplerinin incelenmesinde; Mahkemece "davalı-karşı davacı koca olan Fatih Tükenmez'in eşine karşı fiziki şiddet, sözlü şiddet ve aşağılama içeren davranışlarının olduğu bu konudaki şiddet olayından sonraki samimi ve inandırıcı tanık anlatımları ve küçük torununun şiddet konusunda ki tanıklığı göz önüne alınarak Fatih'in ağır kusurlu olduğu ve evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tamamen kusurlu bulunduğu bu bağlamda davacı karşı davalı Fatma'nın evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davasının kanıtlandığı buna karşılık davalı karşı davacının evlilik birliğinin temelinden sarsılması yönündeki karşı davasındaki iddiaların soyut nitelikte olduğu ve dosya içeriği ve tanık içeriğine göre kanıtlanmadığı, kadının pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebine dayalı boşanma davasında ise toplanan delillere göre zulüm...

          UYAP Entegrasyonu