olma yeterli görülmüş, 22.03.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Kanun ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için vergi kaydı veya esnaf sicil kaydı veya oda kaydının bulunması yeterli görülmüş, 02.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Kanun ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olma şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için esnaf sicil kaydı ve oda kaydının bir arada bulunması yeterli görülmüştür. ......
Yukarıda açıklanan yasal sisteme göre 1479 sayılı Yasa'nın 24 ve 25. maddelerinde esnaf sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşları kayıtları ... sigortalılığına esas alınmıştır. 507 sayılı Yasada tanımı yapılan, ticareti sermayesi ile beden gücüne dayalı olup, kazancı tacir niteliğini kazandırmayacak miktarda sınırlı olan bakkal, manav, lokantacı, kasap, tamirci, berber, şoför vs. gibi esnaf ve küçük sanatkarların faaliyette bulunabilmeleri ve bu Kanuna göre kurulu esnaf ve sanatkar derneklerine (odalarına) kaydedilebilmeleri için esnaf ve sanatkar siciline kayıt koşulu getirilmiştir. Oda kaydının sicile kayıt tarihine göre yapılması gerekmektedir. Bu nedenlerle sicil kaydı olmaksızın yapılan oda kayıtlarının yasal dayanağı olmadığı ortadadır....
Mahkemenin hükmü eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır. 6552 sayılı Yasanın 58. maddesi ile 5510 sayılı Yasaya eklenen Geçici 54. madde “Mülga 4355 sayılı Ticaret ve Sanayi Odaları, Esnaf Odaları ve Ticaret Borsaları Kanunu, mülga 5373 sayılı Esnaf Dernekleri ve Esnaf Dernekleri Birlikleri Kanunu ve mülga 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkârlar Kanununa göre; esnaf ve sanatkâr siciline veya odasına ya da her ikisine birden kayıtları bulunmakla birlikte üye kayıtlarının mevzuata uygun olarak yapılmadığının tespit edilmesi üzerine, Kuruma kayıt ve tescili yapılmakla birlikte, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılık süreleri geçersiz sayılarak iptal edilen sigortalılardan 22.03.1985 tarihinden sonraki sürelere ait prim, gecikme zammı ve gecikme cezalarının 31.12.2013 tarihine kadar ödenmiş olması şartıyla 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılıkları başlangıç tarihinden itibaren geçerli sayılır..." hükmünü içermekte olup; anılan...
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 6552 sayılı Yasa'nın 58. maddesi ile 5510 sayılı Yasa'ya eklenen Geçici 54. maddesinde; “Mülga 4355 sayılı Ticaret ve Sanayi Odaları, Esnaf Odaları ve Ticaret Borsaları Kanunu, mülga 5373 sayılı Esnaf Dernekleri ve Esnaf Dernekleri Birlikleri Kanunu ve mülga 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkârlar Kanununa göre; esnaf ve sanatkâr siciline veya odasına ya da her ikisine birden kayıtları bulunmakla birlikte üye kayıtlarının mevzuata uygun olarak yapılmadığının tespit edilmesi üzerine, Kuruma kayıt ve tescili yapılmakla birlikte, 4'üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılık süreleri geçersiz sayılarak iptal edilen sigortalılardan 22.03.1985 tarihinden sonraki sürelere ait prim, gecikme zammı ve gecikme cezalarının...
Bir kimsenin Vergi Usul Kanunu'na göre esnaf sayılması, Türk Ticaret Kanunu yönünden de esnaf kabul edilmesini gerektirmez. Ticaret siciline ya da Oda'ya kayıtlı olmamak da tacir olmamanın kesin bir kanıtı olmadığı gibi, vergi mükellefi olup olmamak da tacir ve esnaf ayrımında kesin bir ölçüt olarak kabul edilemez. Somut olayda ise; davanın mutlak ticari dava olmadığı, bu nedenle tarafların sıfatlarının araştırıldığı ve Diyarbakır Vergi Dairesi Müdürlüğüne, Diyarbakır Ticaret Sicili Müdürlüğüne, Diyarbakır Esnaf ve Sanatkarlar Odasına yazılan müzekkere cevaplarından anlaşılacağı üzere davacının tacir olmadığı, davanın nispi ticari dava niteliğinde olmadığı, bu nedenle uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemelerinde çözümlenmesi gerektiği anlaşılmıştır. Bu sebeple, Bismil ... Asliye Hukuk Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan sebeplerle, 1-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince Bismil ......
Bir kimsenin Vergi Usul Kanunu'na göre esnaf sayılması, Türk Ticaret Kanunu yönünden de esnaf kabul edilmesini gerektirmez. Ticaret siciline ya da Oda'ya kayıtlı olmamak da tacir olmamanın kesin bir kanıtı olmadığı gibi, vergi mükellefi olup olmamak da tacir ve esnaf ayrımında kesin bir ölçüt olarak kabul edilemez. Somut olayda ise; davanın mutlak ticari dava olmadığı, bu nedenle tarafların sıfatlarının araştırıldığı ve Diyarbakır Vergi Dairesi Müdürlüğüne, Diyarbakır Ticaret Sicili Müdürlüğüne, Diyarbakır Esnaf ve Sanatkarlar Odasına yazılan müzekkere cevaplarından davacının tacir olmadığı, davanın nispi ticari dava teşkil etmediği, bu nedenle uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemelerinde çözümlenmesi gerektiği anlaşılmıştır. Bu sebeple, Diyarbakır .. Asliye Hukuk Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan sebeplerle, 1-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince Diyarbakır .....
Hukuk Dairesinin 2019/2217 Esas 2020/3534 Karar sayılı ilamında; "6552 sayılı Yasanın 58. maddesi ile 5510 sayılı Yasaya eklenen Geçici 54. madde “Mülga 4355 sayılı Ticaret ve Sanayi Odaları, Esnaf Odaları ve Ticaret Borsaları Kanunu, mülga 5373 sayılı Esnaf Dernekleri ve Esnaf Dernekleri Birlikleri Kanunu ve mülga 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkârlar Kanununa göre; esnaf ve sanatkâr siciline veya odasına ya da her ikisine birden kayıtları bulunmakla birlikte üye kayıtlarının mevzuata uygun olarak yapılmadığının tespit edilmesi üzerine, Kuruma kayıt ve tescili yapılmakla birlikte, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılık süreleri geçersiz sayılarak iptal edilen sigortalılardan 22.03.1985 tarihinden sonraki sürelere ait prim, gecikme zammı ve gecikme cezalarının 31.12.2013 tarihine kadar ödenmiş olması şartıyla 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılıkları başlangıç tarihinden itibaren geçerli sayılır..." hükmünü...
zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olma şartı getirilmiş, ancak gelir vergisinden muaf olanlar için esnaf sicil kaydı ve oda kaydının bir arada bulunması yeterli görülmüştür....
Dava mutlak ticari davalardan olmadığından, işbu davanın bir nispi ticari dava olup olmadığının incelenmesine geçilmiş, davacı için esnaf odasına, ticaret sicili müdürlüğüne ve vergi dairesine müzekkere yazılarak tacir araştırması yapılmış, davalının esnaf odasına kayıtlı olduğu ve ticari işletme kaydının bulunmadığı tespit edilmiştir. Davacının tacir sıfatına sahip olmaması nedeniyle dava nispi ticari dava olarak kabul edilemeyeceğinden, davaya bakma görevinin genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu kanaatine varılarak, davanın görev dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Antalya Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından gönderilen cevabi müzekkerede davalının işletme hesabına göre defter tuttuğu, Antalya Esnaf ve Sanaatkarlar Odaları Birliğine yazılan müzekkere cevabından Esnaf Sicil Müdürlüğünde Antalya Otobüsçüler Esnaf Odasına kayıtlı esnaf olduğu, Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğünün internet sitesinden yapılan erişimde tacir kaydının bulunmadığı, bu duruma göre davalının tacir sıfatının bulunmadığı sabit olmuştur. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir....