WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Ticaret Mahkemesi TARİHİ : 17/09/2013 NUMARASI : 2013/126-2013/217 Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı kesinleşmiş olan 8,9,10,12,15 no'lu kararlara ilişkin mahkemece verilen karar hakkında yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, 6 no'lu kararın karar yeter sayısı yokluğundan mutlak butlanla batıl olduğundan tesbitine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma (Evliliğin İptali) Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü....

      Davaya konu genel kurul kararlarının yokluk/mutlak butlanın tespiti ve iptali talep edilmiş olmakla birlikte, kararın öncelikle mutlak butlanla batıl veya yoklukla malul olup olmadığının da tespit edilmesi gerekecektir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacılar vekili, müvekkillerinin davalı kooperatifin ortağı olduklarını, 130 civarında ortağı olan kooperatifin 12.03.2008 tarihinde yedi ortakla olağanüstü genel kurul toplantısının yapıldığını, üyelere haber verilmeden ve çağrılmadan olağanüstü genel kurulun toplandığını ve taşınmazların satışına karar verildiğini, bu nedenlerle alınan kararların mutlak butlanla batıl olduğunu ileri sürerek, 12.03.2008 tarihli genel kurulda alınan kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Öncelikle davacı tarafın mutlak butlan sebebiyle evliliğin iptali isteminin incelenmesinde; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 145.maddesinde mutlak butlan sebepleri sınırlı olarak sayılmış olup davacı taraf 3.bentte yer alan; "Eşlerden birinde evlenmeye engel olacak derecede akıl hastalığı bulunması" sebebine dayanmıştır. Bu iddia kapsamında Mahkememizce yapılan araştırma neticesinde; dosyamız arasına alınan 20/01/2020 tarihli Hitit Üniversitesi Çorum Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi raporuyla davalı/karşı davacı kadında sınır mental kapasite bulunduğu, vesayet altına alınması gerekmediği, evliliği diğer eş açısından çekilmez kılmadığı belirtilmiş olmakla söz konusu sebeple mutlak butlan bulunduğundan bahisle evliliğin iptali talebinin reddi gerekmiştir....

          Toplantıda alınan kararlar, iptal edilinceye kadar geçerli kararlar niteliğinde olup yok hükmünde olmasını veya mutlak butlanla hükümsüz sayılmasını gerektiren bir neden de bulunmadığından, anılan madde uyarınca altı aylık hak düşürücü sürenin dolmasından sonra, 14.05.2010 tarihinde açılmış olan 10.05.2009 günlü kararın iptali davasının bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın kabulü yolunda hüküm kurulması, 2-Davacının 04.12.2006 tarihinden dava gününe kadar alınmış tüm kararların iptali istemi yönünden ise; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 298/2. (1086 sayılı HUMK 388. ve 389. maddeleri) fıkrasına göre; hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Bu hüküm yasaya infazda duraksamaya meydan verilmemesi amacıyla konulmuştur....

            olduğu------ ait payların hukuksuz ve muvazaalı işlemlerle hisseleri ele geçirilen davalı-----devredilmesine ilişkin hisse devir sözleşmelerinin mutlak butlanla batıl olduğunun/yok hükmüne olduğunun tespiti ile dava konusu hişselerin iptaline ve hisselerin ----- adına tesciline, ----%100 sahibi olduğu ----ait payların,---- çoğunluk hisse sahibi, yönetim kurulu başkanı ve aynı zamanda----- devredilmesine ilişkinalınan yönetim kurulu kararlarının mutlak butlanla batıl olduğunun/yok hükmüne olduğunun tespitine,----%100 sahibi olduğu -----şirketlerine ait payların hukuksuz ve muvazaalı işlemlerle hisseleri ele geçirilen ---- devredilmesine ilişkin alınan yönetim kurulu kararlarının mutlak butlanla batıl olduğunun/yok hükmüne olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; sığınak yapılmasına karar verilen parsellerin davalı kooperatif ortaklarının ortak yeri olduğu ve maliklerinin de kooperatif üyesi oldukları, iptali istenen kararın yok hükmünde veya mutlak butlanla batıl olmasını gerektirecek herhangi bir nedenin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Bu durumda mahkemece, toplantıda alınan kararların iptal edilinceye kadar geçerli kararlardan mı, yoksa yok hükmünde veya mutlak butlanla hükümsüz sayılmasını gerektiren kararlardan mı olduğunun tespiti ve dava süresi yönünden yukarıda açıklanan hususlar da gözetilerek yapılacak araştırma ve inceleme ile oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın kabulü yolunda hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 22.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/443 Esas sayılı dosyası ile mutlak butlanla batıl olduğunun tespitine karar verildiğini beyan ettiğini, bu şekilde davayı öğrendiklerini, HMK'nın 376. maddesi uyarınca yargılamanın iadesini isteme hakları olduğunu, söz konusu davanın müvekkillerini zararlandırmak amacıyla hileli ve muvazaalı olarak ve 26.02.2011 tarihli genel kurulun iptali için açılan davanın derdest olduğunu bilerek kooperatifle diğer davalıların anlaşması ile açıldığını, mahkemenin de derdest olan bu dava dosyasını incelediğini belirtmesine rağmen birleştirme kararı vermeden veya bekletici mesele yapmadan karar verdiğini, 200 kişilik bir kooperatifte dosyaya gerekli bilgi ve belgeler gelmeden, kooperatif üyelerinin 05.04.2009 tarihli genel kurul kararının 10. maddesine göre yükümlülüklerini yerine getirip getirmedikleri tespit edilmeden ve yine gerekirse bilirkişi incelemesi yapılmadan muvazaalı olarak hareket ettiklerini, iptali istenen gerekçesinde belirtilen maddelerin açılan dava...

                    UYAP Entegrasyonu