Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TÜRK MİLLETİ ADINA Gereği görüşülüp düşünüldü: Anayasa Mahkemesi'nin, 10.06.2015 gün ve 29382 sayılı Resmi Ga- zete'de yayımlanan 27.05.2015 gün ve 2014/36 esas, 2015/51 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 230. maddesinin (5) ve (6) numaralı fıkralarının Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptallerine karar verilmiş olması karşısında, sanığın eyleminin karar tarihi itibariyle suç oluşturmadığı gözetilerek beraati yerine yazılı şekilde mahku- miyetine hükmedilmesi, Yasaya aykırı ve Adalet Bakanlığı'nın kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nca düzenlenen ihbarname içeriği bu nedenle yerinde görüldüğünden, ......

    TMK madde 149- Aşağıdaki durumlarda eşlerden biri evlenmenin iptalini dava edebilir: 1.Evlenmeyi hiç istemediği veya evlendiği kişiyle evlenmeyi düşünmediği hâlde yanılarak bu evlenmeye razı olmuşsa, 2.Eşinde bulunmaması onunla birlikte yaşamayı kendisi için çekilmez bir duruma sokacak derecede önemli bir nitelikte yanılarak evlenmişse, Madde 150- Aşağıdaki durumlarda eşlerden biri evlenmenin iptalini dava edebilir: 1.Eşinin namus ve onuru hakkında doğrudan doğruya onun tarafından veya onun bilgisi altında bir başkası tarafından aldatılarak evlenmeye razı olmuşsa, 2. Davacının veya altsoyunun sağlığı için ağır tehlike oluşturan bir hastalık kendisinden gizlenmişse. Madde 151- Kendisinin veya yakınlarından birinin hayatı, sağlığı veya namus ve onuruna yönelik pek yakın ve ağır bir tehlike ile korkutularak evlenmeye razı edilmiş eş, evlenmenin iptalini dava edebilir....

    Dairemizin 15/06/2022 tarihli ve 2022/1671 Esas, 2022/2198 sayılı kararı ile ilk derece mahkemesinden " Mahkemece yapılacak iş, davacının evlenme tarihinde sürekli bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun bulunup bulunmadığı ve yine evlenme tarihinde evlenmeye engel olacak derecede akıl hastalığı bulunup bulunmadığı yönünde rapor alınması" istenildiği hale Samsun Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesinden alınan 02/03/2023 tarihli ve 9888 sayılı raporda evlenme tarihinde evlenmeye engel olacak derecede akıl hastalığı olup olmadığının tespiti yapılmamıştır. Alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. O halde mahkemece yapılacak iş " davacının evlenme tarihinde sürekli bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun bulunup bulunmadığı ve yine evlenme tarihinde evlenmeye engel olacak derecede akıl hastalığının bulunup bulunmadığı yönünde" Adli tıp kurumundan rapor alınarak sonucu uyarınca olumlu yada olumsuz bir karar verilmesi gerekir....

    Aldatma hukuksal sebebine dayalı nisbi butlan davasında kanun koyucu aldatılmayı ve illiyet bağını yeterli görerek “çekilmez durum” koşulunu aramaksızın sınırlı ve bitirici olarak saydığı iki aldatma sebebini 150. maddenin bir ve ikinci fıkralarıyla açıklamıştır. Maddeye göre aldatmanın (sonucunda kişi eğer ki bilseydi, asla evlenmeyecek olması hâlinin) nisbi butlan sebebi oluşturabilmesi için; kişi, ya birinci fıkrada açıklandığı şekilde “Eşinin namus ve onuru hakkında doğrudan doğruya onun tarafından veya onun bilgisi altında bir başkası tarafından aldatılarak evlenmeye razı,...” olduğu veya ikinci fıkrada yapılan düzenlemeyle “Davacının veya altsoyunun sağlığı için ağır tehlike oluşturan bir hastalık kendisinden,...” gizlenmesi nedeniyle evlendiği iddialarından birisine dayanmış olup, kişinin iddiasını ispatlaması gerekmektedir. Açıklanan bu iki durum dışında “aldatma eylemi” sübjektif açıdan ne kadar önemli olursa olsun, iptal sebebi olması mümkün değildir....

      No:21 İç kapı no:1 Kahta/ADIYAMAN adresinde sırası ile TK'nın 21/1 ve 21/2 maddeleri uyarınca tebliğ edildiği, yapılan tebliğin usulsüz olmasına rağmen, dosyaya 04.10.2017 tarihinde vekalet sunup, 17.11.2017 tarihinde davaya cevap veren davalı vekilinin dilekçesinin mahkeme tarafından cevap dilekçesi mahiyetinde kabul edilmemesi, 2- Dosyada, davalı kadının akıl hastası olduğu iddiaları karşısında, davalı kadın hakkında Adıyaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikiyatri bölümünden alınan 12.02.2019 tarihli tek hekim raporunda davalıda hafif derecede zeka geriliği olduğu, evlenmeye muktedir olmadığı, aynı hastaneden alınan 28.10.2019 tarihli tek hekim raporunda da davalıda hafif mental retardasyon olduğu, çocukluğundan geldiği, evlenmeye muktedir olmadığı belirtilmiş olup Mahkeme tarafından vasi tayin edilmesi için Sulh hukuk mahkemesine ihbarda bulunulmuş, Kahta Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/149 E. 2019/234 K....

      olanak bulunmadığını, davalı için vasi tayini gerektiği hususlarının bildirildiği, davalının evlenme esnasında evlenmeye engel rahatsızlığının bulunduğu hususunun davacı tarafça kesin olarak öğrenilebilmesinin ancak aldırılan raporla mümkün olduğu, davalının hasta olduğu hususundaki vakıaların davacı açısından şüphe aşamasında kaldığı, bu nedenlerle TMK'da belirtilen 6 aylık hak düşürücü sürenin henüz geçmeden işbu davanın açıldığı, davalının evlenme sırasında evlenmeye engel olacak derecede akıl hastalığının bulunması ve bu durumun evlenmeden önce davacı ve ailesine bildirilmemesi nedeniyle davanın kabulünün doğru ve yerinde olduğu, kadın için tedbir nafakası verilmesi ve miktarının yerinde olduğu, işbu davada cevap dilekçesinde yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminatla ilgili herhangi bir talebin bulunmaması karşısında mahkemece bu konularda herhangi bir hüküm kurulmamasının doğru olduğu, butlan davasının boşanma davasından önce incelenip karara bağlanması gerektiğinden işbu davanın...

      olanak bulunmadığını, davalı için vasi tayini gerektiği hususlarının bildirildiği, davalının evlenme esnasında evlenmeye engel rahatsızlığının bulunduğu hususunun davacı tarafça kesin olarak öğrenilebilmesinin ancak aldırılan raporla mümkün olduğu, davalının hasta olduğu hususundaki vakıaların davacı açısından şüphe aşamasında kaldığı, bu nedenlerle TMK'da belirtilen 6 aylık hak düşürücü sürenin henüz geçmeden işbu davanın açıldığı, davalının evlenme sırasında evlenmeye engel olacak derecede akıl hastalığının bulunması ve bu durumun evlenmeden önce davacı ve ailesine bildirilmemesi nedeniyle davanın kabulünün doğru ve yerinde olduğu, kadın için tedbir nafakası verilmesi ve miktarının yerinde olduğu, işbu davada cevap dilekçesinde yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminatla ilgili herhangi bir talebin bulunmaması karşısında mahkemece bu konularda herhangi bir hüküm kurulmamasının doğru olduğu, butlan davasının boşanma davasından önce incelenip karara bağlanması gerektiğinden işbu davanın...

      Kaçırılmasından sonra davacının, davalı ve kaçırma suçuna iştirak edenler tarafından tehditle ve korkutularak davalı ile cinsel ilişkiye zorlandığı, bu zorlama sonucu cinsel ilişkinin gerçekleştiği, davalının artık bir başkasıyla evlenme şansının kalmadığı ruh hali ve çaresizlik içinde davalı ile evlenmeye razı olduğu anlaşılmaktadır. Olayların açıklanan gelişimi içinde davacının evlenme iradesinin, her türlü etki ve baskıdan uzak, tamamıyle hür bir ortamda oluştuğunu kabul etmeye olanak yoktur. Davacının, her şey olup bittikten sonra Cumhuriyet savcısına 20.9.2007 günü "...her şey rızam ve talebim doğrultusunda oldu..." demiş olması, beyanının aksi yönündeki deliller çürütülmedikçe ve aktin icra edildiği mekan ve evlendirme memurunun kendi yetki alanı dışında işlem yapmış olması gözetildiğinde, ne kendi rızasıyla kaçtığını ve ne de evlenmeye serbest iradesiyle razı olduğunu gösterir. Bu bakımdan Türk Medeni Kanununun 151'nci maddesindeki butlan sebebi gerçekleşmiştir....

        nın eşinin ölmüş olması nedeni ile evlenmeye karar verdiği, arkadaşları aracılığıyla temyiz dışı sanık ... ile telefonda irtibata geçtiği, sanık ...'nın kandisini ...ismiyle tanıttığı, evlenmesi konusunda katılana yardımcı olabileceğini ,...'da katılanın evlenebileceği bir kadın olduğunu söylediği, bunun üzerine katılanın yanında eniştesi olan tanık Hasan Karapınar ile 19/07/2013 tarihinde ... ili merkezine gittiği, temyiz dışı sanık ...'nın katılan ve eniştesini, sanık ...'in evine götürdüğü, sanık ...’in kendisini...olarak tanıttığı, bir süre sonra kendini... ismi ile tanıtan gerçek kimlik bilgileri tespit edilemeyen bayanın bu eve getirildiği, bu bayan ile katılanın başbaşa görüştükleri ve evlenmeye karar verdikleri, kendisine yardımcı olması nedeni ile katılanın temyiz dışı sanık ...'ya bir Cumhuriyet altını verdiği, katılan,... isimli kişi, sanık ...’in hep birlikte katılanın ...'...

          ın on yedi yaşını doldurmuş olmakla birlikte yasal temsilcilerinin geçerli bir izinlerinin bulunmadığı; ikinci sebep ise, evlenenlerden davalı kocanın, evlenme aktinin yapıldığı tarihte, evlenmeye engel olacak derecede akıl hastası olduğu iddiasıdır. Dava, evlenenlerden davalı (koca)'nın, ilk eşinden olan çocukları tarafından açılmıştır. Küçüğün yasal temsilcisinin hiç ya da geçerli bir izni olmaksızın evlenmiş olması halinde evliliğin iptalini isteme hakkı, izni alınmayan yasal temsilciye aittir. (TMK.m.153/1) Evlenenlerden koca'nın önceki eşinden olma çocuklarının bu sebeple evliliğin iptalini dava etme hakları mevcut değildir. Davanın reddi, bu sebep yönünden sonucu bakımından doğru bulunmuştur. Evlenmeye engel olacak derecede akıl hastalığı sebebiyle ilgililerin evliliğin iptali davası açmaları için dava açmakta hukuksal yararlarının bulunması şarttır. Salt "ilgili" olmak, dava hakkı vermez....

            UYAP Entegrasyonu