Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Mevcut evliliğin bu hale gelmesinde davacının kusurunun olmadığı, evliliğin davalının olumsuz davranışları nedeniyle bu hale geldiği yani müşterek evlilikte kusurlu tarafın tam anlamıyla davalı taraf olduğu kanaatine varılmıştır....

İlk derece mahkemesince davacının evliliğin butlanını dava etme hakkı bulunmadığı gerekçe gösterilerek davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine hükmedilmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun 146/2. maddesi uyarınca, evliliğin mutlak butlan sebebiyle iptali davasının ilgisi olan herkes tarafından da açılabileceği hüküm altına alınmıştır. Evliliğin butlanına ilişkin davanın sonucu, Elazığ 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/587 Esas sayılı dosyası yönünden aktif dava ehliyetini etkileyecektir. O halde, davacının Elazığ 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2018/587 Esas sayılı dosyasında, eldeki davanın davalıları tarafından eş T13’ün mirasçısı sıfatıyla açılan ortaklığın giderilmesi davası yönünden evliliğin mutlak butlan sebebiyle iptali davasını açmasında hukuki yararı vardır. Bu sebeple ilk derece mahkemesince işin esasına girilip bir karar verilmesi gerekirken bu husus gözetilmeden davanın "dava şartı yokluğundan usulden reddi" doğru değildir....

İlk derece mahkemesince davacının evliliğin butlanını dava etme hakkı bulunmadığı gerekçe gösterilerek davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine hükmedilmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun 146/2. maddesi uyarınca, evliliğin mutlak butlan sebebiyle iptali davasının ilgisi olan herkes tarafından da açılabileceği hüküm altına alınmıştır. Evliliğin butlanına ilişkin davanın sonucu, Elazığ 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/587 Esas sayılı dosyası yönünden aktif dava ehliyetini etkileyecektir. O halde, davacının Elazığ 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2018/587 Esas sayılı dosyasında, eldeki davanın davalıları tarafından eş T13’ün mirasçısı sıfatıyla açılan ortaklığın giderilmesi davası yönünden evliliğin mutlak butlan sebebiyle iptali davasını açmasında hukuki yararı vardır. Bu sebeple ilk derece mahkemesince işin esasına girilip bir karar verilmesi gerekirken bu husus gözetilmeden davanın "dava şartı yokluğundan usulden reddi" doğru değildir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Dava, mutlak butlan nedeniyle evliliğin iptali istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 18.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava evliliğin feshi davasında hükmedilen tazminat ve nafakaya ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 05.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      ile vesayet davası açtığını, kadının iddiasının aksine akıl sağlığının yerinde olduğuna karar verildiğini, ancak alınan raporda telkinlere karşı dayanma gücünün ileri düzeyde azaldığının tespit edildiğini, bunun da evliliğin iptali gerekçesini desteklediğini, müvekkil yanıltılmış ve aldatılarak bu evlilik akdi gerçekleştiğinden öncelikle evliliğin iptaline karar verilmesi mümkün olmadığı takdirde tarafların boşanmalarına karar verilmesi gerektiğini, Evliliğin iptali hususunda Bölge Adliye Mahkemesince bir karar verilmediği gibi buna ilişkin istinaf sebeplerinin de değerlendirmediğini, ayrıca tazminat talepleri yönünden tam kabul gerektiğini, kadının tedbir nafakası talebinin de reddi gerektiğini, kadın lehine takdir edilen vekalet ücreti ve adli yardımdan karşılanan miktarın ve harçların da müvekkilden tahsiline ilişkin karar da usul ve yasalara aykırı olduğunu istinaf ettiklerini ancak istinaf mahkemesi kararı bu yönden de eksik olduğunu, kadın yararına takdir edilen vekalet ücreti...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Evliliğin İptali (Mutlak Butlan) Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalılardan Mehmet Akgül tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Boşanma veya evliliğin iptaline ilişkin kararlarda; tarafların Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, adı, soyadı, doğum yeri ve tarihi, baba ve ana adları ile kadının evlenmeden önceki soyadı ve aile kütüğünde kayıtlı olduğu yer bilgileri ile evlilik içinde doğmuş çocuklar ve bunların kimlik bilgilerine yer verilmesi zorunludur (5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu m.27, HMK m.297/1-b)....

          TMK. 285. maddesi “Evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün içinde doğan çocuğun babası kocadır. Bu süre geçtikten sonra doğan çocuğun kocaya bağlanması, ananın evlilik sırasında gebe kaldığının ispatıyla mümkündür. Kocanın gaipliğine karar verilmesi hâlinde üçyüz günlük süre, ölüm tehlikesi veya son haber tarihinden işlemeye başlar.” hükmünü içermektedir. Davacı da evliliğin devamı sırasında hamile kaldığını iddia etmiş ve evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün içerisinde doğum yapmış ve çocukta babası hanesine tescil edilmiştir. Mahkemece bu hüküm dikkate alınarak babalığın tespitine yönelik davanın reddine karar verilmesi yerine kabulü doğru görülmemiştir....

            Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın evliliğin tespiti ve tesciline ilişkin olduğu, uyuşmazlığın çözümünde Aile Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir Aile Mahkemesi ise, talebin esasen ölü İsmail'in nüfusa tesciline ilişkin olup evliliğin tesciline ilişkin istemin daha sonra söz konusu olabileceğinden bu haliyle davanın 5490 s.Nüfus Hizmetleri Kanunu uyarınca Asliye Hukuk mahkemelerinde görüleceği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, davacı, eşinin 1977 yılında vefat ettiğini, nüfus kayıtlarının bu tarihten sonra yersel yazımla yeniden yazıldığından kayıt tarihinde ölü olan kişilerin yeni kütüklerde kaydı olmadığını belirterek ölü İsmail'in eşi olarak nüfus kaydına tescil edilmesini talep edilmiştir....

              Asliye Hukuk Mahkemesince; nüfus kaydının düzeltilmesi veya evliliğin butlanı hakkındaki davaların aile mahkemesinde görüleceği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise, evlenmenin iptali hakkındaki davayı tefrik ederek nüfus kaydında düzeltim davasında asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Viranşehir C. Başsavcılığı'nca düzenlenen 02.03.2010 tarihli davaname ile, nüfus kaydına göre davalılar ..... ile ...'nın evliliğe engel olacak derecede akraba olduklarını belirtilerek, nüfus kaydının düzeltilmesi, olmadığı takdirde evliliğin butlanına hükmedilmesini talep edilmiştir. Adana 1. Aile Mahkemesince, evlenmenin iptali hakkındaki dosya tefrik edilerek nüfus kaydnın düzeltilmesine ilişkin davanın bekletici mesele yapılmasına karar verilmiştir. Buna göre eldeki dava, hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36....

                UYAP Entegrasyonu