"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk ( Aile ) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davalı (kadın) tarafından açılan 2003/251 esas sayılı tedbir nafakası davasında kadın lehine aylık 100 YTL. nafaka takdir edilmiş, kocanın temyizi üzerinde bu karar Yargıtay 3. Hukuk Dairesince 24.02.2004 tarihinde onanmıştır.Koca, nafaka davasının 12.12.2003 günlü oturumdaki imzalı beyanında “eşime eve dönmesi için ihtar çektim, istiyor ise eve gelebilir, ancak eve dönsede bu evliliğin yürümeyeceği açıktır. ” demiştir. Toplanan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesinden ihtarın samimi olmadığı anlaşılmaktadır.Davanın reddine karar verilmesi gerekirken boşanmaya kara rverilmesi doğru değildir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, kadının zorunlu ihtiyaçları, tarafların yaşları, evliliğin süresi, hakimin bu husustaki takdir hakkı ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının az olduğu, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, müşterek çocuğun ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde, ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarının az olduğu, tarafların, boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, evliliğin süresi, beklenen menfaatlerin kapsamı, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ve hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirildiğinde, kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 26/06/2020 NUMARASI : 2019/65 ESAS, 2020/212 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı, taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 10/06/2016 tarihinde evlendiklerini, müşterek iki çocukları bulunduğunu, davalının evliliğin başından beri davacı eşi ve çocuklarına ilgisiz ve sevgisiz davrandığını, müşterek hanenin ihtiyaçlarını karşılamadığını, müvekkiline toplum içerisinde el kaldırıp küçük düşürdüğünü, sürekli alkol kullandığını, mevcut şartlarda evliliğin devamının mümkün olmadığını, belirtilen nedenlerle tarafların boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, her bir çocuk aylık 500 TL tedbir - iştirak nafakası, davacı için de aylık 1.000 TL tedbir...
Müşterek çocuk için tedbir-iştirak nafakası verilmesi açısından; Çocuk lehine tedbir nafakası takdirinde bir hukuka aykırılık bulunmadığı, takdir edilen miktarın ise günün ekonomik şartlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına ve hakkaniyete uygun olduğu anlaşıldığından erkek vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, çocuğun ihtiyaçları ve tüm dosya kapsamı nazara alınarak müşterek çocuk için iştirak nafakasına karar verilmesinin doğru ve yerinde olduğu, miktarının da yerinde olduğu anlaşıldığından erkek vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Kadın için tedbir-yoksulluk nafakası verilmesi açısından; Kadın lehine tedbir nafakası takdirinde bir hukuka aykırılık bulunmadığı, takdir edilen miktarın ise günün ekonomik şartlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına ve hakkaniyete uygun olduğu anlaşıldığından erkek vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....
ya gittiğini, sonrasında evlilik birliği içerisinde alınan arabayı kadından habersiz devrettiğini, böylece evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklardan her biri yararına 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın yararına 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ödenmesine, ayrıca kadın yararına 50.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince özetle; davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine, baba ile müşterek çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, müşterek çocuk yararına aylık 500 TL tedbir, aylık 300 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 350 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 10.000 TL maddi, 7.000 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın; kusur belirlemesi, nafaka ve tazminat miktarları yönünden süresinde istinaf başvurusunda bulunmuştur. GEREKÇE : Dava; TMK 166/1.maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinde sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'i taleplere ilişkindir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; kusur belirlemesi, maddi ve manevi tazminat ile iştirak nafakası miktarı, reddedilen yoksulluk nafakası talebi bakımından istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı istinaf dilekçesi ile; kusur belirlemesi, davacı yararına hükmolunan maddi ve manevi tazminat ile tedbir nafakası ve miktarları, reddedilen manevi tazminat talebi bakımından istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
İstinaf Sebepleri Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; 40 yıllık evliliğin kendisine ait altınların yerini söylememesi yüzünden bozulmasının doğru olmadığını, bu altınları satmadığını, eşinin yeniden bozduracağından korktuğu için sakladığını, al altınlarını da bir yerine s.k, evden s.kt.r g.t şeklinde beyanda bulunmuş ve evden kovduğunu, evden kovduğu anda da evin anahtarını ve cep telefonunu bırakta öyle git dediğini, davacının tam kusurlu olduğunu, tam kusurlu olan erkeğin davasının reddinin gerektiğini, tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddinin hatalı olduğunu, hükmedilen tedbir nafakası miktarının da az olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç 1....
, müşterek çocukların her biri için ayrı ayrı aylık 350'şer TL tedbir ve iştirak nafakası, müvekkili yararına aylık 750 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalı-karşı davacıdan alınarak müvekkiline ödenmesini dava ve talep etmiştir....
müvekkilinin amcasını arayarak müvekkili ve müşterek çocuğu istemediğini, gelip almalarını aksi takdirde dışarı atacağını belirttiğini, müvekkilinin amcasının gidip müvekkilini aldığını, bu nedenlerle davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline verilmesine, müşterek çocuk lehine 1.000 TL tedbir-iştirak nafakası, müvekkil lehine 1.000 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, müvekkil lehine 50.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminat talep ve dava etmiştir....