Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 02/02/2021 NUMARASI : 2017/436 ESAS 2021/59 KARAR DAVA KONUSU : Evlenmenin İptali (Mutlak Butlan Sebebiyle) KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen mahkemenin kararına karşı, davacı kurum vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiği ve istinaf isteminin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: HMK 355 maddesine göre, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava; mutlak butlan sebebi ile evlenmenin iptali davasına ilişkindir....

Bahsedilen iyiniyet, eşin evlenme töreni sırasında butlan sebebinin mevcudiyetini bilmemesi veya gerekli özeni göstermiş olmasına karşın öğrenememiş olması demektir. Kanunun iyi niyete hukuki bir sonuç bağladığı durumlarda, asıl olan iyi niyetin varlığıdır. Bu sebeple butlan davası sırasında eşlerden birinin ölmesinin yanı sıra eşlerden birinin ölümünden sonra butlan davası da açılmış olması durumunda da sağ kalan eşin mirasçı olması asıldır. Sağ kalan eşin evlilik akdinin kurulması anında iyi niyetli olmadığı, eşlerden birinin ölümünden sonra ilgililer tarafından açılan mutlak butlan davasında kanıtlanmalıdır. Eşlerden birinin ölümünden sonra ilgililer tarafından mutlak butlan davası açılmamışsa, sağ kalan eş evliliğin kurulması anında iyi niyetli sayılır....

    Mahkemece somut olayda yapılacak iş; dosya kapsamındaki hastane evraklarına göre davacı-davalı erkekte bulunduğu anlaşılan bipolar duygulanım bozukluğunun Türk Medeni Kanunu'nun 150. maddesi uyarınca davalı-davacı kadın ve altsoyunun sağlığı bakımından ağır tehlike oluşturan bir hastalık olup olmadığına dair resmi sağlık kurulu raporu alınarak davalı-davacı kadının davasında bütün delillerin öncelikle nisbi butlan sebebi ile (TMK m. 150) evliliğin iptali talebi yönünden değerlendirilmesi ve sonucu uyarınca karar verilmesi; kadının açtığı nisbi butlan sebebi ile evliliğin iptali davasının, davacı-davalı erkek ve davalı-davacı kadın açısından boşanma davaları bakımından bekletici sorun oluşturacağı gözetilerek ve boşanma davaları tefrik edilerek kadının açtığı nisbi butlan sebebi ile evliliğin iptali davasının sonucu beklendikten sonra boşanma davaları hakkında olumlu ya da olumsuz karar vermekten ibarettir....

      O halde mahkemece yapılacak iş davacı-davalı erkeğin davası yönünden, delillerin nisbi butlan sebebi ile (TMK m. 150/3) evliliğin iptali davası yönünden değerlendirilerek sonucu uyarınca karar verilmesi, davacı-davalı kadın tarafından açılan boşanma davasında ise, erkeğin açtığı nisbi butlan sebebi ile evliliğin iptali davasının, boşanma davası açısından bekletici sorun oluşturacağı gözetilerek, boşanma davasının tefrik edilerek erkeğin açtığı nisbi butlan sebebi ile evliliğin iptali davasının sonucu beklendikten sonra boşanma davası hakkında olumlu ya da olumsuz karar vermekten ibarettir. Bu yön nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....

        evliliklerinin nispi butlan sebebiyle iptaline karar verilmesini istemiştir....

        Mahkemece; "Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; tarafların 19/11/2020 tarihinde evlendikleri, bu evliliklerinden müşterek çocuklarının olmadığı, davacı kadın tarafından açılan davanın TMK'nun 151. maddesi kapsamında korkutma nisbi butlan nedenine dayalı evliliğin iptali talebine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Eldeki davada çözüme kavuşturulması gereken husus, davacının davalı ile evlenirken her hangi bir baskı veya korku altında kalıp kalmadığı hususudur....

        Davalı vekili süresinden sonra sunduğu cevap dilekçesinde davacının mutlak butlan sebebiyle evliliğin iptalini istemişken nisbi butlan sebeplerini öne sürdüğünü, davacının bir an için müvekkilinin hastalığını eşinin hamilelik döneminde öğrendiği kabul edilse dahi ortak çocuğun 28/11/2014 tarihinde dünyaya geldiği gözetildiğinde 1,5 yıla yakın zaman geçtiğini, hak düşürücü sürenin geçtiğini, müvekkilinin evlenmeye engel teşkil edecek bir rahatsızlığının bulunmadığını, müvekkilinin kısıtlanma sına yönelik davacı tarafın talebi üzerine açılan davanın red ile sonuçlandığını, bu dosyada aldırılan raporda müvekkilinin kısıtlanmasını gerektirir bir rahatsızlığının bulunmadığının tespit edildiğini, davacının evlilikten önce 1 yıl boyunca müvekkili ve ailesi ile birlikte yaşadığını belirterek davanın reddini istemiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Evlenmenin Mutlak Butlan Sebebiyle İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, evliyken yeniden evlenen kimsenin ikinci evliliğinin mutlak butlan sebebiyle iptali isteğine ilişkin olup, Cumhuriyet savcısı tarafından 23.7.2013 tarihnde düzenlenen davaname ile re'sen açılmıştır. İptali istenen, ... ile ...'in evliliğinin, ...'in 9.12.2001 tarihinde ölümüyle sona erdiği görülmektedir. Sona ermiş bir evliliğin mutlak butlanı Cumhuriyet savcısı tarafından dava edilemez (TMK. m. 147/1). Bu durumda Cumhuriyet savcısının dava açma hakkı bulunmamaktadır....

          Hukuk Dairesinin 2017/1023 Esas ve 2018/10252 Karar sayılı ilamında işaret edildiği üzere, davacı davalı erkeğin nisbi butlan sebeplerine dayalı evlenmenin iptali isteği sonucunda verilecek kararların tarafların boşanma davalarını etkileyecek nitelikte bulunduğu da gözetilerek, tarafların boşanma davalarının eldeki dosyadan tefrik edilmesi, erkeğin açtığı nisbi butlan sebebi ile evlenmenin iptali davasının sonucu beklendikten sonra boşanma davaları hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken bu husus gözetilmeksizin dosyanın esası hakkında karar verilmesi doğru bulunmamıştır. İlk Derece mahkemesince yapılması gereken iş; dosyanın boşanma davaları yönünden tefrik edilip ayrı bir esasa kaydedilmesi, evliliğin iptali konusunda bir karar verilmesi, verilen kararın tefrik edilen boşanma dosyasında bekletici mesele yapılarak evliliğin iptali davasında verilen kararına göre tarafların boşanma davalarının neticelendirilmesinden ibarettir....

          Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın evlenmenin iptaline ilişkin olduğu ve yargılama görevinin aile mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Bakırköy 5. Aile Mahkemesi ise açılan davanın nüfusta kayıt düzeltim davası olduğu ve aile mahkemesinin görevine girmediği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Kağızman C. Başsavcılığınca düzenlenen 17.02.2010 tarihli davaname ile nüfus kayıtlarına göre amca yeğen olduğu anlaşılan kişiler arasında gerçekleşen evliliğin TMK’nın 145-146 maddeleri uyarınca iptali talep edilmiştir. Dava bu niteliğiyle evliliğin iptali yahut butlanı davası olmayıp hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medeni Kanununun 145. maddesinde düzenlenen mutlak butlan ve evlenmenin iptali ile ilgisi bulunmayan bu davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....

            UYAP Entegrasyonu