AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 24/05/2022 NUMARASI : 2021/226 ESAS 2022/356 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 18/08/1998 tarihinde evlendiklerini, bu evliliklerinden 2 çocuklarının bulunduğunu, davacı müvekkil ile davalı arasında son 5 yıldır sorunlar yaşanmaya başlandığını, davalının müvekkiline ekonomik, psikolojik ve cinsel şiddet uyguladığını, müvekkili çocuklarının önünde sürekli aşağıladığını, her tartışmadan sonra müvekkilini evden kovduğunu, davalının müvekkile sürekli sinkaflı küfürler ve hakaretler ettiğini belirterek tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velayetlerinin müvekkile verilmesini, müşterek çocukların her biri için ayrı ayrı aylık 750'şer TL tedbir ve iştirak nafakası, müvekkili yararına aylık 1.000 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ve yasal faizi ile birlikte 20.000 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini dava ve talep etmiştir....
Davacı karşı davalı tarafın istinaf başvurusunun incelenmesinde; mahkemece boşanma davası açılmakla ayrı yaşama hakkı elde eden davalı karşı davacı kadın ve yanında bulunan müşterek çocuk yakarına tedbir nafakası takdirinin doğru olduğu, tarafların gerçekleşen sosyal-ekonomik durumu, paranın satın alma gücü, kusur durumu ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında davalı karşı davacı kadın ve müşterek çocuk yararına takdir edilen tedbir nafakası ve müşterek çocuk yararına takdir edilen iştirak nafakası miktarlarının fahiş olmadığı ancak davalı karşı davacı kadının cevap ve karşı dava dilekçesinde yoksulluk nafakası talep etmemesine rağmen davalı karşı davacı kadın yararına yoksulluk nafakası takdirinin hatalı olduğu anlaşıldığından davacı karşı davalı tarafın kadın ve çocuk yararına takdir edilen tedbir nafakası ve miktarı, müşterek çocuk yararına takdir edilen iştirak nafakası miktarı yönünden yapmış olduğu istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı karşı davacı kadın lehine takdir edilen...
Dosyanın incelenmesinde Arif Yıldırım tarafından Seher Yıldırım aleyhine 05/12/2019 tarihinde evlliğin mutlak butlan sebebiyle iptali talebiyle dava açıldığı, yapılan yargılama sonucunda mahkemenin 2019/644 E. 2021/200 K. sayılı 23/03/2021 tarihli ilamı ile davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulü ile 25.000 TL manevi tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verildiği, ilgili kararın erkek tarafından istinaf edildiği, dosyanın halen istinaf aşamasında olup, evliliğin iptaline ilişkin davanın reddine ilişkin kararın henüz kesinleşmediği, mevcut durumda evliliğin iptali talepli davanın sonucunun işbu dava açısından bekletici mesele yapılarak sonucuna göre yargılamaya devam edilmesi gerekirken evliliğin iptali talebinin reddine yönelik karar kesinleşmeden yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
Tarafların fiilen ayrı olması tek başına evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının kabulünü gerektirmeyip, dosya kapsamında TMK'nun 166/3. maddesi şartları da oluşmadığından, davalının istinaf başvurusunun HMK.nun 353/1- b-3 maddesi gereğince kabulüne, mahkeme gerekçe ve hükmünün kaldırılmasına, "davanın reddine" şeklinde yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, öte yandan; davalı kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası miktarı az bulunduğundan, ayrı yaşamda haklı olan davalı kadın lehine tarafların ekonomik ve sosyal durumu dikkate alınarak dava tarihinden itibaren aylık 450,00 TL tedbir nafakası verilmesine şeklinde yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacılar tarafından nafaka yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı ... lehine 07.11.2013 tarihli celsede 200 TL tedbir nafakasına hükmedilmiş, tedbir nafakasının vasiden alınıp davalı ...a ödenmesi yönünde ara karar oluşturulmuştur. Evliliğin iptali davasında da boşanmaya ilişkin hükümler uygulanır. Açıklanan sebeple iptale konu evliliğin tarafı olmayan vasi aleyhine tedbir nafakasına hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....
Davalı-davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı-davalının hakaret ettiğini, aşağıladığını, küfür ettiğini, tüp bebek tedavisinden kaçındığını, habersiz alarm sistemi kurduğunu, müvekkiline şifresini vermediğini, eşyaları bir odaya yığdığını, asıl kusurun davacı-davalıda olduğunu ileri sürerek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkili için aylık 1.250 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 200.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini dava ve talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Asıl dava, evlenmenin iptali (mutlak butlan sebebiyle), karşı dava ise tedbir nafakası istemine ilişkindir. İstinaf, tedbir nafakasının miktarına ilişkindir....
Davacı vekili verilen kararı; kusur gerekçesi, maddi, manevi tazminat miktarları ve yoksulluk nafakasının reddi hükümleri yönünden istinaf etmiştir. Davalı vekili verilen kararı; kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen maddi, manevi tazminat ve tedbir nafakası hükümleri yönünden istinaf etmiştir. Taraf vekillerine istinaf başvurusuna cevap vermemişlerdir. Dava; evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanma ve fer'ileri istemine ilişkindir. Tüm dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna göre; mahkemece erkek aleyhine belirlenen " evliliğin kurulmasında samimi ve ciddi olmadığı, mecburiyet duygusu ile evlendiği, hamile olarak evlendiği eşine güven taşımadığı" maddi vakıalarına usulünce dayanılmadığı için erkeğe kusur olarak yüklemek doğru görülmemiş, mahkemece erkeğe yüklenen ve gerçekleşen diğer kusurların ise sabit olduğu anlaşılmıştır....
Esas dava, kadın tarafından açılan Türk Medeni Kanunu'nun 145. maddesine dayalı evliliğin mutlak butlanla iptali, karşı dava ise erkek tarafından açılan Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesine dayalı boşanma davası olup, mahkemece, kadının esas davanın kabulüne, erkeğin karşı boşanma davasının reddine hükmedilmiştir. Mutlak butlan sebebiyle evliliğin iptali davası, boşanma davası açısından bekletici sorun oluşturur. Mutlak butlan davasının sonucu beklenmeksizin, boşanma davasının esasının incelenmesi doğru olmamıştır. O halde mahkemece yapılacak diğer bir iş de, davalı-karşı davacı erkeğin açtığı boşanma davası tefrik edilerek bu dava hakkında, kadının mutlak butlan sebebiyle evliliğin iptali davasının sonucu beklenildikten sonra, karar vermekten ibarettir. Bu yön nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı görülmüştür....
tedbir nafakası takdirine, boşanmaya karar verilmesi halinde nafakanın yoksulluk nafakası olarak devamına, maddi ve manevi tazminata ilişkin haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir....