Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

(TMK.40/1) Davacının istemi Türk Medeni Kanunun madde 40/1 hükmüne dayalı olarak "cinsiyet değişikliğine izin verilmesi davası" olduğu halde bu yön gözetilmeden davanın cinsiyet yönünden nüfus kütüğünde düzeltme davası (TMK.m.40/2) olarak değerlendirilerek yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 2-Kabul şekli bakımından; Cinsiyet değişikliğine izin verilebilmesi için davacının transseksuel yapıda olması, üreme yeteneğinden sürekli biçimde yoksun bulunması zorunlu olup (TMK.m.40/1) davacının bu niteliklere sahip olmadığı resmi sağlık kurulu raporu ile belirlendiği halde cinsiyet değişikliğine izin isteminin reddine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi de doğru bulunmamıştır. SONUÇ:Temyiz olunan hükmün 1. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 20.04.2006 (Prş.)...

    Ceza Dairesinin 16.05.2022 tarihli ve 2019/7769 Esas, 2022/7225 Karar sayılı ilamı ile sair temyiz itirazları reddedilerek "Sanığın, suç tarihinde on sekiz yaşından büyük olan katılan mağdureyi evine bırakacağını söyleyerek hile ile aracına bindirdikten sonra O'nu ... köyüne götürdüğü ve bir süre orada rızası hilafına tutup evlenmeye ikna etmeye çalıştığı, katılan mağdurenin ikna olmadığını görünce sinirlenip kızarak ve mağdureye hakaret ederek alıkonulduğu evde bırakıp oradan ayrıldığı anlaşılan olayda; sanığın eyleminin hile ve zorla mağdurenin hürriyetini tahdit etme suçunu oluşturduğu ve 5237 sayılı TCK'nın 109/2, 109/5. maddeleri uyarınca cezalandırılması gerekirken suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması," nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir. 4. Samsun 9....

      nın evlenmeye ikna etmek için mağduru kaçırması karşısında cinsel amaçla atılı suçu işlediği anlaşılmakla sanıklar müdafin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir. V. KARAR Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Çaykara Asliye Ceza Mahkemesinin, 11.01.2023 tarihli ve 2022/145 Esas, 2023/14 Karar sayılı kararında sanıklar müdafince öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanıklar müdafinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA, Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20.11.2023 tarihinde karar verildi....

        Dosyanın incelenmesinden; davacının imzaladığı ibraname ile maddi ve manevi haklarından vazgeçtiğini beyan ettiği, taraf ve tanık beyanlarına göre tarafların birlikteliklerinin kanuni ve medeni evlenmeye tekaddüm eden bir nişanlanma mahiyetinde olmadığı, dava dilekçesine ekli maddi tazminata dayanak yapılan masraf kalemlerinin eksik borç niteliği taşıdığı, davacıların taleplerinin hukuken koruma altına alınan talep kapsamında değerlendirilemeyeceği anlaşılmaktadır. O halde; mahkemece, dosya kapsamı ve taraflar arasında düzenlenen ibraname gereği davacının yaşanan birliktelik nedeniyle maddi ve manevi haklarından vazgeçtiği, davacıların maddi ve manevi tazminat taleplerinin hukuki dayanağının bulunmadığı dikkate alınarak davanın tamamen reddine karar verilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeksizin yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

          Kaçırma bir nevi evlenmeye ikna için olmuştur. Nitekim dosyamızda mağdure ile sanığın ilerleyen aşamalarda tekrar gerçekten evlendikleri anlaşılmaktadır. Yasanın cezayı artırmak istediği durum, kaba cinsel arzuların tatmini için hürriyetten yoksun kılma suçunun işlenmesidir. Cezanın artırılmasındaki amaç, cinsel dürtülerin tatmini amacına ulaşmak için, çirkin, kaba ve vahşi bir şekildeki eylemlere yönelik caydırıcılığı artırmaktadır. Evlenmek amacıyla suçun işlendiği ve cinsel saldırının da gerçekleştirilmediği bir durumda cezanın artırılması, yasadaki "suçta ve cezada kanunilik" ilkesine uymadığı için maddi ceza hukukundaki yorum yasağını ihlal etmek olacaktır. Açıklanan nedenlerle sayın çoğunluk görüşüne katılmıyorum....

            Davalının davacının Türkiyede bulunduğu dönemlerde izin kullandığı savunması karşısında, yurda giriş ve çıkış kayıtlarına göre Türkiye’de bulunan zamanların yıllık izine mi yoksa ücretsiz izne mi dayalı olduğu araştırılarak yıllık izne dayalı ise bunun yıllık izin ücretinin hesabında, ücretsiz izne dayalı ise davacının kıdem tazminatına esas hizmet süresinde dikkate alınması gereklidir. SONUÇ: Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin ise kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, davalı yararına takdir edilen 3.050,00 TL duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13.04.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Somut olayda davalı tarafından izin formları sunulmuş olup, davacının bütün izinlerini kullandığı iddia edilmiştir. Dosya kapsamında iki izin çizelgesi olup her ikisi de imzalı ve imzaları inkar edilmemiş vaziyettedir. Bu çizelgelerden yalnızca biri dikkate alınmış bilhassa 1993-2010 dönemi izin durumunu gösterir imzalı form izin hesaplanmasında göz ardı edilmiştir. Her iki izin formu da birlikte değerlendirilip dosya kapsamında kullanıldığı ya da ücretleri ödendiği ispatlanan izin günleri mahsup edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yıllık izin ücreti alacağı konusunda eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi hatalı olup bozma sebebidir. SONUÇ: Temyiz olunan mahkeme kararının yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.05.2017 gününde oybirliği ile karar verildi....

                Davacının kıdemine göre hak kazandığı izin süresi yediyüzellibeş gün olup, bundan kullandırıldığı anlaşılan beşyüzelliüç günün düşülmesi ile ikiyüziki günlük izin alacağının hesaplanıp hüküm altına alınması gerekirken, maddi hataya dayalı belge esas alınarak izin alacağının ikiyüzelliyedi gün üzerinden hüküm altına alınması hatalı olup, kararın bu yönden bozulması gerekmiştir. ./.. Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 20.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  Davacının 2009 yılında iki defa 14'... gün kullandığı izin ile ödenen izin ücretinin dikkate alınmaması ve 2007 yılı iznini kullandığı halde kullanılmamış kabul edilerek hatalı değerlendirmeye dayalı rapora göre karar verilmesi bozma nedenidir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12/12/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    E) Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı yıllık ücretli izin alacağının ödenmediğini iddia etmiş ve Mahkemece de işverenin yıllık izinlerinin kullandırıldığını belgeye dayalı olarak ıspat edemediği gerekçesi ile 28 günlük izin alacağı hüküm altına alınmış ise de, dava dosyasına iki adet imzalı izin belgesinin sunulduğu görülmüştür. Buna bağlı olarak, Mahkemece dava dosyasına sunulan söz konusu izin belgeleri değerlendirilmeden eksik inceleme ile izin alacağına hükmedilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 02.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu