Oysa, davacı tarafından davalıya karşı 12.12.2006 tarihinde Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesinde yer alan sebeple açılan boşanma davasına karşılık, davalı tarafından da davacıya karşı 21.3.2007 tarihinde aynı sebeple karşı boşanma davası açıldığı; mahkemece; her iki davanın da “taraflar arasında boşanmayı gerektirecek bir geçimsizliğin ispatlanamadığı, fiili ayrılığın da, tek başına boşanma sebebi olmadığı” gerekçesiyle reddedildiği, kararın; her iki dava bakımından Yargıtay denetiminden geçerek 28.6.2010 tarihinde kesinleştiği görülmektedir. Kesinleşen bu ret kararı, tarafların her ikisinin de reddedilen davalara kadar boşanmayı gerektirecek kusurlu bir davranışlarının bulunmadığına kesin delil teşkil eder. Ret kararının kesinleşmesinden itibaren geçen fiili ayrılık suresi içinde davacı-karşı davalı(nın), diğer tarafın kişilik haklarına saldırı niteliğinde bir eylemi ispatlanamamıştır....
DAVALILAR : DAVA TÜRÜ : Evlenmenin Butlanı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava evliliğin mutlak butlan sebebiyle iptali isteğine ilişkin olup, kamu adına cumhuriyet savcılığı tarafından re'sen ikame edilmiştir. Bölge adliye mahkemesi kararınının ve temyiz dilekçesinin davayı açan ilgili cumhuriyet savcılığına tebliğ edilmeden dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesi de gerekçeli kararı ve istinaf dilekçesini cumhuriyet savcılığına tebliğ etmemiştir. Bölge adliye mahkemesi kararının ve temyiz dilekçesinin cumhuriyet savcısına Tebligat Kanunu'nun 43. maddesinde gösterilen usule göre bizzat tebliği ve onun yönünden de temyiz ve cevap süresi beklenildikten sonra gönderilmek üzere dosyanın ... Bölge Adliye Mahkemesi 2....
Dava, “eşlerden birinin evlenme sırasında sürekli bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun bulunması" (TMK. m. 145/2) sebebiyle batıl olan evlenmenin iptali isteğine ilişkin olup, eşlerden biri tarafından diğerine karşı değil, “ilgili” sıfatıyla üçüncü kişi tarafından eşlerin her ikisine karşı açılmıştır. Eşlerin her ikisi de davada “davalı” durumundadır. Üçüncü kişinin açtığı böyle bir davada, davalılardan birinin, diğer davalıdan nafaka ve tazminat talebi, bu hususta harcı yatırılarak açılmış bir dava mevcutsa incelenebilir. Çünkü, karı koca arasındaki maddi ilişkiler, evlilik akdinin dışında kalan “davacıyı” ilgilendiren bir konu değildir. Ve bu ilişkilerin tanziminde eşlerin kusur durumları önemlidir. Cumhuriyet savcısının re’sen veya ilgililerin açtığı mutlak butlan davasında ise, kusur değerlendirmesine gidilmez....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kadının zina sebebine dayalı davasının süresinde açılıp açılmadığı, erkeğin zina eyleminin ispatlanıp ispatlanmadığı, erkeğin fiili ayrılık nedenine dayalı davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kadın lehine maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı, erkeğin reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri noktasında toplanmaktadır. 2....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kadının zina sebebine dayalı davasının süresinde açılıp açılmadığı, erkeğin zina eyleminin ispatlanıp ispatlanmadığı, erkeğin fiili ayrılık nedenine dayalı davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kadın lehine maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı, erkeğin reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri noktasında toplanmaktadır. 2....
Esas dava, kadın tarafından açılan Türk Medeni Kanunu'nun 145. maddesine dayalı evliliğin mutlak butlanla iptali, karşı dava ise erkek tarafından açılan Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesine dayalı boşanma davası olup, mahkemece, kadının esas davanın kabulüne, erkeğin karşı boşanma davasının reddine hükmedilmiştir. Mutlak butlan sebebiyle evliliğin iptali davası, boşanma davası açısından bekletici sorun oluşturur. Mutlak butlan davasının sonucu beklenmeksizin, boşanma davasının esasının incelenmesi doğru olmamıştır. O halde mahkemece yapılacak diğer bir iş de, davalı-karşı davacı erkeğin açtığı boşanma davası tefrik edilerek bu dava hakkında, kadının mutlak butlan sebebiyle evliliğin iptali davasının sonucu beklenildikten sonra, karar vermekten ibarettir. Bu yön nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından; asıl davada kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat ile kendi davasının reddine yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-karşı davacı erkek, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesinde belirtilen fiili ayrılık nedenine dayalı olarak boşanma davası açmıştır. Mahkeme tarafından, davacı-karşı davalı kadının davasının kabulü ile boşanmaya karar verilmiş, erkeğin davası ise 3 yıllık yasal süre dolmadığından bahisle reddedilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Dava, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi uyarınca fiili ayrılığa dayanılarak açılmıştır. Fiili ayrılığa esas ilk boşanma davası, taraflardan davacı kadın tarafından, Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı olarak açılmış ve dava; tarafların dava açıldıktan sonra birlikte yaşadıkları, daha önceki olayların affedildiği gerekçesiyle reddedilmiş ve 16.02.2011 tarihinde kesinleşmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Fiili ayrılık tek başına boşanma sebebi değildir. Terk hukuki sebebine dayalı bir davada bulunmamaktadır. Türk Medeni Kanunu'nun 166/1-2. maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Davacı tanıklarının beyanlarının bazıları davacıdan duyum, bazıları ise görgüye dayalı olmayan beyanlar olup, boşanmaya esas alınamaz. O halde boşanma davasının reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı gerekçe ile yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple; ... Bölge Adliye Mahkemesi 2....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, istinaf dilekçesinde özetle; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, fiili ayrılık nedenine dayalı boşanma davasının açılabilmesi için üç yıllık zaman diliminde her ne sebeple olursa olsun ortak hayatın yeniden kurulamamış olması gerektiğini, davacının bu sürede pek çok kez eve döndüğünü, müvekkili telefonla arayarak af dilediğini, bu nedenle davanın fiili ayrılık şartlarının gerçekleşmemesi nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkilin herhangi bir kusuru olmadığını, kusurlu davacının davasının kabulüne karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkil lehine tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Dava, TMK'nın 166/son maddesine dayalı açılmış boşanma davasıdır....