Mahkemece ise tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda uyuşmazlığın davalının kusurlu davranışları nedeniyle tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı hususunun tespiti olduğu saptanmıştır. Davacı istinaf dilekçesinde, 5. Maddede Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasından dolayı açılan davamızın ve genel boşanma sebebine dayanılmasının kabulüne karar verilmesini istemiştir. Mahkemece kurulan hüküm dava sebebinin davacıya açıklattırılmadığı görülmüştür. Mahkemece yapılacak iş davacı vekiline dava sebebinin TMK'nun 164. Maddesindeki Terke dayalı Boşanma veya TMK'nun 166. Maddesinde tanımlanan Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılmasına yönelik dava mı olduğu açıklattırılarak, TMK'nun 166. Maddesine dayandığı takdirde delillerin toplanarak sonucu uyarınca karar verilmesi gerekir....
Maddenin bir ve ikinci fıkraları, esasen evlilik birliğinin sarsılması ilkesine dayalı olup, birliğin sarsılıp sarsılmadığı hususunda karar vermeye yetkili hâkimin ise tarafların boşanmaya sebep olan olaylarda gerçekleştirdikleri kusurlu davranışları uyarınca bir karar vermesi gerekliliği nedeniyle; kusur ve evlilik birliğinin sarsılması ilkelerinin her ikisinin de varlığını kapsamaktadır. Bu bağlamda evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davası açan davacının, davasının kabul edilerek, boşanma kararı elde edebilmesi için iki koşulun gerçekleştiğini kanıtlamış olması gerekir. Bunlardan ilkinde davacı; kendisinden, evlilik birliğinin devamı için gereken “ortak hayatın sürdürülmesi” olgusunun artık beklenmeyecek derecede birliğin temelinden sarsıldığını, ikinci olarak “temelden sarsılmanın” karşı tarafın kusurlu davranışları sonucu gerçekleştiğini ispatlamak zorundadır. 15....
yoksulluk nafakası talebinin REDDİNE, Davacı birleşen dosya davalısı kadın tarafından talep edilen maddi ve manevi tazminat taleplerinin REDDİNE, Velayeti davacı birleşen dosya davalısı kadına verilen tarafların müşterek çocukları Ayza Demirtaş için dava tarihinden itibaren takdir edilen 400,00 TL tedbir nafakasının boşanma kararı kesinleşinceye kadar devamına, Müşterek çocuk Ayza Demirtaş için boşanma kararının kesinleşmesinden sonra 700,00 TL iştirak nafakasının davalı birleşen dosya davacısı babadan alınarak velayeten davacı birleşen dosya davalısı anneye verilmesine, Birleşen dava yönünden; Davalı birleşen dosya davacısı tarafından davacı birleşen dosya davalısı aleyhine açılan 4721 sayılı TMK'nin 166/1 maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasının KABULÜNE, tarafların 4721 sayılı TMK'nin 166/1 maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle BOŞANMALARINA, Davalı birleşen dosya davacısının manevi tazminat taleplerinin...
İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava, TMK'nın 166/1- 2. maddesine dayalı evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma ve ferileri istemine ilişkindir HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. TMK'nın 166/1- 2. maddesine göre; "evlilik birliği ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir." Dosya incelendiğinde; tarafların 11/01/2018 tarihinde evlendikleri, müşterek çocuklarının bulunmadığı anlaşılmaktadır....
-TL nafaka aldığını, davacının kendisinin çocuğa devamlı olarak şiddet uyguladığını, hatta bir defasında çocuğun gözünü morarttığını, ayrıca çocuğun eline toplu iğne batırarak korkuttuğunu, davacının psikolojisinin bozuk olduğunu ve tedavi görmesi gerektiğini, boşanma durumunda müşterek çocuğun velayetinin tarafına verilmesini, kendisinin asgari ücret ile çalıştığını, evinin kira olduğunu, davacının talep ettiği tazminat ve nafaka taleplerini kabul etmediğini belirterek, davanın reddi ile müşterek çocuğun velayetinin tarafına verilmesini istemiştir. Mahkemece; "Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve bu suretle ortak hayatın çekilmez hale gelmesi nedeniyle açılan (TMK 166/1) boşanma davasıdır. Mevcut nüfus kayıtlarından, tarafların 04/04/2017 tarihinde evlendikleri, bu evlilikten Ela Arık isminde müşterek çocuklarının bulunduğu anlaşılmıştır....
İhtiyati tedbir talep dilekçesi ve ekli belgeler incelendiğinde ihtiyati Tedbir talep eden davacının açtığı Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) davasında taşınmazın üçüncü kişi üzerine devrinin önlenmesi yönündeki talebi mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme halinde ( tapunun başka bir şahsa devredilmesi halinde) hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı hatta imkansız hale gelebileceği anlaşılmakla, talep usul ve yasaya uygun bulunmuş, davanın Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) davası olduğu dikkate alınarak dava konusu taşınmaza ihtiyati tedbir konulmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçe ile "Davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile, dava konusu Giresun İli, Tirebolu İlçesi Körliman Mahallesi 208 ada 16 parselde bulunan 8 nolu bağımsız bölüm üzerine üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için ihtiyati tedbir konulmasına...
Anılan maddenin birinci fıkrası gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için başlıca iki şartın gerçekleşmiş olması gerekmektedir. İlki, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması, diğeri ise ortak hayatın çekilmez hâle gelmiş bulunmasıdır. Genel boşanma sebeplerini düzenleyen ve yukarıya alınan madde hükmü somutlaştırılmamış veya ayrıntıları ile belirtilmemiş bir çok konuda evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı noktasında hâkime taktir hakkı tanımıştır. Dolayısıyla olayın özellikleri, oluş biçimi, eşlerin kültürel sosyal durumları, eğitim durumları, mali durumları, eşlerin birbirleri ve çocukları ile olan ilişkileri, yaşadıkları çevrenin özellikleri, toplumun değer yargıları gibi hususlar dikkate alınarak evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı tespit edilecektir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 29/12/2020 NUMARASI : 2020/260 ESAS - 2020/265 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA (EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİ İLE BOŞANMA (ÇEKİŞMELİ) KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik öncesinde tarafların 6 ay sürekli görüştüklerini, evlilik arefesinde geçen süreçte davalının davacıya 1 yıl Kazakistan'da kalması gerektiğini söylediğini, kendisi ile Kazakistan'da bir yıl kalıp kalmayacağını sorduğunu, davacının ise eşiyle birlikte her yerde kalabileceğini söylediğini, davalının yurtdışına çıkmadan önce davacıya vize başvurusunu yaptığını ve çıkmadığını söyleyerek yurtdışına çıktığını, davalının davacıyı azarladığını, bağırdığını ve seni sevmiyorum, yakışmıyorsun yanıma, anlaşamıyoruz şeklinde çıkışıyla karşılaştığını,...
Hükümde ön görülen “evliliğin en az bir yıl sürmüş olması” koşulu, bir dava şartı olmayıp, birliğin temelinden sarsılmış sayılacağına ilişkin yasal karinenin temel unsurudur. Dava tarihi itibarıyla evlilik en az bir yılını doldurmamış ise, bu maddelerin uygulanması bakımından “evlilik birliğinin temelinden sarsıldığına" ilişkin karine geçerliliğini yitirir. .../... Böyle bir durumda da Yasanın 166/3. maddesi çerçevesi dahilinde boşanma kararı verilemez, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının taraflarca gösterilecek delilerle kanıtlanması gerekir. Olayda dava tarihinde tarafların evliliği henüz bir yılını doldurmadığına göre, “evlilik birliğinin temelinden sarsıldığına" ilişkin kanuni karineye artık dayanılamaz. Böyle bir durumda da davalının “davayı kabul” açıklaması veya tarafların boşanma yönündeki iradeleri sonuç doğurmaz....
geçimsizlik nedeniyle evlilik birliğini sürdürmelerinin mümkün olmadığını beyanla boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin tarafına verilmesine, çocuğu için aylık 500,00....