İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...Türk Medeni Kanunu'nun "Kadının soyadı" başlığını taşıyan 187. maddesinde;" Kadın, evlenmekle kocasının soyadını alır; ancak evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazılı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabilir." düzenlemesi getirilmiştir. Eldeki davada davacı evli olup ilgili kanuni düzenlemede de belirtildiği üzere eşinin soyadı ile birlikte kendi soyadını da kullanmaktadır. Fakat kendisini evlat edinen kişinin soyadını kullanmayı talep etmiş olup söz konusu talep gerek bahsedilen yasal düzenlemeye gerek kamu düzenine aykırı bulunduğundan davanın REDDİNE,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, davanın kabulü gerektiğini ileri sürmek suretiyle hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı taraf istinaf yasa yoluna başvurmamıştır....
soy isminin daha da uzun olduğunu ve kullanışsız bir isme sahip olduğunu, soyadının kişiye sıkı sıkıya bağlı bir kişilik hakkı olup kişinin manevi varlığı kapsamında bulunduğunu, müvekkilinin eşinin de bu konuda bir itirazının olmadığını beyanla, Ünlüsan olan evlilik soyadının iptali ile Dereobalı olan kızlık soyadını tek başına kullanabilmesine izin verilmesini talep etmiştir....
soy isminin daha da uzun olduğunu ve kullanışsız bir isme sahip olduğunu, soyadının kişiye sıkı sıkıya bağlı bir kişilik hakkı olup kişinin manevi varlığı kapsamında bulunduğunu, müvekkilinin eşinin de bu konuda bir itirazının olmadığını beyanla, Ünlüsan olan evlilik soyadının iptali ile Dereobalı olan kızlık soyadını tek başına kullanabilmesine izin verilmesini talep etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 28/01/2020 NUMARASI : 2018/610 ESAS 2020/46 KARAR DAVA KONUSU : Boşanmadan Sonra Açılan (Çocuğun Annesinin Soyadını Kullanmaya İzin) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Konya 2....
Değerlendirme 1.Dava, çocuğun velâyet sahibi annesinin soyadını kullanmasına izin verilmesi talebi ile açılmıştır. Dava, velâyet hakkından kaynaklanan soyadı değişikliği talebine ilişkin olduğundan, davanın aile mahkemelerinde görülmesi gerekir. Görev kamu düzeni ile ilgilidir. Yargılamanın her aşamasında Mahkemece kendiliğinden dikkate alınması da gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle Mahkemece işin esasının incelenmeksizin görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bozulması gerekmiştir. 2. Kabule göre de; Evlilik devam ettiği sürece ana-baba velâyeti birlikte kullanırlar. Boşanma ve ayrılığa karar verilmesi halinde hakim velâyeti düzenler. Somut olayda, anne ve baba boşanmış ve ortak çocuğun velâyeti annesine verilmiştir. velâyet sahibi davacı anne, ortak çocuğun annenin bekarlık soyadını kullanması talebiyle eldeki davayı açmıştır....
Bir an için mevzuatın böyle bir duruma izin verdiği kabul edilse dahi, sonradan gelişen sebeplerden dolayı çocuğun yararı açısından velayetin babaya verilmesi halinde bu kez baba, velayet hakkına dayanarak tekrar çocuğun soyadını değiştirmek isteyecektir. Madem ki velayet kimde ise çocuk onun soyadını taşıyacaktır, o halde baba bu haktan mahrum edilemez. Böyle bir uygulamanın nüfus kayıtlarının güvenilirliğini ve istikrarını zedeleyeceği ve asıl bu gibi uygulamaların çocuğun ruh hali üzerinde çok derin ve etkili travma yaratacağı açıktır. Yargı mercilerinin bu durumu ve çocuğun yüksek yararını gözeterek anne ile babanın veya ailelerin hukuken oluşmuş statüleri değiştirmeye çalışmalarına izin vermemesi gerekir. Somut olaya gelince; soyadının değiştirilmesi istenen 31.07.2006 doğumlu ... evlilik birliği içinde doğmuş ve Türk Medeni Kanununun 321.maddesine göre ailenin diğer bir deyimle babanın soyadını almıştır....
Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, mahkeme kararı ile boşandığı eşinin soyadını kullanan davacının eski kocanın soyadının kaldırılarak kızlık soyadı ile değiştirilmesi istemine ilişkindir. Dosya kapsamından; davacının boşanmasına rağmen mahkeme kararı ile evlilik soyadını kullandığı, şimdi ise evlilik soyadı olan ... soyisminin değiştirilerek, ... olan kızlık soyadının verilmesini istediği anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 173/1-2 maddesinde, “Boşanma halinde kadın, evlenme ile kazandığı kişisel durumunu korur; ancak, evlenmeden önceki soyadını yeniden alır...” hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda; davacı ile soyadını kullandığı eşinin boşandıkları ve boşanmanın kesinleşmiş olduğu, taraflar arasında Aile hukuku kapsamında bir uyuşmazlık bulunmadığı anlaşılmakla, uyuşmazlığın çözümünde Karşıyaka 2....
Bir an için mevzuatın böyle bir duruma izin verdiği kabul edilse dahi, sonradan gelişen sebeplerden dolayı çocuğun yararı açısından velayetin babaya verilmesi halinde bu kez baba, velayet hakkına dayanarak tekrar çocuğun soyadını değiştirmek isteyecektir. Madem ki velayet kimde ise çocuk onun soyadını taşıyacaktır, o halde baba bu haktan mahrum edilemez. Böyle bir uygulamanın nüfus kayıtlarının güvenilirliğini ve istikrarını zedeleyeceği ve asıl bu gibi uygulamaların çocuğun ruh hali üzerinde çok derin ve etkili travma yaratacağı açıktır. Yargı mercilerinin bu durumu ve çocuğun yüksek yararını gözeterek anne ile babanın veya ailelerin hukuken oluşmuş statüleri değiştirmeye çalışmalarına izin vermemesi gerekir. Somut olaya gelince; soyadının değiştirilmesi istenen 09.06.2007 doğumlu .... evlilik birliği içinde doğmuş ve Türk Medeni Kanunu'nun 321. maddesine göre ailenin diğer bir deyimle babanın soyadını almıştır....
dır. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 187. maddesi hükmü uyarınca kadın, evlenmekle kocasının soyadını alır; ancak evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazılı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabilir. Somut olayda davacılardan Durdu, Ali ... ile evli olup, evlenmekle kocası Ali ...'ın soyadını almıştır. Evlilik birliği sürdükçe ve kocası soyadını değiştirmiş olmadıkça evli kadın kocasının soyadını taşımak zorundadır. Davacı ...'nun evlenmekle aldığı soyadını tek başına değiştirme hakkı bulunmadığından mahkemece davanın Durdu yönünden reddine karar verilmesi gerekirken kabulü ile istem gibi hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 31.1.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Evlendirme Memurluğunca düzenlenen evlenme ihbariyesine göre 16.08.1968 tarihinde evlendiği eşinin soyadı olan ... soyadını aldığı, nüfus kaydının şerhler bölümüne de bu ihbariyeye uygun olarak ... uyruklu ... ... ile evli olduğunun yazıldığı anlaşılmaktadır. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 187. maddesine göre, kadın evlenmekle kocasının soyadını alır, ancak evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazılı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabilir, somut olayda, davacı evlenmekle evlenme ihbariyesinde eşi olarak gösterilen ... ...'...