İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama sonunda; Davacının davasının kabulü ile, davacının kızlık soyadını kullanmasına ve evlilik soyadının kaldırılmasına karar verdiği anlaşılmıştır. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı kurum: Mahkemenin vermiş olduğu kararın soy adı kanununa aykırı olduğunu belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: HMK 355. maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, evli kadının münhasıran evlenmeden önceki soyadının kullanılmasına izin verilmesine ilişkindir (TMK m. 187)....
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, dava, davacı kadının boşandığı kocasının soyadını kullanmasına izin verilmesi isteğine ilişkindir (TMK md. 173/2) Boşanma halinde kadın, evlilik ile kazandığı kişisel durumunu korur, ancak evlenmeden önceki soyadını yeniden alır. Kadının boşandığı kocasının soyadını kullanmakta menfaati bulunduğu ve bunun kocaya bir zarar vermeyeceği ispatlanırsa, istemi üzerine hakim, kocasının soyadını taşımasına izin verir (TMK.md.173). Boşanan kadının, evliliğin sona ermesinden sonra kocasının soyadını taşımasına imkan tanıyan bu hükmün amacı, kadının sosyal durumunu korumasını sağlamaktır. Bir başka ifade ile kadın evlilik soyadı ile tanınmış ve isim yapmış ise kocanın soyadını kullanmakta menfaati olduğunun kabulü gerekir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 29/04/2022 NUMARASI : 2021/630 ESAS, 2022/272 KARAR DAVA KONUSU : Evlenen Kadının Önceki Soyadını Kullanmasına İzin Verilmesi KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı T2 tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nın 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile 01/11/2020 tarihinde evlendiği ve davalının soyadını aldığı, 10 yıldır kamu görevlisi olarak çalıştığı, her ortamda kızlık soyadı ile anılmaya devam ettiği, davalı ile aralarında devam eden boşanma davasının bulunduğu, AİHM ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararları dikkate alınarak evlilik ile edindiği soyadının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
DAVA TÜRÜ : Evlenen Kadının Kızlık Soyadını Kullanmasına İzin Verilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 18.03.2019(Pzt.)...
Türkiye'nin taraf olduğu temel hak ve özgürlüklere ilişkin başta İnsan Haklan Avrupa Sözleşmesi ile temel hak ve özgürlükleri düzenleyen diğer sözleşmelerde, evli kadının "evlenmeden önceki soyadını muhafaza edeceğine" ilişkin açık bir hüküm ve düzenleme bulunmamaktadır. Başka bir ifade ile "aynı konuda farklı hüküm" söz konusu değildir. İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi "Tekeli-Türkiye" kararında kişinin soyadını, özel hayatın kapsamında kabul etmiş, Türk Medeni Kanununun 187. maddesindeki düzenlemenin "evli kadına kocasının soyadını taşımayı dayattığını, bunun da soyadını seçme ve evlenmeden önceki soyadını muhafaza etme hakkını ortadan kaldırdığını" belirterek, yasal düzenlemenin Sözleşmenin 8. maddesinde düzenlenen "özel hayata" müdahale oluşturduğunu kabul ederek ihlal kararı vermiştir. Burada ihlale yol açan, ulusal mahkemelerin uygulaması veya yasa hükmünü yorum tarzı değil, yasal düzenlemenin bizatihi kendisidir....
" soyadı ile gerçekleştirdiğini, evlendikten sonra sadece Yüksel soyadını kullanmak istediğini, meslek hayatında ilişki içerisinde bulunduğu kişiler tarafından da bekarlık soyadı ile tanındığını, bekarlık soyadını kullanmaya devam etmekte menfaatinin olduğunu, eşinin bekarlık soyadını kullanmasına rıza gösterdiğini, bu nedenle müvekkilinin şu an kullanmakta olduğu "Yüksel Yapak" soyadının değiştirilerek sadece bekarlık soyadı olan "Yüksel" soyadını kullanmasına izin verilmesini talep ve dava etmiştir....
Temyiz Sebepleri Davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; davacının beyanlarının soyut olduğunu, davanın ispat edilemediğini, tanık gösterilmediğini, kadının daha önce birden çok evlilik yaptığını ve hiç birinde kızlık soyadını kullanmadığını dolayısıyla kızlık soyadı ile tanınırlığı iddiasını ispatlayamadığı, dayanak olarak alınan Yargıtay Genel Kurul'unun kararının ise başka hiç bir davada emsal olmadığı dolayısıyla sadece o dosya için bağlayıcı olacağı, yürürlükte olan kanun hükümlerine göre de kadının erkeğin soyadını alması gerektiği, medeni kanunda usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan evlenmeden önceki soyadının kullanımına izin davasında kabul kararının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava tarihinde evli olan kadının evlenmeden önceki soyadını kullanmasına izin verilmesine ilişkin davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davacı kadın ile davalı erkeğin hükümden sonra 21.06.2016 tarihinde kesinleşen kararla boşandıkları ve evlilik birliğinin sona erdiği anlaşıldığından dava konusuz kalmıştır. Bu sebeple mahkemece, dava konusuz kaldığından "Karar verilmesine yer olmadığına" dair hüküm kurmak üzere hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 03.05.2017(Çrş.)...
Mahkemece neticeten ve özetle"...TMK 187.maddesi karşısında kadının sadece kendi soyadını kullanması mümkün olmadığı gibi,eldeki davanın taraflar arasındaki anlaşmalı boşanma davası sırasında ortaya çıkan sıkıntıya tepki sebebiyle açıldığını,ispatlanamayan davanın reddine"karar verilmiş,karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle;"...yargılama aşamasında ileri sürdüğü sebeplerle davanın kabulü gerektiğini"istinaf sebebi yapmıştır. GEREKÇE;Dava,davacının evlilik birliği içerisinde sadece evlenmeden önceki soyadını kullanmaya izin verilmesi talebinden ibarettir. HMK'nun 355. maddesi gereğince ; istinaf dilekçesinde sayılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 1994/894-1995/351 sayılı 15.05.1995 tarihli ilamı ile boşandıkları, davacının bekarlık hanesine dönerek bekarlık soyadı olan "..." soyadı ile nüfus kaydının açıldığı, dolayısı ile davacının ... olarak kayıtlara geçtiği anlaşılmıştır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 173. maddesinin ikinci fıkrası (Mülga 743 sayılı Türk Medeni Kanununun 141. maddesi) boşanan kadının belirli koşullar altında kocasının soyadını kullanabileceğini düzenlemiştir. Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 59. maddesinin 1. fıkrası "Boşanan kadının koca hanesindeki kaydı kapatılıp önceki soyadı verilerek, bu evlenmeden önce kayıtlı bulunduğu hanedeki nüfus kaydı açılır.", 3. fıkrası ise "Hakim, boşanan kadının kocasının soyadını taşımasına izin vermiş ise kadın bu evlenmeden önce kayıtlı bulunduğu haneye, taşımasına izin verilen koca soyadı ile döner ve burdaki nüfus kaydı açılır." hükümlerini içermektedir....