Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Medeni Hukuk alanında öğretim üyesi, Bankacılık konusunda uzman ve Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanından oluşan bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan raporda; dosya kapsamından KAdir Ücek'in temyiz kudretinden yoksun olduğuna dair bir belge ya da bilgiye rastlanmadığı, temyiz kudreti bulunan ancak kısıtlanmış bir şahıs olarak fiil ehliyeti bakımından sınırlı ehliyetsiz olduğunu, TMK m.16 uyarınca sınırlı ehliyetsizlerin yasal temsilcilerinin rızası, izin ya da onayı olmadıkça borç altına giremeyecekleri, bu bakımdan T1'in banka ile akdetmiş olduğu kredi sözleşmesinde yasal temsilcisinin izin ve onayı bulunmadığından sözleşmenin geçerli olmadığı, sonuç olarak da; T1'in mahkeme kararı ile vesayet altına alınmış, sınırlı ehliyetsiz olduğu, kısıtlının Ziraat Bankası ile akdetmiş olduğu sözleşmenin yasal temsilcisinin izin ve onayı bulunmaması nedeni kesin hükümsüz olduğu, kredinin temelinde yatan sözleşmenin kesin hükümsüz olması nedeni ile sebepsiz zenginleşme teşkil edeceği, TBK m.77 ve...

ın da katılımıyla yine kayden bekar olan mağdureyi evlenmeye razı etmek amacıyla kaçırmaya teşebbüs ettikleri, aile nüfus kaydına göre 17 kardeş olan ve kayden 02.02.1991 doğumlu mağdurenin, sekiz kardeşiyle birlikte 02.02.1994 tarihinde nüfusa tescil edildiği ve sanık ... müdafiin de mağdurenin yaşına itirazda bulunduğu anlaşıldığından; suçun niteliğine etkisi bakımından mağdurenin doğum tutanağının onaylı sureti getirtilip, resmî bir kurumda doğmadığının belirlenmesi halinde, yaşını belirlemeye yönelik kemik grafileri çektirilerek, radyoloji uzmanının da bulunduğu bir sağlık kurulundan rapor aldırılması, duraksama halinde Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas kurulundan da görüş alınarak mağdurenin suç tarihindeki gerçek yaşının bilimsel biçimde saptanmasından sonra sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine eksik soruşturmayla yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabule göre de; Sanıkların mağdureyi zorla kaçırmaya teşebbüs ettikleri kabul edilmesine rağmen TCK.nın 109/2. maddesinin uygulanmaması...

    Mahkemece, Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinden alınan 10.11.2016 tarihli sağlık kurulu raporunda davalı kadında “hafif derecede mental retardasyon olduğu, hastalığının kronik olduğu ve evlilik tarihinde mevcut olduğu” belirtilmiş, bu rapor ile de evliliğin mutlak butlan sebebiyle iptaline karar verilmiş ise de; davalı kadının evlenme tarihinde sürekli bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun bulunup bulunmadığı veya evlenmeye engel derece akıl hastası olup olmadığı hususunun, davalının, dosya içerisindeki tüm tedavi kayıtları ve raporları ile birlikte yeniden bu hususları kapsayacak şekilde rapor alınmak suretiyle tespit edilmesi; buna göre mutlak butlan sebebi mevcutsa butlana karar verilmesi gerekirken, bu husus üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir....

      ın yapılan yargılamaları sonunda; atılı suçlardan mahkûmiyetlerine dair Borçka Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 28.05.2009 gün ve 2008/168 Esas, 2009/73 Karar sayılı hükümlerin süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanıklar müdafii ve aracın müsaderesinin reddine dair hükümle sınırlı olmak üzere O Yer Cumhuriyet Savcısı tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü: Dosya içeriğine göre, sanıkların mağdureyi evlenmeye zorlamak amacıyla kaçırdığının anlaşılması karşısında, sanıklara verilen cezaların 5237 sayılı TCK.nın 109/5. maddesi uyarınca artırılmaması karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış, sanıkların suçu birden fazla kişi ile birlikte gerçekleştirmeleri nedeni ile cezada artırım maddesi olan TCK.nın 109/3-b maddesi yerine 109/2-b maddesinin yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası olarak değerlendirilmiştir....

        TCK.nın 109/2. maddesi gereğince cezalandırılması yerine yazılı şekilde aynı Kanunun 109/1. maddesi uyarınca hüküm kurulması suretiyle eksik ceza tayini, 2- TCK'nın 110. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için mağdurun soruşturmaya başlanmadan önce şahsına zararı dokunulmaksızın güvenli bir yerde serbest bırakılması gerektiği, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 07.11.2019 tarih, 2019/481 Esas, 2019/652 Karar sayılı ilamına göre kolluk makamlarına yapılan ihbar ile soruşturma evresinin başladığı, somut olayda katılanın abisinin, katılanın kaçırıldığını öğrenmesi üzerine kolluk makamlarına ihbarda bulunduğu, soruşturma evresinin ihbarın öğrenilmesi ile başladığı, katılanın kolluk güçleri olaydan haberdar edildikten sonra serbest kaldığının anlaşılması karşısında, etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma şartları oluşmadığı halde TCK.nın 110. maddesinin uygulanması suretiyle eksik ceza tayini, 3- Sanıkların katılanı alıkoyma amaçlarının, sanık ... ile katılanın evlenmeye...

          Davacılar vekili, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığını, davalıyı davacı ...’in oğlu ... ile evlenmeye razı etmek için bononun verildiğini, karşılıksız olduğunu belirmişlerdir. Davalı vekili, davacılardan ...’ın oğlu ...’in müvekkili ile ilişkiye girdiğini, evlenme vaadi ile kızlık bozma suçunu işlediği, bu suçtan dolayı müvekkilinin kişilik değerleri ve vücut bütünlüğünün bozulduğunu, ... hakkında şikayette bulunduklarını, bononu şikayetten vazgeçme karşılığı düzenlenip verildiğini, bononun tanzim tarihi ile şikayetten vazgeçme tarihinin de aynı olduğunu belirterek davanın reddini ve tazminata hükmedilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucu senedin ahlaka ve adaba aykırı bir durumun gerçekleşmesinin temini için verildiği, bu nedenle geçersiz olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, davalının bono ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            ın yanına gittikleri, burada temyiz dışı sanık ...’ın katılanı temyiz dışı sanık ... ile tanıştırdığı, temyiz dışı sanık ...in kendisini ...olarak tanıttığı, katılan ile temyiz dışı sanık ...evlenmeye karar verdikleri,... ilinde faaliyet gösteren bir kuyumcudan 7500 TL değerinde altın aldıkları, ancak nikah yapmadıkları, temyiz dışı sanık... ile katılanın birlikte katılana ait evde 3 gün birlikte yaşadıkları, nikah yapmak amacıyla...'a geldikleri esnada temyiz dışı sanık ...'...

              Nişan ya da evliliklerde kayınpederin gelinine takı takması ya da para veya hediye vermesi yerel gelenek ve göreneklere uygun ise de; kızın babasının evlenmeye razı olmasının karşılığı olarak (başlık) adı altında mal veya para alması yukarıda açıklanan ölçütlere göre hukuka ve genel ahlak kurallarına aykırıdır. O halde; Borçlar Kanununun 65. maddesi uyarınca haksız veya ahlaka aykırı bir amaç için verilen şeyin istirdat edilemeyeceği düşünülerek davanın reddi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile kabulü doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                in yaşlı ve dul olduğunu bildiği yine yargılama sırasında ölen müşteki ...n yanına gelerek müştekiye kendisini isterse tanıdığı olan ... isimli bayanla evlendirilebileceğini söylediği, bunun üzerine müştekinin sanık ... aracılığıyla kendisini ... olarak tanıtan sanık ... ile tanıştığı, konuşup anlaşarak aynı gün evlenmeye karar verdikleri, müştekinin bu karardan sonra köyüne döndüğü, 15 gün sonra müşteki ve sanık ...'nın telefon ile görüşerek eski garajın orada buluşmaya karar verdikleri, kararlaştırılan yerde buluşarak sanık ...'nın damadı olan sanık ...'ın evine gittikleri, evde sanık ...'nın kızı olan temyiz dışı sanık ...'in de bulunduğu, birlikte kahvaltı yaptıktan sonra sanık ... ve müştekinin dışarı çıktıkları, bu sırada sanık ...'nın müştekiye "Kızımın ve damadımın senin benimle evleneceğine inanmaları için altın alıp bana takman lazım" diyerek el yazısı ile üzerinde 30 gr....

                  ın 27 yıllık evli oldukları ve çocuklarının olmadığı, katılan ...’ın çocuk sahibi olmak için bir başka kadın ile evlenmeye karar verdiği, katılan ...’ın da bu duruma rıza gösterdiği, katılanların bu amaçla ... ile görüştükleri, ...'in de sanık ... isimli şahısla görüştüğünü katılanın evlenmesi için bayan bulabileceğini söylediği, katılanların ...'la tanıştıkları ve isteklerini söyledikleri, bunun üzerine sanık ...'ın sanık ...'ü arayarak "evlenmek için bayan var mı" dediği, sanık ...'ün de bulabileceğini söylediği, 15/04/2013 tarihinde ...'ın, katılanlara ait eve gelerek ...'ün, evlenmek için bayan bulduğunu, ...'e giderek bayanı görebileceklerini söylediği, katılanların ... ile birlikte bir eve gittikleri, bu evde sanıklar ... ve ... isimli şahıslarla buluştukları, katılan ... ile ...'in resmi nikah yapmadan evlenmek konusunda anlaştıkları, bunun üzerine katılanların ...'e 3.500,00 TL, ...'a ise 300,00 TL para verdikleri, daha sonra ...'...

                    UYAP Entegrasyonu