ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/154 ESAS DAVA KONUSU : Sözleşmenin İptali KARAR : Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılar arasında 18/03/2015 ve 31/12/2016 tarihleri arasında banka yolu ile gerçekleşen para transferi hile işlemlerinin muvazaa ve mutlak butlan nedeniyle yok sayılmasına, işlemin yapıldığı tarihte T3 fiil ehliyeti olup olmadığının tespiti, eğer işlem tarihinde fiil ehliyeti yok ise taraflar arasında yapılan para transferi işlemlerinin yok hükmünde sayılacağı, yapılan işlemlerin kısıtlı T3 lehine veya aleyhine olmasının hukuken bir fark yaratacağı hukuki bir gerçek olduğunu, ivazsız devri yapılan tüm bedelin iadesini, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere şimdilik 20.000,00 TL'nin işlem tarihi itibariyle yasal faizi ile birlikte...
Hukuk Dairesi VASİ DAVA TÜRÜ : Evliliğin Mutlak Butlan Sebebiyle İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilecek karar aşağıdaki hususları içermelidir; a) Kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesi ile başkan, üyeler ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları, sicil numaraları. b) Tarafların ve davaya ilk derece mahkemesinde müdahil olarak katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin adı, soyadı ve adresleri. c) Tarafların iddia ve savunmalarının özeti. ç) İlk derece mahkemesi kararının özeti. d) İleri sürülen istinaf sebepleri....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2021/147 Esas KARAR NO :2022/455 DAVA:Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) DAVA TARİHİ:01/03/2021 KARAR TARİHİ:10/05/2022 Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce dosya üzerinde yapılan incelemesi sonrasında; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı şirkette %14,43 oranında paya sahip ortağı olduğunu, müvekkili şirketin ve davalı şirketin YK Başkan Yardımcısı ...'un katılmadığı davalı şirketin 28/07/2020 tarihli Olağanüstü Genel Kurul Toplantısında alınan kararların, tüm YK üyelerinin veya tüm hissedarların müşterek olumlu oyu olmadan alındığından mutlak butlanla batıl ve yok hükmünde olduğunu ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davalı şirketin 28/07/2020 tarihli Olağanüstü Genel Kurul Toplantısında alınan kararların mutlak butlan ve yok hükmünde olduklarının tespiti ile iptallerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Hukuk Dairesi'nin 09.06.2011 gün ve 2009/7535 Esas 2011/6983 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Davacı, ortağı bulunduğu davalı kooperatiften yönetim kurulu kararı ile ihraç edildiğini, ihraç kararı veren yöneticilerin seçildiği genel kurulun mutlak butlan ile batıl olduğu gerekçesiyle iptal edildiğini, yetkisiz kişilerce verilen ihraç kararının da geçersiz olduğunu ileri sürerek, ihraç kararının iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....
Uyuşmazlık ve çözülmesi gereken sorun: Davacının hukuki yararının bulunup bulunmadığı, yönetim kurulu kararları hakkında iptali davası ve butlan davası açılıp açılamayacağı, yönetim kurulu kararının kanuna, ana sözleşmeye uygun olup olmadığı, butlan ve yoklukla malul olup olmadığı noktalarındadır. 4572 sayılı Tarım Satış Kooperatif ve Birlikleri Hakkında Kanunun 8/2.madde hükmüne göre, "...Bu Kanun, 24.4.1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun ayrılmaz bir parçası olup, tarım satış kooperatif ve birlikleri hakkında sırasıyla, bu Kanun, bu Kanunda açıkça örnek anasözleşmelerde düzenleneceği belirtilen hususlarda örnek anasözleşmeler, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu ve 29.6.1956 tarihli ve 6762 sayılı (01/07/2012 tarihinden itibaren 6102 sayılı) Türk Ticaret Kanununun anonim şirketlerle ilgili hükümleri uygulanır..."...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Evliliğin İptali-Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı erkek tarafından her iki dava yönünden, davalı-davacı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi ve nafakaların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-davalı erkek tarafından açılan davanın Türk Medeni Kanununun 145. maddesine dayalı mutlak butlan sebebi ile iptal davası olduğu mahkemece de bu yönde araştırma yapıldığı ve ret hükmünün doğru olduğunun anlaşılmasına göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00'şar TL. temyiz başvuru...
Davalılar vekili, 25.12.2013 tarihindeki sermaye artırımına ilişkin karardan davalı ...’un da haberi bulunmadığını, imzanın müvekkiline ait olmadığını, ancak bu kararın daha öncesi olan 01.07.2013 tarihli 2013/01 tarihli kararda bu işlemin evveliyatı olan sermaye artırımı kararı verildiğini, bu karar müvekkili ve muris abisi tarafından beraberce imzalandığından mutlak butlan hükümlerinin uygulanamayacağını, davanın hukuki yarar yokluğundan reddini, işbu dava kanunen şirket ortağına yöneltilemeyeceğinden davalı ... yönünden davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, genel kurul kararının iptali davasının şirket ortaklarına değil, şirkete yöneltilmesi gerektiğinden, davalı ...'...
Davalı vekili, geçmişte müvekkili kooperatifin genel kurullarında bileşik faiz uygulanmasının kararlaştırıldığını, ancak kararın yasal dayanağı bulunmadığı anlaşılınca 2004 yılından itibaren bu uygulamadan vazgeçildiğini, genel kurullarda alınan bu kararların, mutlak butlan ya da yokluk ile malul olmalarını gerektirecek türden kararlar olmadığını, bu nedenle davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, bunun yanında bir kısım genel kurullarda davacının birleşik faiz uygulanmasına ilişkin maddelere kabul oy verdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....
Şekli nitelikteki emredici ... kurallarına aykırılık halinde kurucu unsurlarını, örneğin irade beyanının, icap kabulün bulunmaması halinde hukuki işlem şeklen dahi meydana gelmemektedir; ....., ...... ve Türk Hukukunda hukuki işlemin şekli unsurlarını tespit eden emredici ... kurallarına aykırılık sebebiyle hukuki işlemin mevcudiyet kazanmaması halinde hukuki işlemin yokluğundan söz edilir. (.............................) Butlan sebeplerine gelince, genel olarak butlan halleri, Borçlar Kanununun ... ve ....maddelerinde belirtilmiştir. Bu hükümlere göre; konuları bakımından imkansız veya emredici ... kurallarına yahut ahlak ve adaba aykırı olan hukuki işlemler butlan nedeniyle geçersizdir. Kanunen uyulması zorunlu olan ve aksi kararlaştırılamayan ... kuralları, emredici özellikleri itibariyle mutlak ve nisbi emredici hükümler diye iki gurupta toplanırlar. .....- Türk Hukukunda özel, ilişkin, emredici hükümlere aykırılık halinde mutlak butlandan söz edilir....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mutlak butlan nedeniyle evliliğin iptali ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Aile Mahkemesince, manevi tazminat istemi yönünden dava tefrik edilmiş ve "manevi tazminat isteminin, haksız fiilden kaynaklandığı" gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesince, "TMK'nın 158/ 2. maddesi gereğince evliliğin butlanına karar verildiğinde, tazminat hakkındaki talep yönünden de karar verilmesi gerekeceği ve davaya bakma görevinin aile mahkemesine ait bulunduğu" belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Davacının, evliliğin iptali istemi yönünden ileri sürdüğü sebepler ile manevi tazminat istemi için dayandığı sebepler aynıdır....