ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/12/2020 NUMARASI : 2020/265 ESAS 2020/393 KARAR DAVA KONUSU : Evlenmenin İptali (Mutlak Butlan Sebebiyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı erkeğin murisi Yusuf'un nüfus kayıtlarına göre 25/05/1991 tarihinde Hanife ile evlenmiş olarak gözüktüğünü, murisin Hanife ile dini nikah yaptıklarını, resmi nikah yapmadıklarını, murisin evlilikle ilgili hiçbir belgede imzasının bulunmadığını, buna rağmen Hanife ile evlilik yapmış gibi gözüktüğünü, bu nedenlerle evlilik akdinin feshine karar verilmesini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlenmenin İptali (Nisbi Butlan Sebebiyle) davasında davacı taraf; kararın tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Mahkemece butlan sebebinin bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesinde, toplanan deliller ve yapılan soruşturma dikkate alınarak herhangi bir isabetsizlik yoktur. Sonuç olarak; İlk Derece Mahkemesinin kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, usul ve kanuna uygun olan hükme karşı davacı tarafın istinaf taleplerinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-1 bendi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Buna karşılık, butlan hallerinde, evlilik kurulmuştur, fakat geçerli bir şekilde kurulmamıştır. Geçersiz şekilde kurulan evlilik kendiliğinden sonlanmamaktadır. Bunun için, mutlaka bir mahkeme kararı gereklidir. 2.4.Eş anlatımla, evlenmenin batıl olduğu hallerde evlenme, bu geçersizliğe rağmen kurulmuştur; sonradan bir dava ile ortadan kaldırılmadıkça varlığını sürdürür. Batıl bir evlilik, hâkim kararı ile ortadan kaldırılıncaya kadar, geçerli bir evliliğin doğurduğu hukuki sonuçları tümüyle doğurur. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu(TMK)’nun 156. maddesinde: “Mutlak butlan halinde bile evlenme, hâkim kararına kadar geçerli bir evliliğin bütün sonuçlarını doğurur.” düzenlemesi yer almakta; mutlak butlanın söz konusu olduğu halde dahi hakim kararına kadar, bu evliliğin geçerli bir evliliğin bütün sonuçlarını doğuracağı açıkça kabul edilmektedir. 3....
Dava; evliliğin iptali (mutlak butlan sebebiyle) istemine ilişkindir. "Davacı koca tarafından, 08.02.2011 tarihinde açılan boşanma davasında, davalı kadının sağlık sorunları nedeni ile geçimsizlik oluştuğu ve bu nedenle birliğin sarsıldığı gerekçe gösterilerek boşanma talep edilmiş, mahkemece boşanma kararı verilmiş, davalı kadının temyizi üzerine hüküm Dairemizce, davalı kadından kaynaklı sağlık sorunlarının boşanma sebebi olamayacağı ve davanın reddedilmesi gerektiği yönünde bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak, davacı kocanın boşanma davası reddedilmiş ve bu karar 10.09.2013 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı koca tarafından, evliliğin nispi butlan sebebi ile iptali için dayanılan, davalı kadından kaynaklı sağlık sorunlarının, 08.02.2011 tarihli boşanma davasından önce öğrenildiği anlaşılmaktadır. Bu sebeple evliliğin iptalini isteyebilmek için kanunda yazılı 6 aylık hak düşürücü süre (TMK.m.152) geçmiştir....
Maddedeki şartların gerçekleştiği" gerekçesiyle TMK'nın 151. maddesi uyarınca nispi butlan sebebiyle evliliğin iptaline karar verilmiş ise de; toplanan delillerden davacı ve davalının evlenmeden önce de arkadaş oldukları, kadının gerek resmi nikah hazırlıkları, gerekse sonrasında şikayet imkanı olmasına rağmen böyle bir girişimde bulunmadığı, eşlerin birlikte Çanakkkale iline giderek davacı kadının Üniversiteye kaydını yaptırdıkları, kadının korku ve baskı altında evlendiğine ilişkin tanık ifadelerinin davacı kadından duyuma dayalı beyanlar olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davacı, TMK'nın 151. maddesi uyarınca "kendisinin veya yakınlarından birinin hayatı, sağlığı veya namus ve onuruna yönelik pek yakın ve ağır bir tehlike ile korkutularak evlenmeye razı edildiğini" ispat edememiştir. O halde davacı kadının TMK'nın 151. Maddesi uyarınca evliliğin nispi butlan sebebiyle iptali davasının reddine karar vermek gerekirken kabulü yönünde hüküm kurulması doğru olmamıştır....
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 06/06/2013 tarihinde resmi nikah ile evlendiklerini,16/06/2013 günü ise düğün salonunda düğünlerini yaptıklarını, bu evlilikten müşterek çocuklarının olmadığını, evlilikten itibaren müşterek evde birlikte yaşamaya başlayınca müvekkil Birol Kuşkonmaz'ın eşi Mertem Kuşkonmaz'ın olağan dışı davranışlar sergilediğini ve sürekli olarak davalının kendi anne babasına istihbarat derecesine varır kendi yaşantısıyla ilgili telefonla haber aktardığını, kendi kendine karar verip davranışa dönüştürdüğünü, eylem alanlarının çok dar olduğunu, müvekkilinin boşanma davası açtığını, Fethiye Aile Mahkemesinin 2015/630 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, 22/06/2016 günü dosyanın fotokopisini çektirip bu fotokopileri okuyunca davalının akıl hastalığınının evlenme tarihlerinden 17 yıl öncesinden beri var olduğunu, mutlak butlan sebebiyle evliliğin geçersizliğine karar verilmesini, nisbi butlan sebebiyle evliliğin iptaline, akıl hastalığına...
Dava; A... ile evlendiğinde, Suudi uyruklu Saime Buhari ile evli olduğu iddiasıyla açılan , ikinci evliliğin “mutlak butlan” sebebiyle iptali isteğine ilişkindir. Vefat eden Abdülkadir’in, Suudi uyruklu Saime ile 1949 tarihinde Suudi Arabistan’da evlendiğine ilişkin dosyadaki tek belge, Cide Yüksek Mahkemesinin 22.2.1987 tarihli evlilik bağını tespit eden kararıdır. Bunu dışında, bu evliliğin varlığını gösteren başkaca bir belge bulunmamaktadır. Suudi Arabistan Krallığı Cidde Yüksek Mahkemesince verilen 22.2.1987 tarihli 34/2 sayılı bu belgede, “.. başvuran Abdülkadir’in, Suudi uyruklu Corabay Buhari kızı Saime Buhari ile hicri 1369 (miladi:1949) tarihinde evlendiğinin, bu evlilikte, Saime’ye kardeşi Yusuf Corabay Buhari’nin velilik yaptığının tespit edilmesine karar verildiği..” yazlıdır. Bu belge; ...’in başvurusu üzerine ve beyanına göre tesis edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Hekimhan Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi TARİHİ :19/03/2013 NUMARASI :Esas no:2009/53 Karar no:2013/136 Taraflar arasındaki "boşanma" ve "evliliğin iptali" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı tarafından her iki dava yönünden, davalı-davacı tarafından ise yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece; “dosya arasında bulunan davacı-davalı (kadın)'a ait raporlar ve vesayet dosyası birlikte değerlendirildiğinde davacı-davalı (kadın)'da akıl hastalığı bulunduğu ve bu hastalığın evliliğin iptaline sebebiyet veren nedenlerden olduğu” gerekçesiyle, davalı-davacı erkeğin davasının kabulü ile “evliliğin mutlak butlan sebebiyle iptaline” karar verilmiştir....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı; eşinde bulunmaması onunla birlikte yaşamayı kendisi için çekilmez duruma sokacak derecede önemli bir nitelikte yanılma (TMK m.149/2) ve davacı eş veya altsoyunun sağlığı için ağır tehlike oluşturan bir hastalığın kendisinden gizlenmesi (TMK m. 150/2) gereğince nispi butlan sebebiyle evliliğin iptali bunun mümkün olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma (TMK m.166/1) isteminde bulunmuştur. Mahkemece, davalı kadında, nispi butlan sebebi ile evliliğin iptalini gerektirecek bir hastalığın bulunmadığı ve evlilik birliğinin davalı kadının kusurlu davranışları sebebiyle temelinden sarsıldığının ispat edilemediği gerekçesi ile dava reddedilmiştir....
Mahkemece somut olayda yapılacak iş; dosya kapsamındaki hastane evraklarına göre davacı-davalı erkekte bulunduğu anlaşılan bipolar duygulanım bozukluğunun Türk Medeni Kanunu'nun 150. maddesi uyarınca davalı-davacı kadın ve altsoyunun sağlığı bakımından ağır tehlike oluşturan bir hastalık olup olmadığına dair resmi sağlık kurulu raporu alınarak davalı-davacı kadının davasında bütün delillerin öncelikle nisbi butlan sebebi ile (TMK m. 150) evliliğin iptali talebi yönünden değerlendirilmesi ve sonucu uyarınca karar verilmesi; kadının açtığı nisbi butlan sebebi ile evliliğin iptali davasının, davacı-davalı erkek ve davalı-davacı kadın açısından boşanma davaları bakımından bekletici sorun oluşturacağı gözetilerek ve boşanma davaları tefrik edilerek kadının açtığı nisbi butlan sebebi ile evliliğin iptali davasının sonucu beklendikten sonra boşanma davaları hakkında olumlu ya da olumsuz karar vermekten ibarettir....