Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocuğun Annesinin Soyadını Kullanmaya İzin Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, çocuğun soyadının annesinin soyadı ile değiştirilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince “boşanma nedeniyle velâyet hakkının anneye verilmiş olması, çocuğun soyadının değiştirilmesi için haklı bir neden sayılmadığı gibi, hukuki mevzuat da buna onay vermemektedir. Bir an için mevzuatın böyle bir duruma izin verdiği kabul edilse dahi, sonradan gelişen sebeplerden dolayı çocuğun yararı açısından velâyetin babaya verilmesi halinde bu kez baba, velâyet hakkına dayanarak tekrar çocuğun soyadını değiştirmek isteyecektir. Madem ki velâyet kimde ise çocuk onun soyadını taşıyacaktır, o hâlde baba bu haktan mahrum edilemez....
bulunduğunu ispat edememiştir. (40) yıl kocasının soyadını taşımış olması, boşandıktan sonra aynı soyadını kullanma talebini haklı göstermez....
İstanbul Anadolu 13.Asliye Hukuk Mahkemesince ; "Görüldüğü gibi, çocuk soyadını; doğumla, soybağının kurulmasıyla, evlat edinme yoluyla ve idari yolla kazanmaktadır. Çocuk evlilik birliği içerisinde doğmuş ise; ailenin, başka bir ifade ile babanın soyadını; çocuk, evlilik birliği dışında doğmuş ve babayla bir soybağı kurulmamış ise anasının soyadını; soybağı ana ve babanın sonradan evlenmesiyle veya tanıma (TMK. m.295) yahut da mahkeme kararıyla (TMK. m. 301) kurulmuş ise çocuk babasının soyadını almaktadır. Bu düzenlemelerden çıkan sonuç şudur ki; çocuğun soyadı, ana ve babasıyla soybağı ilişkisini göstermektedir....
Cevap dilekçesi: Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; kadının ailesinin evliliğe müdahale ettiklerini, kadının ailesi tarafından doldurulduğunu, aile içindeki erkek ve ailesine hakaret ettiklerini, hor gördüklerini, tehdit ettiklerini, aşırı kıskançlık gösterdiğini, erkeğin dışarı çıkmasına izin vermediğini, birlik yükümlülüklerini yerine getirmediğini, yemek ve ev işi yapmadığını, Fransa'da soyadını değiştirmediğini, kapıda benim soyadım yazıyor defol git diye sürekli söylediğini, hakaret ettiğini, bayılma rahatsızlığını gizlediğini, erkeğin ailesini bayramlarda dahi aramadığını, saygı duymadığını, erkeğin ailesiyle görüşmesini istemediğini, Türkiye'ye ziyarete geldiklerinde erkeğin ailesini ziyarete gelmediğini, eşini arayıp sormadığını, kadının abisinin erkeğin babasına hakaret ve tehdit ettiğini, balkona iç çamaşırı ile çıktığını, arkadaşları ile alkol aldığını, her anlaşmazlıkta ailesinin evine gittiğini, tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Yazılı talebi halinde bekârlık hanesine dönerek bekârlık soyadını alıp kapanmış olan nüfus kaydı açılabilir." hükmü ve 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36.maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen Cumhuriyet Savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Somut olayda kadının eşinin vefatı nedeniyle kızlık soyadını kullanması talep edilmekle, nüfus kaydına ilişkin uyuşmazlığın Ümraniye 1.Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Ümraniye 1.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 14.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Yargılama sırasında bilgilerine başvurulan bir kısım davacı tanıklarının anlatımlarından davacının ... ailesinin yanında kaldığı ve onların soyadını kullandığı bu nedenle de davacının çevresinde soyadının ... olarak bilindiği belirlenmiş davacı vekili de tanık anlatımlarını yadsımayıp doğruluğunu kabul ederek davacının ... ile birlikte yaşadıklarını ve ... adlı bir çocuklarının olduğunu bildirmiştir. Bir kadının evli bir erkekle evlilik dışı birlikte yaşaması ve o kişiden evlilik dışı bir çocuğunun olması ona birlikte yaşadığı bu kişinin soyadını taşıması hakkı kazandırmaz ve Türk Medeni Kanununun yukarıda değinilen 27. maddesinde öngörülen soyadını değiştirmek için haklı neden olarak kabul edilemez. Mahkemece yukarıda değinilen hususlar gözönünde tutularak davanın reddine karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan yazılı gerekçeyle davanın kabulü ile davacının soyadının değiştirilmesine hükmedilmesi doğru görülmemiştir....
nin tebliğ tarihinde muhatapla aynı adreste sürekli oturup-oturmadığı muhatapla olan yakınlığı tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğundan bozulması gerektiğini düşündüğümden dolayı çoğunluğun onama görüşüne katılmıyorum. 30.04.2015...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kadının Sadece Bekarlık Soyadını Kullanması ve Bekarlık Nüfus Kütügüne Dönmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, evlenmeden önceki aile kütügüne döndürülmesi talebi yönünden, davalı ... tarafından da soyadı değişikliği yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle...
Dava, çocuğun annesinin soyadını kullanmaya izin verilmesine ilişkindir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 24/11/2020 NUMARASI : 2020/20 E 2020/476 K DAVA KONUSU : Çocuğun Annesinin Soyadını Kullanmaya İzin KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen mahkemenin kararına karşı, davalı Nüfus Müdürlüğü tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiği ve istinaf isteminin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dosyanın bütün halinde tetkikinden; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı T3 ile olan evlilik dışı ilişkisinden 03/01/2013 doğumlu T5 dünyaya geldiğini, çocuğun anne ve babasının evlenmediğini, babanın tanıma yoluyla müşterek çocuğu nüfus kayıtlarına işlediğini, İskenderun 1....