Davacılar, kiralamak suretiyle işlettikleri barda davalıların kepçe ile yıkım yaparak zarar verdikleri, davalıların bu eylemi nedeniyle ....Mahkemesince cezalandırılmalarına karar verildiğinden bahisle maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuşlardır. Davalılar, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 7.053,90 TL maddi tazminat ile 2.000 TL manevi tazminatın 02/06/2010 tarihinden itibaren faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmiştir. Dosya arasında bulunan .... Asliye Ceza Mahkemesinin ....karar sayılı kararı ile davalılar hakkında mala zarar verme suçundan adli para cezası ile cezalandırılmalarına kesin olarak karar verildiği anlaşılmaktadır. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Evlenmenin İptali- Boşanma-Tazminat ve Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine,peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.28.04.2009 (Salı)...
Tekniğin gelişimi ve yaşam koşullarına göre belirlenmiş varlıklar, açıklanan olgularla çevrelendirildiğinde, davaya konu olayın bu çerçeve dışında kalması durumunda manevi tazminat isteği reddedilmelidir. Dava konusu olay nedeniyle oluşan zarar davacının iç huzurunu bozacak nitelikte bir olgu değildir. Manevi tazminatın koşullarını düzenleyen Borçlar Kanunu’nun 49. maddesine göre eşya zararı kişinin sosyal, fiziki ve kişilik değerlerine saldırı oluşturacak nitelikte bir eylem olarak benimsenemez. Mahkemece, açıklanan yönler gözetilerek manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle, davalının manevi tazminat ile de sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir....
Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar, manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (TMK 24), isme saldırı (TMK 26), nişan bozulması (TMK 121), evlenmenin feshi (TMK158), bedensel zarar ve ölüme neden olma (BK 47) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir (BK 49). Bunlardan TMK’nın 24. maddesi ile BK’nın 49. maddesi daha kapsamlıdır. TMK’nun 24. maddesinin belli yerlere yollaması nedeniyle böyle bir durumun bulunduğu yerde, onu düzenleyen kurallar (örneğin; TMK 26, 174, 287); bunların dışında BK’nun 49. maddesi uygulanır. TMK’nın 24. ve BK’nın 49. maddesinde belirlenen kişisel çıkarlar, kişilik haklarıdır. Kişilik hakları ise, kişisel varlıkların korunmasıyla ilgilidir....
(M) -2- 2013/13081 -2014/7413 KARŞI OY YAZISI Mahkemece, davacının ilk defa 2008 yılında kan bağışında bulunduğu, şüpheli durum olmasına rağmen ileri tetkike çağrılmadığı, en son 04/06/2012'de kan bağışında bulunduğu ve fakat bağışın kabul edilmediği, ileri tetkik için çağrıldığı, 07/06/2012'de HIV şüphesinin negatif olduğunun bildirildiği; dolayısıyla sonucun gecikmesinden ötürü davacının manevi zararının oluştuğu gerekçesiyle manevi tazminat takdir edilmiştir. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar, manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır....
Mahkemece, davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile her bir davacı için 3.000,00 TL olmak üzere toplam 6.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, davalı tarafından davacıların müşterek çocuklarının kaydının yenilenmemesi nedeniyle talep edilen maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Borçlar Kanunu’nun 49.maddesi (TBK.nun 58. md.) hükmüne göre manevi tazminata karar verilebilmesi için 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 24.maddesi hükmünde genel olarak açıklanan kişilik haklarına bir saldırı bulunması, hukuka aykırı fiil sonucunda kişilik haklarının zarar görmüş olması zorunludur. Malvarlığında bir zarar meydana gelmesi halinde de kişinin az veya çok üzüleceği ve manevi olarak acı çekeceği kuşkusuzdur....
Mahkemece, miras yoluyla davacıya intikal eden taşınmazda davalının bir süre ikamet ettiği, taşınma sırasında davalı tarafından bu taşınmaza zarar verildiğinin tanık beyanları ve taşınmazın durumunu gösteren belgelerle sabit olduğu, davalının davacıya ait taşınmaza hukuka aykırı olarak zarar verdiği, bu hukuka aykırı eylem nedeniyle de davacının manevi zarar uğradığı gerekçesiyle alınan bilirkişi raporuna itibar edilerek maddi ve manevi tazminat davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri, bilinçsizleri ve acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır....
Aç Gözünü Bahçeli" başlıklı yazıda yer alan iddiaların gerçeğe aykırı olduğunu, eleştiri sınırlarını aştığını ve kişilik haklarına açık saldırı oluşturduğunu iddia ederek uğradığı manevi zararın davalılardan tazmini isteminde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece, yapılan haberin basın özgürlüğü kapsamında kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir. Manevi tazminata karar verilebilmesi için Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 58. maddesindeki koşulların oluşması gerekir. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir....
Mahkemece, kesilen büyükbaş hayvanların bedeli ile birlikte davacının haksız fiil nedeniyle manevi zarara uğradığı gerekçesi ile manevi tazminat isteminin kabulüne karar verilmiştir. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar, manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (Türk Medeni Kanunu md. 24.), isme saldırı (Türk Medeni Kanunu md. 26), nişan bozulması (Türk Medeni Kanunu md. 121), evlenmenin feshi (Türk Medeni Kanunu md. 158), bedensel zarar ve ölüme neden olma (818 sayılı Borçlar Kanunu md. 47) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir (818 sayılı Borçlar Kanunu md. 49)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasında evlenmenin iptaline ilişkin olarak açılan davada İzmir 10. Asliye Hukuk ve İzmir 4. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, evlenmenin iptali istemine ilişkindir. İzmir 10. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın evliliğin iptaline ilişkin olduğu ve evlilik ile ilgili hükümlerin TMK'nun 2. kitabında yer aldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İzmir 4. Aile Mahkemesi ise davanın nüfus kütüğündeki evlilik kaydının iptali davası olduğunu belirtip, yargılama görevinin Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Nüfusta ... ile evli gözüken ...'ın gerçekte... ile evlenmediği, ...'ün ...'un kimliğini kullanmak suretiyle ...'...