Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/326 d.iş sayılı tespiti dosyası ile eski hale getirme bedeli ve onarım süresinin tespitini talep etmiş mahkemece 23.06.2009 tarihinde gidilen keşif ile alınan bilirkişi raporunda “duvarlarda çivi izleri, sıva sökülmeleri ve tahribatlar olduğu, bölme alçıpan duvarların kapılarının alınmış olduğu,duvar ve tavan boyalarının kirlendiği ve tahribatlar neticesinde boyaların bozulmuş olduğu, tavandaki aydınlatma armatörleri ve prizlerin söküldüğü, elektrik kabloların yerlerde olduğu, mozaik döşeme üzerini minofle kapladığı” tespit edilmiştir.Yargılama aşamasında mahkemece alınan bilirkişi raporunda ise dava konusu mecurun tamir edildiği ve tespit raporunda belirtilen hor kullanma ile ilgili hususların kalmadığı belirtilerek tespit raporu uyarınca hor kullanma bedeli ve onarım süresi kira bedeli belirlenmiştir.Kira sözleşmesinde eski hale getirme hükmü yer almadığına göre kiraya veren eski hale getirme talep edemez. 6098 sayılı T.B.K.’nun 316....
Eski hale getirme tazminat bedeli olan 79.784,04 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 3. Üretim yapılamamasından kaynaklı tazminat bedeli olan 605,25 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 4. Müdahalenin men'i talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına...." karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Mahkemenin yukarıda (IV.C) bendinde belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur. B....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 5271 sayılı CMK’nın 42.maddesinin 1. fıkrasında, “Süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse, eski hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir” şeklindeki düzenleme karşısında; eski hale getirme istemi ile birlikte temyiz isteminde de bulunulması nedeniyle eski hale getirme istemi hakkında dairemizce karar verilmesi gerekip, öncelikle eski hale getirme istemi hakkında karar verilmesi gerektiğinden, mahkemenin eski hale getirme isteminin reddine ilişkin 13.09.2013 günlü ek kararının hukuken geçersiz olduğu, yokluğunda verilen hükmün sanığın bildirdiği son adresinde, eşine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, sanığın geçerli bir mazeret sunamadığı ve eski hale getirme isteminin yerinde olmadığı belirlenerek yapılan incelemede; Yokluğunda verilen ve 15.02.2012 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilen hükmü 1412...
ın imzasına usulüne uygun şekilde 19.04.2014 tarihinde tebliğ edildiği, sanığın 27.04.2015 tarihinde hakkında verilen mahkumiyete ilişkin kararın tarafına tebliğ edilmediği ve kararın temyiz edilmediği takdirde kesinleşeceğinin tarafına bildirilmediği gerekçeleri ile Ümraniye E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu aracılığı ile eski hale getirme talebiyle birlikte temyiz talebinde bulunduğu, mahkemece eski hale getirme talebinin reddedildiği, bu karara karşı aynı gerekçelerle eski hale getirme talep edilerek itiraz edilmesi üzerine tekrar eski hale getirmenin reddedildiği, dosyanın temyiz incelemesi amacıyla dairemize gönderildiği, 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 311. maddesi hükmüne göre, eski hale getirme istemiyle birlikte temyiz talebinde de bulunulması halinde, inceleme merciinin Yargıtay’ın ilgili dairesi olduğu ve sanığın 27.04.2015 tarihli dilekçesi ile eski hale getirme istemiyle birlikte temyiz talebinde de bulunduğu anlaşıldığından...
Hemen belirtilmelidir ki; iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden, davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu; böyle bir davada, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 413. ve 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 16. maddeleri uyarınca dava değerinin ve buna göre alınacak harcın, el atılan yerin değeri ile talep edilen eski hale getirme bedeli toplamından ibaret olacağı kuşkusuzdur (4.3.1953 tarihli ve 10/2 sayılı İBK). Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davanın, hükmedilmesi istenen eski hale getirme bedeli üzerinden harç ödenmek suretiyle açıldığı, el atmanın önlenmesi yönünden harç yatırılmadığı gibi, yargılama sırasında da bu yönden harç ikmali yapılmadığı anlaşılmaktadır....
Bu durumda, mahkemece, davacı tarafından dava dilekçesinde tanık deliline dayanıldığı da anlaşıldığından taraflara bu hususta delillerini sunmak üzere kesin süre verilip, delilleri toplanıp, tanık gösterilmesi halinde, gerekirse yeniden yapılacak keşifte taşınmaz başında tanıklar da dinlenmek suretiyle taşınmaza, davalı idarece el atılıp atılmadığı tespit edildikten sonra sonucuna göre karar verilmesi düşünülmeden eksik araştırma sonucunda karar verilmesi, 2) Kabule göre de; Dava konusu taşınmazın eski hale getirme bedelinin hesaplanıp, taşınmaz bedeli ile karşılaştırıldığında hangi bedel düşük çıkarsa bu bedel üzerinden hüküm kurulması, eski hale getirme bedelinin düşük çıkması halinde sadece bu bedelin tahsiline karar verilip, tescile ilişkin karar verilmemesi gerekirtiği nazara alınmadan hüküm kurulması, Doğru olmadığı gibi; 3) Dava konusu taşınmazın eski hale getirme bedeli hesaplanırken, nakliye, işçilik vb gibi hangi kalem giderlerin yapılması gerektiği ve tutarları ayrı ayrı belirtilip...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazdaki hafriyatın kaldırılması ve taşınmazın eski hale getirilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekilleri yönünden verilen dilekçelerle istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmazdaki hafriyatın kaldırılması ve taşınmazın eski hale getirilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma kararı üzerine verilen hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Arazi niteliğindeki taşınmaza net geliri esas alınarak el atılan yer bedeli tespitinde ve hafriyat bedelinin belirlenmesinde ve daha az olan eski hale getirme bedelinin tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, el atmanın önlenmesi ile birlikte kal, eski hale getirme bedelinin ve ecrimisil alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekili tarafından istinaf kanun yoluna taşınmıştır. İstinaf incelemesine konu edilen mahkeme kararı ile hüküm altına alınan 1.200,00- TL eski hale getirme bedeli ve 3.000,00- TL ecrimisil bedeli olmak üzere, toplam 4.200,00- TL bedelin, 6100 sayılı HMK'nun Ek Madde-1 ve 341/2 maddeleri kapsamında, karar tarihi itibariyle kesinlik sınırı olarak belirlenen 4.400,00- TL'den aşağı olduğundan, davalı idare vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin, kararın kesin olması nedeniyle reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Nihai kararlara karşı temyiz yolu açık olup eski hale getirme talebinde bulunulduğu tarih itibariyle henüz temyiz süresi dolmamıştır. Süresinde yapılamayan işlemle ulaşılmak istenen sonuca, nihai kararın temyiz edilmesi suretiyle ulaşılması mümkün olduğundan eski hale getirme talebinde bulunulamaz. Yargılamadan el çekmiş olan mahkemelerin eski hale getirme yoluyla verdikleri nihai kararı değiştirme ya da ortadan kaldırmaları da usulen mümkün değildir. Yukarıda açıklanan nedenlerle somut olayda eski hale getirme koşulları oluşmamıştır. Mahkemece davacı vekilinin eski hale getirme talebinin reddi gerekirken, yasal olmayan gerekçelerle talebin kabulü doğru olmamış, ek kararın bozulması gerekmiştir....
Davacı vekili 02/07/2020 tarihli dilekçesinde; mahkemece “eski hale getirme tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesi'' şeklinde karar vermesi gerekirken “eski hale getirme tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine” şeklinde hüküm kurması nedeniyle tavzih talep etmiştir. 4. Mahkemece 10.12.2021 tarihli ek karar ile tavzih talebinin kabulü ile; mahkemenin 2012/234 Esas 2013/223 Karar sayılı ilamının 2 numaralı hüküm fıkrasında yer alan ''139.631,10 eski hale getirme tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine'' ibaresinin çıkarılarak yerine ''139.631,10 eski hale getirme tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine'' ibaresinin eklenerek hükmün bu şekilde tavzihine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen 10.12.2021 tarihli ek kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....