Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Madde uyarınca evliliğin mutlak butlanla batıl olduğunu ve iptalinin gerektiğini, talebin kabul edilmemesi halinde terditli talep olarak şiddetli geçimsizlik nedeni ile boşanma olduğunu, davalının bu evliliği yuva kurmak için değil de maddi menfaat elde etmek için yaptığını, evlilik birliğinin yüklediği görevleri yapmadığı, davacıyı kastederek ''şu moruk bi ölmedi, ölse maaşı yeterdi'' gibi sözler söylemesi ve davalı ve yakınlarının davacıya fiziki baskı ve şiddet uygulaması sebepleriyle zaten düzgün yürümeyen evliliğin 7 ay önce fiilen sona erdiğini, muhtemel nafaka ve tazminat taleplerinni reddinin gerektiğini beyanla taraflar arasındaki evliliğin mutlak butlan sebebiyle iptaline, talebin kabul görmemesi halinde tarafların şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmalarına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

Batıl bir evlilik, hâkim kararı ile ortadan kaldırılıncaya kadar, geçerli bir evliliğin doğurduğu hukuki sonuçları tümüyle doğurur. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu(TMK)’nun 156. maddesinde: “Mutlak butlan halinde bile evlenme, hâkim kararına kadar geçerli bir evliliğin bütün sonuçlarını doğurur.” düzenlemesi yer almakta; mutlak butlanın söz konusu olduğu halde dahi hakim kararına kadar, bu evliliğin geçerli bir evliliğin bütün sonuçlarını doğuracağı açıkça kabul edilmektedir. 3....

    Madde uyarınca evliliğin mutlak butlanla batıl olduğunu ve iptalinin gerektiğini, talebin kabul edilmemesi halinde terditli talep olarak şiddetli geçimsizlik nedeni ile boşanma olduğunu, davalının bu evliliği yuva kurmak için değil de maddi menfaat elde etmek için yaptığını, evlilik birliğinin yüklediği görevleri yapmadığı, davacıyı kastederek ''şu moruk bi ölmedi, ölse maaşı yeterdi'' gibi sözler söylemesi ve davalı ve yakınlarının davacıya fiziki baskı ve şiddet uygulaması sebepleriyle zaten düzgün yürümeyen evliliğin 7 ay önce fiilen sona erdiğini, muhtemel nafaka ve tazminat taleplerinni reddinin gerektiğini beyanla taraflar arasındaki evliliğin mutlak butlan sebebiyle iptaline, talebin kabul görmemesi halinde tarafların şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmalarına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

    Dava konusu işlem evliliğin anlaşmalı olduğu gerekçesiyle tesis edilmiş ve İdare Mahkemesince de evliliğin geçersizliğine idarece değil adli yargı yerlerince karar verileceğine işaret edilerek bu gerekçeyle ve aile birliğinin korunması anayasal bir zorunluluk olduğundan davacının Türkiye'de ikamet etmesine engel teşkil edebilecek nedenler ortaya konulmadıkça davacının ikamet izninin uzatılmamasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle işlem iptal edilmiştir. Evliliğin muvazaalı olup olmadığının saptanmasının adli yargı yerlerine ait olduğunda tartışma bulunmamakla birlikte, İdare Mahkemesinin dava konusu işlemin iptalinde bu hususu gerekçe olarak göstermiş olması, maddi olaya 5683 sayılı Kanun'un yukarıda anılan 7. ve 19. maddelerinin uygulanmasına engel teşkil etmemektedir....

      Davacı-davalı koca dava dilekçesinde; davalı-davacı kadında obsesif- kompülsif bozukluk belirtileri bulunduğunu, bu rahatsızlığın kendisi ve altsoyu için tehlike arzettiğini ve evlenme sırasında kendisinden gizlendiğini, eşinin önemli bir niteliğinde yanılarak evlendiğini beyan ederek, Türk Medeni Kanunu'nun 149/2 ve 150/2. maddeleri uyarınca nisbi butlan sebebi ile evliliğin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 150/2. maddesi gereğince aldatma sebebiyle evliliğin iptaline karar verilebilmesi için, davalı-k.davacıda mevcut hastalığın davacı-davalının veya altsoyunun sağlığı için ağır tehlike teşkil edecek nitelikte olması zorunludur....

      Davacı-davalı koca dava dilekçesinde; davalı-davacı kadında obsesif- kompülsif bozukluk belirtileri bulunduğunu, bu rahatsızlığın kendisi ve altsoyu için tehlike arzettiğini ve evlenme sırasında kendisinden gizlendiğini, eşinin önemli bir niteliğinde yanılarak evlendiğini beyan ederek, Türk Medeni Kanunu'nun 149/2 ve 150/2. maddeleri uyarınca nisbi butlan sebebi ile evliliğin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 150/2. maddesi gereğince aldatma sebebiyle evliliğin iptaline karar verilebilmesi için, davalı-k.davacıda mevcut hastalığın davacı-davalının veya altsoyunun sağlığı için ağır tehlike teşkil edecek nitelikte olması zorunludur....

      Davacı/ karşı davalı erkek vekili; evliliğin iptali davasının reddi, karşı boşanma davasının kabulü ile aleyhine hükmolunan tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuş ise de, 07/07/2022 tarihli dilekçe ekinde sunulan anlaşma protokolü doğrultusunda evliliğin iptali davasından, evliliğin iptali isteminin reddi yönündeki karara karşı ve karşı boşanma davasının kabulü kararına karşı yapılan istinaf başvurusundan feragat ettiğini beyan etmiştir. Davalı/ karşı davacı kadın 07/07/2022 tarihli dilekçesi ile lehine hükmolunan nafaka talebinden feragat ettiğini beyan etmiştir....

      Temyiz Sebepleri Davacı vekili; evliliğin iptali davasının reddi, boşanma taleplerinin tefriki kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, evliliğin iptalini gerektiren şartların olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 148 inci, 149 uncu, 150 inci maddeleri.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 3....

        SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Açılan davayı ve sunulan beyanları kabul etmediklerini, sunulan beyanların asılsız olduğunu, açılan davanın kötü niyetli bir dava olduğunu, yetki itirazında bulunduklarını, evliliğin sona ermesinde davacının tam kusurlu olduğunu, kendi kusurlarına dayanarak hak elde edilemeyeceğini, müvekkilinin eşine ve çocuklarına aynı zamanda eşine karşı ilgili bir birey olduğunu, evliliğin üzerine yüklediği tüm sorumlulukları yerine getirdiğini, ancak davacının evliliğin üzerine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini, karşı dava açtıklarını, öncelikle yetkisizlik kararı verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne karar verilmesini dava ve talep etmiştir. DELİLLER : Dava dosyası....

        KARAR : Davanın kabulüne Taraflar arasındaki evliliğin mutlak butlanla iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkeme kararı davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Hınıs Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 11.08.2006 tarihli davanamesi ile; davalılar... ve ...'in 03.11.1996 tarihinde evlendiği ancak nüfusta bu kişilerin amca yeğen olarak göründükleri gerekçesiyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 146. maddesi uyarınca evliliğin iptaline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir. II. CEVAP 1.Davalılar... ve ......

          UYAP Entegrasyonu