Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

yönünden davaya devam etme olanağı olmadığı, davalı mirasçılarının da yasal istinaf süresi içerisinde kusur tespiti yönünden davaya devam etmedikleri, bu sebeple, mahkemenin 4721 sayılı Kanunu’nun 181 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince kusur belirlemesi yapmasının doğru olmadığı, davacının istinaf talebinin bu sebebe münhasır olarak yerinde olduğu gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davalı kadın miraşçılarının yasal istinaf süresi içerisinde 4721 sayılı Kanunu’nun 181 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince kusur tespiti yönünden davaya devam etmediklerinden kusur tespiti hususunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evliliğin ilk aylarında erkeğin cebinden mektup bulduğunu, oğluna hamile iken bir kadınla mesajlaşıp konuştuğunu, evliliğin ilk aylarında dövdüğünü, evliliğin 3. veya 4 yıllarında dövdüğünü, evliliğin 3. veya 4. yıllarında oğlunu dövüğünü, çocuklara annesine gitmeyeceksiniz dede demeyeceksiniz, dayınıza dayı demeyeceksiniz diye sürekli tehdit ettiğini, kadını bayramda dahi annesiyle göndermediğini kadının ailesiyle sürekli kavga halinde olduğunu, çocuk Nuran'ın rahatsızlığıyla ilgilenmediğini, hastane masraflarıyla ilgilenmediğini, tüm bu nedenlerle tarafların boşanmalarına, çocukların velayetinin anneye verilmesine, 50.000 TL maddi - 50.000 TL manevi tazminata, ziynet eşyalarının aynen , olmadığı takdirde değerinin davalıdan tahsilini istemiştir. Cevap dilekçesi: Davalı erkek cevap vermemiştir....

    Türk Medeni Kanununun 199. maddesi, “evliliğin genel hükümleri” içinde yer alır ve evlilik devam ettiği sürece uygulanabilecek olan bir hükümdür. Bu düzenleme, geçici nitelikte bir ihtiyati tedbir değil, ailenin ekonomik varlığının korunması veya evlilik birliğinden doğan mali yükümlülüğün gerektirdiği ölçüde birliği korumaya yönelik bir davadır. Evliliğin sona ermesinden sonra bu hükmün uygulanması imkanı kalmaz. Maddenin gerekçesinde yer alan “...çoğu olaylarda, ayrılık veya boşanmaya kararlı olan koca, sırf kadına nafaka ve tazminat ödememek için mevcut mallarını başkalarına devretme yoluna gitmekte, nafaka yada tazminat hükmü alan kadın, kocadan icra yoluyla her hangi bir tahsilat yapamamaktadır....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkeme hükmüne karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilin, davalının ve ortak çocuklarının beyanları ile evliliğin fiilen sona erdiği, evliliğin temelden sarsıldığı, eşlerin bir arada yaşama ihtimalinin bulunmadığı açıkça ortada iken, mahkemenin aynı ikamette yaşamayan, evliliğin sarsılıp sarsılmadığına tanıklık etme durumu ve imkanı olmayan, sadece davalının anlatımları ile yorum yapıp tahminde bulunan, farklı illerde ve mekanlarda yaşayan davalı tanıklarına itibar edip, davanın reddine karar verdiğini, müvekkilin, davalının ve ortak çocukların yazılı beyanlarından da anlaşılacağı üzere, yaklaşık 10 yıldır sadakatsiz ve ilgisiz davranılan, bu tarih itibari ile 1.5 yıldır fiilen ayrı yaşanılan bahse konu evliliğin temelden sarsılmadığına mahkemece kanaat getirilmeyip, davanın reddine karar verilmesi hukuken hatalı bir karar olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, yeniden...

      Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. TMK.md.178) Davacının maddi ve manevi tazminat talebi, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra Türk Medeni Kanununun 178. maddesi uyarınca talep edilmiştir. Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden sonra açılan, boşanmanın fer'i niteliğindeki tazminat taleplerinin değerlendirilmesinde esas alınacak kusur boşanma davasında belirlenen ve boşanma sebebi olarak kabul edilmiş olan kusurdur. Davacının, boşanma davasında dayanmadığı yeni vakıalara dayanması, bunlara ilişkin delil göstermesi, bu delillerin toplanması ve boşanma sebebi olarak boşanma kararında kabul edilmeyen, davalının kusurlu davranışlarına dayanarak boşanmadan sonra nafaka ve tazminata hükmedilmesi mümkün değildir. Davacının talebinin haklı olup olmadığının tespiti için boşanmaya sebep olan olaylardaki davalının kusur durumunun irdelenmesi gerekir....

        Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. TMK.md.178) Davacının maddi ve manevi tazminat talebi, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra Türk Medeni Kanununun 178. maddesi uyarınca talep edilmiştir. Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden sonra açılan, boşanmanın fer'i niteliğindeki tazminat taleplerinin değerlendirilmesinde esas alınacak kusur boşanma davasında belirlenen ve boşanma sebebi olarak kabul edilmiş olan kusurdur. Davacının, boşanma davasında dayanmadığı yeni vakıalara dayanması, bunlara ilişkin delil göstermesi, bu delillerin toplanması ve boşanma sebebi olarak boşanma kararında kabul edilmeyen, davalının kusurlu davranışlarına dayanarak boşanmadan sonra nafaka ve tazminata hükmedilmesi mümkün değildir. Davacının talebinin haklı olup olmadığının tespiti için boşanmaya sebep olan olaylardaki davalının kusur durumunun irdelenmesi gerekir....

          Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı 1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından evliliğin mutlak butlan ile batıl olduğunun tespiti yanında evliliğin tüm sonuçları ile birlikte ortadan kaldırılmasına hükmedilmemesi, davalı vekili tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur. 2.Bölge Adliye Mahkemesinin 15.10.2020 tarih ve 2019/1635 Esas, 2020/1220 Karar sayılı sayılı kararı ile davacının talebi olmasına rağmen mahkemece, sağ kalan eşin iyi niyetli olup olmadığı yönünde bir değerlendirme yapılmadığı, kabule göre de, mahkemenin eda hükmü içermeyecek, idarece infazı sırasında tereddüt oluşturarak şekilde "evliliğin mutlak butlanla tespitine" şeklinde hüküm kurulmasının hatalı olduğu, bu kapsamda mahkemece 4721 sayılı Kanun'un 145 inci maddesinin şartlarının oluşup oluşmadığını değerlendirmek, madde şartları var ise 4721 sayılı Kanun'un 156 ve devamı maddeler yönünden de bir değerlendirme yapılarak,...

            Davalı birleşen davacı vekili birleşen dava dilekçesinde özetle, davacı- davalının evliliğin iptali istemiyle dava açtığını, yapılan yargılama sırasında müvek kilinin akıl sağlığında herhangi problem olmadığını, tam tersine davacı-davalının kısıtlanmasına karar verildiğini, müvekkilinin ailesinin nişandan önce müvekkilinin epilepsi hastası olduğunu, ilaç tedavisinin devam ettiğini, tedavisi aksatılmadıkça hastalığının nüksetmeyeceği konusunda davacı-davalının ailesini bilgilendirdiğini, davacı-davalı tarafın müvekkilin ilaç düzenini değiştirdiğini, balayına davacı-dava lının ailesinden on kişilik bir grupla gidildiğini, yüzme bilmeyen müvekkiline yüzmesi konusunda baskı yapıldığını, davacı-davalının cinsel ilişkiye giremediğini, müvek kilinin davacı-davalı ve ailesi tarafından evden kovulduğunu, saatlerce dışarıda bırakıldığını belirterek tarafların evliliğin mutlak butlan sebebiyle iptalini istemiştir....

            Dava, TMK'nun 145. ila 153. ve 166/1. m.lerinde düzenlenen mutlak butlan sebebi ile evliliğin iptali, nispi butlan sebebi ile evliliğin iptali, olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle boşanma, fer'i taleplerine ilişkindir....

            Asliye Hukuk Mahkemesince, evlilik hukuku, evlenme başvurusu, töreni, evliliğin butlanı ve boşanma konularının Türk Medeni Kanununun 2. Kitabında düzenlendiği ve yargılama görevinin Aile Mahkemesinin görevine girdiği belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir. ... 4. Aile Mahkemesi ise, uyuşmazlığın nüfus kaydındaki yanlış yazımın düzeltilmesine ilişkin olduğunu, evliliğin butlanı ya da boşanma ile ilgisi bulunmadığını belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Evlenme, tarafların evlendirme memuruna evlenme iradelerini açıkladıkları anda oluşur.(TMK 142. md ) Davada gerçekte resmi memur huzurunda evlenme beyanı bulunmadığı halde nüfusta evli olarak kayıtları bulunan davalıların bu evlilik kayıtlarının iptali istenmiştir. Davada evlenme başvurusu ve törenini düzenleyen TMK 134 ve devamı maddelerinin tartışılması gerekmektedir. İstek “ yok hükmünde “olan evlenmenin tespitine ve buna yönelik nüfusta kayıt düzeltimine ilişkindir....

              UYAP Entegrasyonu