"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Mahkemece, "taraflar arasında geçimsizlik bulunduğu, tarafların sürekli tartıştıklarının sabit olduğu, barışma ve bir araya gelme ihtimallerinin olmadığı, her iki tarafın da boşanmayı istediği, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, evlilik birliğinin devamında hukuki ve fiili yarar kalmadığı" gerekçesiyle boşanmalarına karar verilmiş ise de; davalı kadından kaynaklanan boşanmayı gerektiren maddi bir vakıa da ispatlanmamıştır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 18/02/2019 NUMARASI : 2017/923 ESAS - 2019/107 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; İzmir 3....
Eldeki dava ilkin TMK.nun 166/1. maddesi kapsamında açılmış boşanma davası olması nedeniyle dava tarihinde hak düşürücü sürenin kesildiği veya durduğu kabul edilemez. İlk derece mahkemesince davacının zina sebebine dayalı boşanma talebinin hak düşürücü sürenin dolmuş olma nedeniyle reddi kararında isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacı vekilinin, davacının TMK.nun 166/1. maddesi kapsamında kusur tespiti ve boşanma talebinin reddi kararına dair istinaf başvurusu yönünden; TMK.nun 166/1. maddesinde "Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenemeyecek derecede temelinden sarsılmış olarsa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir." denilmektedir....
Evlilik birliğinin sarsılmasına dayalı dava hakkı 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu 166/1. maddesinde: "Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir." şeklinde düzenlenmiş, yine aynı maddenin devamında: “Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir.” şeklinde düzenlenmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 166. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davasında, gerçekleşen maddi olayla evlilik birliğinin sarsılmış olduğu ve bu maddi olaya rağmen ortak yaşamın çekilmez hale geldiğinin iddia ve ispat edilmesi öncelikli koşuldur....
Türk Medeni Kanununun 166. maddesinde "evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerin her birinin boşanma davası açabileceği" hükme bağlanmıştır. Bu hükmü, tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamak ve değerlendirmek doğru değildir. Çünkü böyle bir düşünce, kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer. Diğer taraftan gene böyle bir düşünce tek taraflı irade ile sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya çıkarır. Boşanmayı elde etmek isteyen kişi karşı tarafın hiçbir eylem ve davranışı söz konusu olmadan, evlilik birliğini, devamı beklenmeyecek derecede temelinden sarsar, sonra da mademki birlik artık sarsılmış diyerekten boşanma doğrultusunda hüküm kurulmasını talep edebilir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/286 KARAR NO : 2021/288 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : VAKFIKEBİR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/12/2020 NUMARASI : 2019/308 ESAS - 2020/508 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA (EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİ İLE BOŞANMA (ÇEKİŞMELİ)) KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkilinin 2017 yılında evlendiklerini, bu evlilikten müşterek çocuklarının bulunmadığını, davalı eşin üzerine düşen görevleri yerine getirmediğini, davalı ile müvekkili ile aralarında olan görüş ayrılıkları, yaşam tarzı, gelenek ve görenek farklılıkları nedeniyle tartışmalar olduğunu, kavgaların düğün zamanı başladığını ve davalı eş tarafından zaman içinde hiçbir...
birliğini temelinden sarsmış gibi nitelendirmesi kabul edilebilir bir durum olmadığını, bu nedenle mevcut boşanma sürecinden bile son derece etkilenen müvekkilim içim olası boşanma halinde bugüne değin yaşadığı, acı, elem ve üzüntünün kısmen de olsa telafisi için 50.000,00....
HD 2019/1441 E, 2021/715 K) Boşanma talebi yönünden yapılan değerlendirmede; TMK 166/1- 2 maddesine göre evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Bu kapsamda dava açan tarafın kusursuz yada daha az kusurlu olması yahut fazla kusurlu olmasına karşın davalının bir itirazının bulunmaması ya da itirazı bulunmasına karşın bu itirazın hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olması ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmaması gerekmektedir. Dosya incelendiğinde davacı-birleşen davalı kadının hafif kusurlu, davalı-birleşen davacı erkeğin ise ağır kusurlu olduğu, sabit görülen eylemler nedeniyle evlilik birliğinin, ortak hayatın sürdürülmesi taraflardan beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığı anlaşılarak asıl dava ve birleşen davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir....
Maddesi gereğince EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİYLE BOŞANMALARINA, 2- Davacı kadının tedbir nafakası isteminin kısmen kabulü ile; Dava tarihinden itibaren ve tahsilde tekerrüre neden olmamak kaydı ile boşanma hükmü kesinleşinceye kadar 1.000,00- TL tedbir nafakasının davalı kocadan alınarak davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine 3- Davacı kadının yoksulluk nafakasına yönelik isteminin kısmen kabulü ile boşanmaya ilişkin hükmün kesinleşmesinden itibaren aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasının davalı kocadan alınarak davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 4- Davacı kadının TMK.'nun 174/1 maddesi kapsamında maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 40.000,00 TL maddi tazminatın davalı kocadan alınarak davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 5- Davacı kadının TMK.'...
Türk Medeni Kanununun 166. maddesinde "evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerin her birinin boşanma davası açabileceği" hükme bağlanmıştır. Bu hükmü, tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamak ve değerlendirmek doğru değildir. Çünkü böyle bir düşünce, kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer. Diğer taraftan gene böyle bir düşünce tek taraflı irade ile sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya çıkarır. Boşanmayı elde etmek isteyen kişi karşı tarafın hiçbir eylem ve davranışı söz konusu olmadan, evlilik birliğini, devamı beklenmeyecek derecede temelinden sarsar, sonra da mademki birlik artık sarsılmış diyerekten boşanma doğrultusunda hüküm kurulmasını talep edebilir....