Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda tarafların boşanmasına ilişkin kararda "davacı kadının ailesinin kızlarının evine gidip gelemediği, erkeğin, evlenen kızın annesi babası yoktur dediği, son olarak ailesinin yanına geldiğinde kadında darp izleri olduğu, şiddet gördüğünün anlaşıldığı, erkeğin davacı eşine değer vermediği, küçümsediği, fikrini sormadığı, ismi ile hitap etmediği, azarladığı, davacı kadının ise eşini rencide edecek şekilde konuştuğu, ayrılmak islediğini söylediği, ancak bu olaylardan sonra barışıp 2 ay birlikte yaşadıkları, tekrar ayrıldıktan sonra ise davalı erkeğin terk ihtarı çektiği, bu durumda davalı erkeğin ihtar tarihinden önceki olayları affettiği, ihtardan sonraki bir olayın varlığının da iddia ve ispat edilemediği, tüm dosya kapsamı ile tanık beyanı birlikle değerlendirildiğinde taraflar arasında müşterek hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikle bir geçimsizlik olduğu” gerekçesiyle davacı kadının boşanma davası kabul edilmiş, davada davalı erkeğin...

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 24/02/2020 NUMARASI : 2019/262 ESAS, 2020/136 KARAR DAVA KONUSU : ÇOCUĞUN ANNESİNİN SOYADINI KULLANMAYA İZİN KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili karşı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin çalışan bir anne olarak babasının çocuğuna göstermediği ilgiyi ileri derecede gösterdiğini, müşterek çocuğun ruh sağlığının bozulmaması için gerekli tüm önlemleri aldığını, yaşananları çocuğa yansıtmamaya çalıştığını, davalının babalık görevlerini yerine getirmediğini, çocuğunun yanında olmadığını, çocuğun psikolojik gelişimini kötü yönde etkilediğini, sabit bir işi yada sabit bir ikameti olmadığını belirterek...

    in ''olay günü annem ve babam yeni evlenen abim ...'ın eşi nedeni ile tartıştı babam anneme vurmadı, abim ... annemin kolunu tutarak itti'' şeklindeki beyanı ve bu beyan ile örtüşen yine soruşturma aşamasında ifadesi alınan ...'ın ''annem babama hakaret etti ben annemin kolunu tutarak ittim''şeklindeki anlatımları , bu anlatımlarla uyumlu adli rapor içeriğine göre sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken olay hakkında görgüye dayalı bilgisi olduğu anlaşılan ...'...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, 19.08.2005 tarihinde evlenen davalılar ... ile ... un evliliklerinin iptali istemine ilişkindir. Davanın Aile Hukukunu ilgilendiren bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 12.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Azerbaycan uyruklu olup 09/10/2007 tarihinde Türk vatandaşı ile evlenen davacının, Türk vatandaşlığına geçirilmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununda öngörülen şartları taşımasına rağmen takdir yetkisinin, davacı hakkında somut ve açık bir saptama olmadan eşinin evlilik tarihinden önceki eylemlerine dayanan tahkikat raporu esas alınarak vatandaşlık başvurusunun reddi yönünde kullanılmasında hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir....

          Bu durumda, işçinin daha önce aynı işverenin bir ya da değişik işyerlerinde geçen hizmetlerinin yıllık izne hak kazanma ve izin süreleri hesabı yönlerinden dikkate alınması gerekir. Kamu kurum ve kuruluşlarında geçen hizmetlerin de aynı gerekçeyle izin hesabı yönünden birleştirilmesi zorunludur. Bununla birlikte, işçiye önceki feshe bağlı olarak kullanmadığı izin ücretleri tam olarak ödenmişse, bu dönemin sonraki çalışma sürelerine eklenerek izin hesabı mümkün değildir. Önceki çalışma döneminde izin kullandırılmak veya fesihte karşılığı ödenmek suretiyle tasfiye edilmeyen çalışma süreleri, aynı işverenin bir ya da değişik işyerlerindeki çalışmalara eklenir. İşçinin aralıklı olarak aynı işverene ait işyerinde çalışması halinde, önceki dönemin kıdem tazminatı ödenerek feshedilmiş olması, izin yönünden sürelerin birleştirilmesine engel oluşturmaz....

            Bununla birlikte, işçiye önceki feshe bağlı olarak kullanmadığı izin ücretleri tam olarak ödenmişse, bu dönemin sonraki çalışma sürelerine eklenerek izin hesabı mümkün değildir. Önceki çalışma döneminde izin kullandırılmak veya fesihte karşılığı ödenmek suretiyle tasfiye edilmeyen çalışma süreleri, aynı işverenin bir ya da değişik işyerlerindeki çalışmalara eklenir. İşçinin aralıklı olarak aynı işverene ait işyerinde çalışması halinde, önceki dönemin kıdem tazminatı ödenerek feshedilmiş olması, izin yönünden sürelerin birleştirilmesine engel oluşturmaz. Yine, önceki çalışılan sürede bir yılı doldurmadığı için izne hak kazanılmayan süreler de, işçinin aynı işverene ait işyeri ya da işyerlerindeki sonraki çalışmalarına eklenerek yıllık izin hakkı belirlenmelidir. Yıllık izin, özde bir dinlenme hakkı olup, aralıklı çalışmalarda önceki dönem zamanaşımına uğramaz....

              Kocasının soyadında bir değişiklik olmadıkça evlenen kadın kocasının soyadını taşımak zorundadır. Yasal düzenleme böyledir (TMK m. 187). Evlilik boşanma veya iptal kararıyla sona ermedikçe evli kadının yalnızca evlenmeden önceki soyadını kullanması yasal olarak mümkün bulunmamaktadır. Anayasanın 10. maddesinde 5170 sayılı yasayla ve 41. maddesinde 4709 sayılı yasayla yapılan değişikliklere rağmen ..., Türk Medeni Kanununun 187. maddesinde yer alan düzenlemeyi Anayasa'ya aykırı görmemiş, bu hükmün iptali için yapılan itiraz başvurusunu 10.03.2011 tarihli 2009/85 esas, 2011/49 karar sayılı kararıyla reddetmiştir (21.10.2011 tarihli 28091 sayılı Resmi Gazete). ... kararları, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar (Anayasa m. 153/son). Yasa hükmü yürürlükte bulundukça mahkemenin yasal düzenlemeye aykırı düşecek şekilde karar tesis etmesi olanağı yoktur....

                Yine, önceki çalışılan sürede bir yılı doldurmadığı için izne hak kazanılmayan arta kalan süreler de, işçinin aynı işverene ait işyeri ya da işyerlerindeki sonraki çalışmalarına eklenerek yıllık izin hakkı belirlenir. Yıllık izin, özde bir dinlenme hakkı olup, aralıklı çalışmalarda önceki dönem zamanaşımına uğramaz. İş sözleşmesinin işverence feshedilmesi halinde 17. maddede belirtilen yasal ya da arttırılmış bildirim önelleri ile 27. madde uyarınca işçiye verilmesi gereken iş arama izinleri, yıllık ücretli izin süreleri ile iç içe girmez. Kanundaki bu düzenleme karşısında işçi tarafından ihbar önelli fesih halinde bildirim öneli ile yıllık izin süresinin iç içe girebileceği kabul edilmelidir. Kanunda, iş sözleşmesinin feshinde ödenmesi gereken izin ücreti için kesin bir ödeme günü belirlenmiş değildir. Sözleşmenin feshi anı, yıllık ücretli izin hakkının ücrete dönüşmesi, bir başka anlatımla izin ücretine hak kazanma zamanı olarak Kanunda belirtilmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi -K A R A R- İncelenmesine gerek duyulan 1.Borçlu ...”nun çocuklarını gösteren nüfus aile kayıt tablosu 2.Bu çocuklardan evlenen kızların nüfus aile kayıt tablosu 3.Davacı 3.kişi ...’in kardeşlerini gösterir nüfus aile kayıt tablosunun ilgili birimlerden istenilerek eklendikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 3.5.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu