"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Taraflarca Türk Medeni Kanununun 166/son maddesinde belirtilen fiili ayrılık nedenine dayalı olarak boşanma davası açılmıştır. Mahkeme tarafından, davalı-davacı kadının davasının kabulü ile boşanmaya karar verilmiş, erkeğin davası ise kadının kusurlu bir davranışının olmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi uyarınca fiili ayrılık boşanma hukuki sebebine dayalı olarak açılmıştır. Davacı erkek, dava dilekçesinde daha önce açtığı ve retle sonuçlanan ... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2010/432 esas, 2012/45 karar sayılı boşanma davasını dayanak göstererek evlilik birliğinin yeniden tesis edilemediğini belirterek boşanmayı talep etmiştir. Mahkemece,erkeğin dava dilekçesinde delil olarak dayanmadığı ... 5.Aile Mahkemesinin 2013/162 esas sayılı dosyası gerekçeye esas alınarak fiili ayrılığa dayalı boşanmaya karar verilmiştir. Mahkemece dayanılmayan delilin hükme esas alınması doğru değildir. O halde davacı tarafından dayanılan ......
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacı erkek vekili tarafından fiili ayrılık nedenine dayalı olarak açılan boşanma davasında kusur belirlemesi, kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası şartlarının mevcut olup olmadığı ile mevcutsa maddî tazminat miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 140 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un 4 üncü, 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci ve 176 ncı maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri. 3....
DAİREMİZİN 09/06/2020 TARİHLİ KARARI Davacı-b.davalı erkeğin istinaf başvurusunun kabulüne, kadının açtığı birleşen boşanma dava dosyasında gerekçeli kararın taraflara tebliğ edilerek kesinleştirme işlemlerinin yapılması, hem asıl hem de birleşen dosyada ön inceleme duruşmasının usulüne uygun yapıldıktan sonra tahkikata geçilmesi ve tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi, kabule göre de nispi butlan nedenine dayalı davanın karşılıklı açılan boşanma davalarından tefrik edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi için esasa ilişkin istinaf sebepleri incelenmeksizin HMK'nın 353/1- b.6. madde uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Dairemizin kaldırma kararı sonrası nispi butlan sebebine dayalı davanın tefrikine karar verilerek karşılıklı boşanma davalarının eldeki davanın esasını alarak yargılamaya devam edildiği anlaşılmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda, Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 166/son maddesine dayalı fiili ayrılık hukuki nedenini dayalı boşanma davasıdır. Bodrum Aile Mahkemesi'nin 2014/443 esas, 2014/300 sayılı kararı ile evlilik birlikteliğinin temelinden sarsacak ve devamına imkan vermeyecek nitelikte geçimsizlik olduğunun ispat edilemediği bu nedenle davalının kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle ispat edilemeyen davanın reddine karar verildiği, verilen kararın 27/04/2015 tarihinde kesinleştiği, davacı erkeğin ise TMK 166/son maddesine dayalı olarak eldeki boşanma davasını 10.07.2018 tarihinde açtığı, 3 yıllık fiili ayrılık süresinin gerçekleştiği ve tarafların bu süre içerisinde ortak yaşamı kuramadıkları anlaşılmaktadır....
Aile Mahkemesinde açılan boşanma davasının reddedilip, 05.05.2010 tarihinde kesinleştiği, bu davanın ise 18.06.2013 tarihinde açıldığı görülmektedir. Davalı-davacı kadın vekili 21.10.2013 tarihli cevap dilekçesinde; davacı-davalı erkeğin 2006 yılından beri davalı-davacıya bakmadığını, ilgilenmediğini, kendi haline terk ettiğini ve ...'daki yaşantısına devam ettiğini beyan etmiştir. Davalı-davacı vekilinin bu beyanı karşısında taraflar arasında görülüp ret ile sonuçlanan davanın reddine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren üç yıllık süre içerisinde ortak hayatın yeniden kurulamadığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında kadının fiili ayrılık (TMK md. 166/son) sebebine dayalı boşanma davasının kabulü gerekirken, yazılı şekilde reddi usul ve yasaya aykırıdır....
Dönmez'in ayrılık davası ve nafakaya yönelik olarak temyiz dilekçesinin REDDİNE, yukarıda 2.bentte açıklanan nedenle hükmün boşanma kararına yönelik olarak BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı-karşılık davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yeri olmadığına,temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi.24.05.2010 (Pzt.)...
Davacı-karşı davalı erkek vekili; kadının kabul edilen karşı boşanma davasına, kusur tespitine, kadın yararına hükmedilen tazminatlara yönelik olarak istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı-karşı davacı kadın vekili; kadının zina ve haysiyetsiz hayat sürme sebebine dayalı boşanma davaları hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerektiğine, kusur tespitine, kadının reddedilen tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerine, çocuk için hükmedilen tedbir ve iştirak nafakasının miktarına, kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarına, kusurlu taraf olan erkek yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğine ve kişisel ilişki düzenlemesine yönelik olarak istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, fiili ayrılık (TMK md. 166/son) nedenine dayalı boşanma, karşı dava ise evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma talebi ve fer'ileri istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece davalı kadının davacı erkeğin açmış olduğu boşanma davasını kabul ettiği gerekçe gösterilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. TMK m. 166/1-2 uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Tek başına fiili ayrılık da boşanma sebebi sayılamaz. Davalının davayı kabul etmesi Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca anlaşmalı boşanma koşulları gerçekleşmedikçe hukuki sonuç doğurmaz (TMK m. 184/3)....
Aile Mahkemesinin 21/01/2015 tarihli 2014/535 Esas-2015/39 Karar sayılı kararının incelenmesinde, davacı T1 tarafından davalılar T5 ve Sedef Aktaş aleyhine mutlak butlan sebebi ile açılan evlenmenin iptali davasında TMK'nın 145/2. maddesi gereğince eşlerden birinin evlenme sırasında evli bulunmasının mutlak butlan sebebi olması nedeniyle davanın kabulüne karar verilerek T5 ile Sedef Aktaş'ın 04/11/2013 tarihinde yapmış oldukları evliliğin iptaline karar verildiği ve kararın temyiz edilmemesi üzerine 21/05/2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Davanın kanuni dayanağının Türk Medeni Kanunu ve Türk Borçlar Kanunu olduğu belirlenmiştir. Sadakat yükümlülüğünün ihlali halinde Türk Medeni Kanunu 161 ve devamı, 174, 185. maddesi hükümleri uyarınca, boşanma veya ayrılık ile birlikte bu olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan taraf yararına manevi tazminata da hükmedilebilir. Bu talepler, evlilik birliğini kuran eşler arasında ileri sürülebilir niteliktedir....