Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı; hafriyat dökülmesi nedeni ile taşınmazının kullanılamaz hale geldiğini, taşınmazına ürün ekemediğini ileri sürerek, uğradığı maddi zararın tazmini ile eski hale getirme bedeli istemlerinde bulunmuştur. Davalı İş Ortaklığı; davacının taşınmazına toprak dökülmesine izin verdiğini, davacının kötüniyetli olduğunu, zararın üçüncü kişiler tarafından verildiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Yerel mahkemece; bilirkişi raporuna göre, taşınmaza ürün ekilememesinden dolayı uğranılan zarar ile eski hale getirme bedeline hükmedilmiştir. a-Dairemiz yerleşik uygulamalarına göre, eski hale getirme bedeli taşınmazın gerçek değerinin üzerinde ise eski hale getirme bedeline değil, gerçek değere hükmetmek gerekir. Dava konusu olayda, taşınmaza dökülen hafriyat nedeniyle taşınmazın aynına zarar verilmiş olup; eski hale getirme bedeli, taşınmazın sürüm (rayiç) değerini geçmektedir....

    Av. ... aralarındaki eski hale getirme davası hakkında ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen 27.11.2013 gün ve 2011/186 E., 2011/186 K. sayılı hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. - K A R A R - Mahkemece 27.06.2013 tarihli duruşmada takip edilmeyen dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir. Davacı vekilince 11.10.2013 tarihli eski hale getirme istemli dilekçe ile 27.06.2013 tarihli duruşma tutanağına göre davacı vekilinin bu duruşmaya katıldığı ve duruşmanın 03.10.2013 tarihine ertelendiğinin belirtilmesine rağmen, aynı tarihli bir başka tutanak ile dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi nedeniyle 27.06.2013 tarihli ara kararın eski hali iadesi talep edilmiş, mahkemece 27.11.2013 tarihli duruşma dışı kararla eski hale getirme talebi kabul edilmiş, duruşma dışı karar davalı vekilince temyiz edilmiştir. Temyize konu karar yerel mahkemenin 27.11.2013 tarihli eski hale getirme kararına ilişkindir....

      Caddesi, No:76, İç Kapı No:2, Edremit/...” adresine usulüne uygun olarak tebliğ ettiği; ancak sanığın 24.11.2015 tarihli ek kararı temyiz etmediği, akabinde sanığın 11.04.2016 tarihli dilekçesi ile eski hale getirme ve temyiz talebinde bulunduğu Mahkemenin 21.04.2016 tarihli ek kararı ile sanığın eski hale getirme ve temyiz isteminin reddine karar verdiği, yine sanığın 21.03.2022 tarihli dilekçesi ile eski hale getirme ve temyiz talebinde bulunduğu Mahkemenin 25.05.2022 tarihli ek kararı ile sanığın eski hale getirme ve temyiz isteminin reddine karar verdiği, anlaşılmakla, eski hale getirme isteği hakkında karar verme yetkisi, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 42/1. maddesi uyarınca Yargıtay'ın ilgili dairesine ait olduğundan Mahkemenin 21.04.2016 ve 25.05.2022 tarihli ek kararlarının hukuki değerden yoksun olması sebebiyle anılan 21.04.2016 ve 25.05.2022 tarihli ek kararlar kaldırılarak yapılan ön incelemede; Usulüne uygun olarak tebliğ edilen “ temyiz isteminin reddine dair 24.11.2015...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlalı, mala zarar verme HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 27/11/2010 tarih, 2011/274-300, 06/12/2008 gün, 144-234, 23/09/1974 tarih, 224-408 ve 16/04/1973 gün, 213-345 Esas ve Karar sayılı kararlarında da belirtildiği üzere ve 5271 sayılı CMK'nun 42/1. maddesinin “Süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse, eski hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir” şeklindeki düzenleme gözetildiğinde, sanık tarafından verilen dilekçelerin eski hale getirme ve temyiz talebi niteliğinde bulunduğu, temyiz dilekçesi ve eski hale getirme talepli istemin birlikte verilmesi halinde, karar verme yetkisinin Yargıtay'ın ilgili dairesi olduğunun anlaşılması ve sanığın 27.02.2019 ve 01.07.2019 tarihli dilekçeleri ile eski hale getirme ve temyiz talebinde bulunduğu anlaşıldığından, mahkemenin temyiz talebinin...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : 1- Resmi belgede sahtecilik suçundan TCK'nın 204/1, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet 2- Nitelikli dolandırıcılık suçundan TCK'nın 158/1-f-son, 52/2-4, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler ile eski hale getirme ve temyiz istemlerinin reddine dair ek karar, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Eski hale getirme talebiyle birlikte temyiz isteğinde de bulunulması halinde, eski hale getirme talebi hususunda karar verme yetkisi Yargıtay'ın ilgili dairesine ait olduğundan ve sanığın 11/11/2014 tarihli dilekçesinde, eski hale getirme talebiyle birlikte dosyanın tekrar gözden geçirilmesi isteğiyle temyiz iradesini de ortaya koyduğundan, eski hale getirme talebinin reddine ilişkin 13/11/2014 günlü ek karar kaldırılarak yapılan incelemede...

            sanığın dilekçe vererek tebligatı babasının aldığını, kendisinin o tarihte hastanede yatmakta olduğunu beyan ettiği ve ilgili belgeleri dilekçesine eklediği, belgelerin incelenmesinde sanığın 25/01/2013 tarihine kadar hastanede yatmakta olduğu, bu tarihte taburcu edildiği dolayısıyla gerekçeli kararın tebliğ edildiği tarihte hastanede yatmakta olduğu anlaşılmış ise de; 5271 sayılı CMK'nın 41/1, 1412 sayılı CMUK'nın 42/1. maddeleri uyarınca eski hale getirme dilekçesinin engelin kalkmasından itibaren bir hafta içinde verilmesi gerektiği, somut olayda sanığın 25/01/2013 tarihinde taburcu olmasına rağmen eski hale getirme ve temyiz dilekçesini 15/02/2013 tarihinde verdiği anlaşıldığından, Sanığın süresinden sonra yaptığı eski hale getirme ve temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 28/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              ile sanık ...’ın 15.08.2016 tarihli dilekçesi ile eski hale getirme isteminde bulundukları, mahkemenin 17.08.2016 tarih 2010/361 E-2012/359 K sayılı kararı ile infazın durdurulmasına ve dosyanın eski hale getirme ve temyiz taleplerinin incelenmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine dair karar verildiği belirlenerek yapılan temyiz incelemesinde; Sanık ...’un 11.11.2013 tarihli dilekçesindeki anlatımından eski hale getirme isteminde bulunduğunun anlaşılması ve eski hale getirme isteği hakkındaki karar verme yetkisinin, 5271 sayılı CMK'nın 42/1. maddesi uyarınca Yargıtay'ın ilgili dairesine ait olması nedeniyle Antalya 16....

                Oysa HMK'nın 96/1. maddesinde, "eski hale getirme işlemi süresinde yapılamamasına sebep olan engelin ortadan kalkmasından sonra iki hafta içinde talep edilmelidir" düzenlemesi mevcut olup, davacı vekili hastaneden 06.09.2016'da taburcu olduğu halde temyiz dilekçesini 09.09.2016'da vermiş, bu dilekçede eski hale getirme talebinde bulunmadığı gibi bahsi geçen raporunu da ibraz etmemiştir. Yine davacı vekili engelin kalktığı 06.09.2016 tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde eski hale getirme talebinde bulunmamış, bu süre geçtikten sonra 14.10.2016 tarihinde red kararından sonra raporunu ibraz etmiştir. Bu durumda süresinde ve usulüne uygun yapılmış bir eski hale getirme talebi bulunmadığından eski hale getirme talebinin HMK'nın 95. ve devamı maddeleri uyarınca ve 98/2. maddesi gereğince reddine karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: I-Sanık ... hakkında verilen hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; 5271 sayılı CMK’nın 42.maddesinin 1. fıkrasında, “Süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse, eski hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir” şeklindeki düzenleme karşısında; eski hale getirme istemi ile birlikte temyiz isteminde de bulunulması nedeniyle eski hale getirme istemi hakkında dairemizce karar verilmesi gerekip, öncelikle eski hale getirme istemi hakkında karar verilmesi gerektiğinden, mahkemenin temyiz isteminin reddine ilişkin 31.12.2012 günlü ek kararının hukuken geçersiz olduğu, yokluğunda verilen hükmün sanığın bilinen son adresine tebliğe çıkarıldığı, tanınmadığı bildirilerek iade edilmesi üzerine mernis adresinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, sanığın 14.12.2012 tarihli dilekçesinde kendisine tebligat yapılmadığını...

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 04/09/2013 tarihli dilekçesi ile eski hale getirme ve temyiz isteminde bulunan sanığın bu talebi ile ilgili olarak, CMK'nın 42. maddesinin 1. fıkrasında, "süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse, eski hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir" şeklindeki düzenleme karşısında, hükmün temyizi aşamasında ileri sürülen eski hale getirme istemi hakkında dairemizce karar verilmesi gerekip, öncelikle eski hale getirme istemi hakkında karar verilmesi gerektiğinden, mahkemenin eski hale getirme isteminin reddine dair 06.09.2013 günlü ek kararı ile bu karara itiraz üzerine verilen......

                      UYAP Entegrasyonu