Küçük, aracı kurum tarafından gelecekte evlat edinme amacıyla "Küçüklerin Evlat Edinilmesinde Aracılık Faaliyetlerinin Yürütülmesine İlişkin Tüzük" (R.G. 15.3.2009 gün ve 27170 sayı) hükümleri çerçevesinde evlat edinme amacıyla henüz bir yerleştirme işlemine tabi tutulmadığına göre, aracı kurum, evlat edinmede ana ve babanın rızasının aranmaması kararı isteyebilir. Başka bir ifade ile davacı kurum, başvuru zamanını geçirmiş değildir. Bu bakımdan davalıya tebligat yapılarak işin esasının incelenmesi gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun onama kararına katılamıyorum. 26.04.2016...
KARŞI OY Mahkeme; "dava açılmadan önce çocuğun koruma altına alındığını, bundan sonra evlat edinmede ana ve babanın rızasının aranmaması kararının, evlat edinme işlemleri sırasında verileceğini" gerekçe göstererek isteği reddetmiştir. Oysa, çocuk hakkında koruma tedbiri uygulanmasına karar verilmiş olması, evlat edinme amacıyla yerleştirme işlemi niteliğinde değildir. Evlat edinme amacıyla bir yerleştirme işlemine tabi tutulmadıkça, aracı kurum, rızanın aranmaması kararı isteyebilir. Ne var ki, somut olayda; küçüğün aracı kurum tarafından 16.05.2014 tarihli "Evlat Edinme Öncesi Geçici Bakım Sözleşmesi" ile gelecekte evlat edinme amacıyla aile yanına yerleştirildiği yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır....
Eşler ancak birlikte evlat edinebilirler, evli olmayanlar birlikte evlat edinemezler. Eşlerin en az 5 yıldan beri evli olmaları veya 30 yaşını doldurmuş bulunmaları gerekir. (TMK madde 306/1, 2) Evlat edinenin alt soyunun açık muvafakatı ile ergin veya kısıtlı aşağıdaki hallerde evlat edinilebilir. 1- Bedensel veya zihinsel engeli sebebiyle sürekli olarak yardıma muhtaç ve evlat edinen tarafından en az beş yıldan beri bakılıp gözetilmekte ise, 2- Evlat edinen tarafından, küçükken en az beş yıl süreyle bakılıp gözetilmiş ve eğitilmiş ise, 3- Diğer haklı sebepler mevcut ve evlat edinilen, en az beş yıldan beri evlat edinen ile aile halinde birlikte yaşamakta ise, Evli bir kimse ancak eşinin rızasıyla evlat edinilebilir, Bunlar dışında küçüklerin evlat edinilmesine ilişkin hükümler kıyas yoluyla uygulanır....
Eşler ancak birlikte evlat edinebilirler, evli olmayanlar birlikte evlat edinemezler. Eşlerin en az 5 yıldan beri evli olmaları veya 30 yaşını doldurmuş bulunmaları gerekir. (TMK madde 306/1, 2) Evlat edinenin alt soyunun açık muvafakatı ile ergin veya kısıtlı aşağıdaki hallerde evlat edinilebilir. 1- Bedensel veya zihinsel engeli sebebiyle sürekli olarak yardıma muhtaç ve evlat edinen tarafından en az beş yıldan beri bakılıp gözetilmekte ise, 2- Evlat edinen tarafından, küçükken en az beş yıl süreyle bakılıp gözetilmiş ve eğitilmiş ise, 3- Diğer haklı sebepler mevcut ve evlat edinilen, en az beş yıldan beri evlat edinen ile aile halinde birlikte yaşamakta ise, Evli bir kimse ancak eşinin rızasıyla evlat edinilebilir, Bunlar dışında küçüklerin evlat edinilmesine ilişkin hükümler kıyas yoluyla uygulanır....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava, evlat edinme istemine ilişkin olup 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 305. maddesinde; küçüğün evlat edinilmesinin, evlat edinen tarafından bir yıl süreyle bakılmış ve eğitilmiş olması koşuluna bağlı olduğunu; 306. maddesinde; eşlerin ancak birlikte evlat edinebileceğini, eşlerden birinin, en az iki yıldan beri evli olmaları veya kendisinin otuz yaşını doldurmuş bulunması koşuluyla diğerinin çocuğunu evlat edinebileceğini; 309. maddesinde de evlat edinmek için küçüğün ana ve babasının rızasının gerektiğini; 311. maddesinde ise ana ve babadan birinin kim olduğu veya uzun süreden beri nerede oturduğu bilinmiyorsa veya ayırt etme gücünden sürekli olarak yoksun bulunuyorsa veya küçüğe karşı özen yükümlülüğünü yeterince yerine getirmiyorsa bu hallerde ana ve babadan birinin rızasının aranmayacağını hükme bağlamıştır....
Dairemizce de benimsenen görüşe göre; "...madde metninde geçen ikinci “yerleştirilme” ifadesinin küçüğün evlat edinecek kişi veya ailenin yanına yerleştirilmesi olarak anlamak gereklidir. Diğer bir deyişle, bu fıkra kapsamında düzenlenen ana ve/veya babanın rızasının aranıp aranmayacağına yönelik karar, aracı kuruma yerleştirilen küçüğün evlat edinecek kişi veya ailenin yanına yerleştirilmesinden önce verilmelidir. Nitekim burada amaç, devletin koruması altına alınmış olan küçüğün, evlat edinilmek üzere aile yanına yerleştirilmesinden önce, rızanın aranıp aranmaması sorununun çözülmüş olması, küçüğün evlat edinme amacıyla yerleşmesinden sonra olumsuz bir karar verilmesi hâlinde doğacak zararların önlenmesidir. Küçük, Tüzük hükümleri gereğince, evlat edinme amacıyla yerleştirilmiş ise, rızanın aranıp aranmaması kararı artık TMK'nın 312/2 maddesi gereğince evlat edinme işlemleri sırasında verilecektir....
Aile Mahkemesinin 10/10/2012 tarih, 2012/182 Esas ve 2012/436 Karar sayılı kararı ile ergin davalıyı evlat edindiğini, evlat edinme kararının her iki tarafın temyiz etme hakkından feragat etmesi sonucunda 29/11/2012 tarihinde kesinleştiğini öğrendiklerini, kamu düzenini ilgilendiren bu evlat edinme işleminin hukuka aykırı olduğunu, evlat edinenin ayırtım gücünden yoksun ve müzayaka altında olması, evlat edinme rejimine uyulmaması ve şekil şartlarının yerine getirilmemesi sebepleriyle batıl olduğunu, evlat edinenin işlem tarihinde ayırtım gücünün olmadığını, sağlık sorunları giderek artan müteveffaya hitaben bizzat davalı ve davalının annesinin, davalıyı evlat edinmez ise çok zor durumda kalacağı yönünde yaptıkları baskılarla evlat edineni müzayaka altında bıraktıkları, gerçek niyetin müteveffanın esas mirasçılarından mal kaçırmak ve bu su suretle davalının sebepsiz yere zenginleşmesini temin etmek olduğununnı, müteveffanın bu evlat edinme işlemine bizzat davalı ve davalının annesi tarafından...
Aile Mahkemesinin 10/10/2012 tarih, 2012/182 Esas ve 2012/436 Karar sayılı kararı ile ergin davalıyı evlat edindiğini, evlat edinme kararının her iki tarafın temyiz etme hakkından feragat etmesi sonucunda 29/11/2012 tarihinde kesinleştiğini öğrendiklerini, kamu düzenini ilgilendiren bu evlat edinme işleminin hukuka aykırı olduğunu, evlat edinenin ayırtım gücünden yoksun ve müzayaka altında olması, evlat edinme rejimine uyulmaması ve şekil şartlarının yerine getirilmemesi sebepleriyle batıl olduğunu, evlat edinenin işlem tarihinde ayırtım gücünün olmadığını, sağlık sorunları giderek artan müteveffaya hitaben bizzat davalı ve davalının annesinin, davalıyı evlat edinmez ise çok zor durumda kalacağı yönünde yaptıkları baskılarla evlat edineni müzayaka altında bıraktıkları, gerçek niyetin müteveffanın esas mirasçılarından mal kaçırmak ve bu su suretle davalının sebepsiz yere zenginleşmesini temin etmek olduğununnı, müteveffanın bu evlat edinme işlemine bizzat davalı ve davalının annesi tarafından...
i davacı tarafından evlat edinilmesine karar verilmesinin talep edildiği mahkemece davanın kabulüne karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun evlat edinme kararı vermeden önce hakime araştırma yükümlülüğü getiren 316. maddesinde, evlat edinmeye ancak esaslı sayılan her türlü durum ve koşulların kapsamlı biçimde araştırılmadan, evlat edinen ve edinilenin dinlenmelerinden ve gerektiğinde uzmanların görüşünün alınmasından sonra karar verileceği, araştırmanın özellikle evlat edinen ile edinilenin kişiliği ve sağlığı, karşılıklı ilişkileri, ekonomik durumları, evlat edinenin eğitme yeteneği, evlat edinmeye yöneltilen sebepleri ve aile ilişkileri ile bakım ilişkilerindeki gelişmelerin açıklığa kavuşturulması gerektiği öngörülmüştür. İncelemenin dosyadan, davacı A… … E… …… 'nun dinlenmediği, vekaletnamede evlat edinme davası açılabilmesi için özel bir yetkinin dahi bulunmadığı anlaşılmaktadır....
TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 316 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun evlat edinme kararı vermeden önce hakime araştırma yükümlülüğü getiren 316. maddesinde; "Evlat edinmeye, ancak esaslı sayılan her türlü durum ve koşulların kapsamlı biçimde araştırılmasından, evlat edinen ile edinilenin dinlenmelerinden ve gerektiğinde uzmanların görüşünün alınmasından sonra karar verilir. Araştırma özellikle evlat edinen ile edinilenin kişiliği ve sağlığı, karşılıklı ilişkileri, ekonomik durumları, evlat edinenin eğitme yeteneği, evlat edinmeye yönelten sebepler ve aile ilişkileri ile bakım ilişkilerindeki gelişmelerin açıklığa kavuşturulması gerekir." hükmü mevcuttur....