un gelecekte evlat edindirme hizmetlerinden yararlandırılması için, "evlat edinmede babasının rızasının aranmamasına, annesinin ise rızasının bulunduğunun tespitine" karar verilmesini istemiş; mahkemece" davacı kurumun aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı, davanın hukuki yarardan yoksun olduğu" gerekçesiyle istek reddedilmiştir. ...na Bakanlar Kurulunca, küçüklerin evlat edinilmesinde aracılık faaliyetlerini yürütme yetkisi verilmiştir. (2009/14729 sayılı Tüzük m. 3/1) Türk Medeni Kanununun 312'nci maddesinde; evlat edinmede aracılık yapan kurumun, ana ve babadan birinin rızası eksik ise, kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce bu rızanın aranıp aranmamasına ilişkin mahkemeden karar isteyebileceğini hükme bağlamıştır. Bu maddedeki "küçüğün yerleştirilmesinden önce" ifadesiyle kast edilen, koruma amacıyla davacı kurumun çatısı altına alınmış olma değil, gelecekte evlat edinilmek amacıyla yerleştirilmedir....
Kanunun amacı evlatlık verilmek üzere kuruma yerleştirilen küçüklerin evlat edinme sözleşmesi ile evlat edinilmek üzere bir ailenin yanına yerleştirilmesinden önce bu rızanın aranmaması kararının alınmasını amaçlamaktadır. Kanun koyucu küçüğün evlat edinmek amacıyla bir ailenin yanına yerleştirilmesinden sonra açılacak bir evlat edinme davasında, küçüğün anne ve babasının rıza vermemesi halinde, gerek küçük, gerekse küçüğü evlat edinmek amacıyla alıp bir yıl süreyle bakan aileyle ilgili ortaya çıkacak olumsuzlukları engellemek amacıyla bu düzenlemeyi yapmıştır. Kanundaki “...küçüğün yerleştirilmesinden önce ...” tabiri küçüğün evlat edinilmek üzere bir ailenin yanına yerleştirilmesinden önce anlamındadır. Bu tabiri küçüğün kuruma yerleştirilmesinden önce olarak anlamak ve değerlendirmek Kanunun bu maddesini fiilen uygulanamaz hale getirir ve Kanunun amacınada aykırıdır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Evlat Edinme Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacılar vekilinin dosyaya ibraz etmiş olduğu vekaletnamede "evlat edinmeye" ilişkin özel yetkisinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davacılar vekilinin evlat edinme yönünden özel yetkisinin bulunduğu vekaletnamesinin dosya arasına ibrazının sağlanması, aksi halde mahkeme kararı ile davalı tarafın temyiz dilekçesinin davacı asillere tebliğ edildikten sonra gönderilmek üzere dava dosyasının yerel mahkemesine İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi. 09.07.2009 (Prş.)...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince; TMK 305/2. maddesinde aranan evlat edinme işleminin küçüğün yararına bulunması ve evlat edinenin diğer çocuklarının yararlarının hakkaniyete aykırı bir biçimde zedelenmemesi ilkelerinin somut olayda gerçekleşmemiş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı süresinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; evlat edinme şartlarının oluştuğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Dava; TMK.nun 305.maddesine dayanan evlat edinmeye ilişkindir. İlk derece mahkemesi kararına karşı davacı ret kararı yönünden istinaf talebinde bulunmuştur. Olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir. Davacının talebi evlat edinmeye ilişkindir....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kurum vekili tarafından reddedilen talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle TMK'nın 309. maddesinde uygulama bulan evlat edinme istemi için anne-babanın rızasının alınması, anne-... tarafından mahkemeye başvurularak rızanın sözlü yada yazılı açıklaması şeklinde alınabileceği; kurum ya da evlat edinecek kişilerin başvurusunun ise istisna olarak düzenlendiği ve bu başvurunun da "ana-... rızasının aranmaması" konusunda olması gerektiği, davacı kurumun yargılamaya konu talebinin ise, "rızanın aranması" talebi olduğu dikkate alındığında, davacı kurumun hukuki yararının olmadığının anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, dosyanın...
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; iddiaları kabul etmediklerini, evlat edinen ile edinilen dışında kanuni mirasçılara evlatlık ilişkisinin kaldırılması davası açma hakkı verilmediğini, davacının kötü niyetle miras peşinde olduğunu, dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını, evlat edinmeye ilişkin kararın kesinleştiğini belirterek davanın 1 yıllık hak düşürücü sürede açılmaması nedeniyle usulden, aksi takdirde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile evlat edinmeye ilişkin işlemin hukuken tamamlanmış bir işlem olmadığı, tamamlanmasının evlat edinenin ölmesi nedeniyle mümkün olmadığı gerekçesi ile Pınarhisar İlçe Nüfus Müdürlüğünün 2021/21 nolu işleminin ve evlatlık ilişkisinin iptaline hükmedilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur....
Dava, küçüğün gelecekte evlat edindirme hizmetlerinden yararlandırılacağı ileri sürülerek TMK’nın 311. maddesindeki sebepler ile anne ve babanın evlât edinmede rızasının aranmamasına karar verilmesi istemine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 312. maddesinde “Küçük, gelecekte evlat edinilmek amacıyla bir kuruma yerleştirilir, ana ve babadan birinin rızası eksik olursa, evlât edinenin veya evlât edinmede aracılık yapan kurumun istemi üzerine ve kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce, onun oturduğu yer mahkemesi bu rızanın aranıp aranmamasına karar verir. Diğer hallerde, bu konudaki karar evlat edinme işlemleri sırasında verilir.” hükmü getirilmiştir. Üzerinde durulması gereken husus; TMK'nın 312. maddesinde çocuğun evlât edinilmesinde eksik olan ana ve/veya babanın rızasının aranmaması için davanın ne zaman açılabileceği ve bu kapsamda madde metninde ifade edilen "kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce" ibaresinden ne anlaşılması gerektiğidir....
Değerlendirme 1.4721 sayılı Kanun gereğince çocuk ile ana arasındaki soybağı doğumla, çocuk ile baba arasındaki soybağı ise ana ile evlilik, tanıma ve hakim hükmü ile kurulur, ayrıca soybağı evlat edinme yoluyla kurulabilir. Yasadaki düzenlemeler ve yargılama usullerinden de anlaşılacağı gibi, soybağı davaları, bu arada doğal olarak da evlat edinme davaları, kamu düzenine ilişkindir. 2. 5718 sayılı Kanun'un "evlât edinme" başlıklı 18 inci maddesinin birinci fıkrası gereğince evlât edinme ehliyeti ve şartları, taraflardan her birinin evlât edinme anındaki millî hukukuna tâbidir. Buna göre, evlat edinme ehliyeti ve şartları bakımından evlat edinme talebinde bulunan davacı için Türk hukuku; evlat edinilecek kişi için ise kendi milli hukuku birlikte uygulanacaktır. Bu hukuklardan biri bakımından evlat edinmenin mümkün olmaması halinde evlat edinmeye karar verilemeyecektir. 3....
in yanlarında olduğunu ve kendi çocuğu gibi gördüğünü, gerçek babasının küçük ile ilgilenmediğini ve arayıp sormadığını, evlat edinmesine karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 306. maddesinde; eşlerden birinin en az iki yıldan beri evli olmaları veya kendisinin otuz yaşını doldurmuş bulunması koşuluyla diğerinin çocuğunu evlat edinebileceği, 309/1. maddesinde; Evlat edinmede, küçüğün ana ve babasının rızasının gerekeceği, 311.maddesinde; Kim olduğu veya uzun süreden beri nerede oturduğu bilinmiyorsa veya ayırt etme gücünden sürekli olarak yoksun bulunuyorsa veya küçüğe karşı özen yükümlülüğünü yeterince yerine getirmiyorsa ana ve babadan birinin rızasının aranmayacağı, 316. maddesinde; Evlat edinmeye, ancak esaslı sayılan her türlü durum ve koşulların kapsamlı biçimde araştırılmasından, evlat edinen ile edinilenin dinlenmelerinden ve gerektiğinde uzmanların görüşünün alınmasından sonra karar verilir....
Diğer taraftan; Medeni Kanunun 305. maddesinin 1. fıkrasına göre bir küçüğün evlat edinilmesi, evlat edinen tarafından bir yıl süreyle bakılmış ve eğitilmiş olması koşuluna bağlıdır. Aynı kanunun evlat edinme kararı vermeden önce hakime araştırma yükümlülüğü getiren 316. maddesi uyarınca evlat edinmeye, ancak esaslı sayılan her türlü durum ve koşulların kapsamlı biçimde araştırılmasından, evlat edinen ile edinilenin dinlenmelerinden ve gerektiğinde uzmanların görüşünün alınmasından sonra karar verilir. Araştırma özellikle evlat edinen ile edinilenin kişiliği ve sağlığı, karşılıklı ilişkileri, ekonomik durumları, evlat edinenin eğitme yeteneği, evlat edinmeye yönelten sebepler ve aile ilişkileri ile bakım ilişkilerindeki gelişmelerin açıklığa kavuşturulması gerekir. Evlat edinenin alt soyu varsa, onların evlat edinme ile ilgili tavır ve düşüncelerinin de değerlendirilmesi gerektiği madde hükmünde belirtilmiştir....