Davalı vekili, davaya konu genel kurul kararlarının mutlak butlanla batıl olmadığını, yönetim planıyla ilgili uyuşmazlıkların sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiğinden mahkemenin görevsiz olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; ....03.2009 tarihli genel kurulda alınmış .... maddedeki kararın mutlak butlanla batıl olduğu, yönetim planının .... maddesindeki site işletme kooperatifi yönetim kurulunun aynı zamanda toplu yapı kat malikleri kurulunu düzenlemenin ve bunlara bağlı olarak da 09.08.2009 tarihli genel kurulda bu konuyla ilgili olarak alınmış kararların da geçersiz olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile söz konusu kararların iptaline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. ...)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Kamu kurum ve kuruluşları zararına dolandırıcılık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanıklar hakkında “dolandırıcılık” suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan incelemede; Evli olan sanıkların, sanık ...’ın vefat eden babasından kalan yetim maaşını alabilmek için 23.05.2000 tarihinde muvazaalı olarak boşandıkları halde aynı evde birlikte yaşamaya devam edip, SGK'dan maaş almak suretiyle haksız menfaat temin etmek suretiyle kamu kurumunu dolandırdıkları iddia edilmiş ise de; Herhangi bir mahkeme tarafından mutlak butlanla malul bir karar olduğuna hükmedilmediği sürece hukuken geçerli olan boşanma kararlarından sonra eski eşlerin bir arada yaşamasını yasaklayan kanuni bir düzenleme bulunmadığından; boşanmanın hileli davranış olarak kabul edilmesi mümkün değildir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; geçerli bir evliliğin kurulması, evliliğin hükümsüzlüğü, evliliğin mutlak ve nispi butlanı ile özel ve genel sebebe dayalı boşanma davası açılabilecek haller ve dava açma ehliyetine ilişkin hususların kanunla düzenlenmiş olup dava ehliyetinin kamu düzeni ile ilgili dava şartlarından olduğu, düzenleme dışında bir dava açılabilmesi veya açılmış bir davanın dinlenebilmesi olanağı olmadığı, öne sürülen isnatlarla taşınmazı satın alan davacı Müyesser'in, vefat eden eşinden dolayı şufa hakkı kullanan Gamze'nin evliliğine ilişkin hükümsüzlük, butlan davası açma hak ve yetkisi bulunmadığı, somut olayda, dava dilekçesindeki olayların anlatımı ile davacının davasının hukuki dayanağının ve dinlenilme olanağının bulunmadığı, sonucu itibarıyla davanın reddine ilişkin hükmünde bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle davacının istinaf taleplerinin reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
Nolu gündem maddelerinin mutlak butlan ile batıl olmalarından dolayı hükümsüz olduklarının tespitine aksi halde terditli olarak iptallerine ilişkindir. Davacı vekili 05/04/2023 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini beyan etmişlerdir. HMK MADDE 307- (1) Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. MADDE 309- (1) Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. (2) Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Hükümleri uyarınca davanın feragat sebebiyle reddine karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Evliliğin İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalılardan ... ve ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Evliliğin, eşler arasında evlenmeye engel olacak derecede hısımlık bulunduğu (TMK. m. 145/4) gerekçesiyle mutlak butlan sebebiyle iptaline karar verilmiştir. Bu halde, çocuklar ile ana ve baba arasındaki ilişkilere boşanmaya ilişkin hükümler uygulanır. (TMK. m. 157/2) Evlilikleri iptal edilen davalıların, ergin olmayan iki çocuklarının olduğu görülmektedir....
Davalı Ahmet Hamdi Karakaş'ın davanın devamı sırasında 22/01/2019 tarihinde öldüğü, evliliğin ölümle son bulduğu, davacının evliliğin mutlak butlanla iptaline yönelik talebi konusuz kaldığından "karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmiştir. Evliliğin ölümle son bulduğu, davalı eş Ayşe Karakaş'ın kötü niyeti kanıtlanamadığından sağ kalan eşin evlenmeyle kazandığı kişisel durumunun korunmasına, davalı sağ kalan eşin istinaf talebi konusuz kaldığından "karar verilmesine yer olmadığına", davacının başlangıçta dava açmakta haklı olduğu kanaatine varıldığından mahkeme masraflarından davalıların sorumlu tutulmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Asıl ve birleşen dava; evliliğin mutlak butlan sebebiyle (TMK 145/3) iptali isteğine ilişkindir. Davacı-davalı erkeğin asıl davasında verilen evliliğin mutlak butlan sebebiyle iptaline ilişkin karar istinaf incelemesi dışında bırakılarak kesinleşmiştir. Davacı-davalı erkeğin istinaf taleplerinin incelenmesinde; Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, Dairemiz kaldırma kararı doğrultusunda işlem yapılmasına, Dr. Nafiz Körez Devlet Hastanesi'nin 24/01/2022 tarihli raporunda davacı-davalı erkeğin evlenme akdinin yapıldığı 30/05/2017 tarihinde sürekli bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun olduğunun ve evlenmeye engel olacak derecede akıl hastası olduğunun bildirilmesine, hâkimin davanın devamı süresince gerekli olan özellikle eşlerin barınmasına, geçimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorunda olmasına, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı-davalı erkeğin tüm istinaf itirazları yersizdir....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, evliliğin mutlak butlan sebebiyle iptali isteğine ilişkin olup, iki sebebe dayanılarak açılmıştır. Bunlardan birincisi, evlenme aktinin yapıldığı tarihte, evlenenlerden davalı ...'ın on yedi yaşını doldurmuş olmakla birlikte yasal temsilcilerinin geçerli bir izinlerinin bulunmadığı; ikinci sebep ise, evlenenlerden davalı kocanın, evlenme aktinin yapıldığı tarihte, evlenmeye engel olacak derecede akıl hastası olduğu iddiasıdır. Dava, evlenenlerden davalı (koca)'nın, ilk eşinden olan çocukları tarafından açılmıştır. Küçüğün yasal temsilcisinin hiç ya da geçerli bir izni olmaksızın evlenmiş olması halinde evliliğin iptalini isteme hakkı, izni alınmayan yasal temsilciye aittir. (TMK.m.153/1) Evlenenlerden koca'nın önceki eşinden olma çocuklarının bu sebeple evliliğin iptalini dava etme hakları mevcut değildir. Davanın reddi, bu sebep yönünden sonucu bakımından doğru bulunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Dava, mutlak butlan nedeniyle evliliğin iptali istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 18.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asıl dava, TMK'nın 166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile boşanma, ferileri, karşı dava ise TMK'nın 149. maddesi gereğince, nispi butlan nedeni ile evliliğin iptali, olmadığı takdirde TMK'nın 166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelden sarsılmasına dayalı boşanma ve ferilerine ilişkindir. Mahkeme tarafından, kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm kısmında davacı-davalının davasının kabulü ile tarafların TMK'nın 166/1. maddesi gereğince boşanmalarına, yine davalı davacının karşı davasının da kabulüne denilmesine rağmen alt başlıkta davalı-davacının TMK’nın 149. maddesi uyarınca nisbi butlan nedeni ile evliliğin iptali ve TMK'nın 166/1. maddesi gereğince açtığı davaların ayrı ayrı reddine, gerekçeli kararın gerekçe kısmında ise davacı-davalının davasının TMK'nın 166/1. maddesi gereğince kabulüne, davalı-davacının ise TMK 149....