Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı, taşınmazı kullanmaktan vazgeçmez ve kal konusu şeyi yıkmaz ise anılan maddenin 2. fıkrası hükmü gereğince bilirkişilere gideri hesaplattırıldıktan sonra, alacaklı onay verirse, ileride hükme gerek kalmaksızın borçludan alınmak üzere ondan peşin alınarak, onay vermez ise borçlunun yeterli miktarda malı haciz ve paraya çevrilerek ilam gereği yerine getirilir. Her ne kadar davacı vekili dava dilekçesinde eski hale getirme bedeli istemiş ise de, davacının asıl talebinin dava dilekçesinde de belirtildiği üzere, elatılmak sureti ile yapısı bozulmuş olan taşınmazın eski hale getirilmesi olduğu gözönüne alınmalıdır....

    Davacı, dava dilekçesinde meranın eski hale getirilmesi bedelinin tahsilini istemiş olup, elatmanın önlenmesi ve kal bakımından bir istemde bulunmamıştır. Her ne kadar HMK'nın 179. maddesi ile müddeabihin artırılması olanaklı hale getirilmiş ise de ‘’dava edilmeyen bir hususun’’ ıslah yolu ile dava konusu haline getirilmesi mümkün değildir. Bu durumda usulüne uygun olarak açılmış bir elatmanın önlenmesi ve kal davası bulunmadığından, 6100 sayılı HMK’nun 180. maddesine göre davanın tamamen ıslah edildiğinden söz edilemez. Hal böyle olunca; dava dilekçesindeki istek aşılarak elatmanın önlenmesi ve kal kararı verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, ortak alana elatmanın önlenmesi, eski hale getirme ve ecrimisil istenilmiştir. Mahkemece davanın konusuz kalması nedeni ile reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        Eski hale getirme bedeli yönünden talep edilen miktar yönünden kabulüne karar verilmesi gerekmektedir....

          HUMK nun 5219 Sayılı Yasa ile değişik 427. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca miktar veya değeri 1.690,00 TL yı geçmeyen kararlar kesin olduğundan miktar yönünden manevi tazminata ilişkin temyiz dilekçesinin REDDİNE, 2- Kal ve eski hale getirme hükmüne ilişkin temyiz yönünden; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 11.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/10/2022 NUMARASI : 2021/354 2022/256 DAVA KONUSU : Elatmanın Önlenmesi (Elatmanın Önlenmesi Ve Eski Hale Getirme) KARAR : Taraflar arasında görülmekte olan Elatmanın Önlenmesi (Elatmanın Önlenmesi Ve Eski Hale Getirme) istemine ilişkin açılan dava hakkında kurulan hükmün istinaf incelenmesi başvurucu davacı vekili tarafından istenilmekle dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili 16/02/2021 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin Antalya İli, Alanya İlçesi, Oba Mahallesi, 512 ada 3 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, Alanya ilçesi, Oba Mahallesi, 512 ada 2 parselin ise davalı adına kayıtlı olduğunu, davalı taraf kendi taşınmaz üzerine 2 ile 3 metre arasında değişen beton duvar üzerine 7- 8 metre uzunluğunda demir saç ile bir depo yaptığını, iş bu deponun hali hazırda komşuluk hukukundan kaynaklı olarak davacıya ait taşınmazın adete önünü kesmiş tabiri caizse açık bir ceza evine çevirdiğini, aynı zamanda imar bakımından...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, ortak alana müdahalenin men'i, kal, eski hale getirme ve ecrimisil istenilmiştir. Mahkemece görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              Zira, eski hale getirme isteminin kabulü ile birlikte hangi imalatın ne şekilde yerine getirileceği ve değerinin ne olduğunun hüküm yerinde gösterilmesi veya eski hale getirme için hangi imalatların yapılması gerektiğini ve bunların bedellerini tek tek gösteren bilirkişi raporuna atfen hüküm kurulması gerekirken bu kalem alacak yönünden infazda tereddüt oluşturacak şekilde soyut olarak eski hale getirme bedeline karar verilmesi de doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir....

                yapılan yol inşasının durdurulduğunu, ancak taşınmazlarda yol yapıldığı ve harfiyat döküldüğünden müvekkilinin taşınmazı kullanamadığını, mağdur olduğunu, taşınmazın bu hali ile kullanılması mümkün olmadığını, tasarruf hakkının engellendiğini, herhangi bir kamulaştırma işlemi yapılmadan haksız ve hukuka aykırı olarak taşınmaza müdahele edildiğini, ancak daha sonra yol inşaatı durdurulduğu halde taşınmazın eski hale getirilmediğini, davacının taşınmazı kullanımının engellendiğini, izah edilen nedenlerle öncelikle bahse konu taşınmazların eski hale getirilmesini ve eski hale getirme masraflarının bilirkişiye hesaplattırılarak karşı tarafa yükletilmesini, eski hale getirme bedelinin zemin değerinin aşması halinde haksız ve kamulaştırmaksızın el atılan arsa için 6.000- TL, müvekkilinin uzun süredir taşınmazın üzerinde tasarrufta bulunması engellendiğinden geriye dönük 5 yıllık ecrimisil bedeli olarak 2.000,00 TL tazminat olmak üzere toplamda 8.000,00 TL tazminata el atma tarihinden itibaren...

                Davacı dava dilekçesinde elatmanın önlenmesine karar verilmesini istediği halde, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 26. maddesinde düzenlenen taleple bağlılık ilkesine aykırı şekilde, talep aşılmak suretiyle muhdesatların kal'ine ve hükmün 3. bendinde de ecrimisil , tazminat ve eski hale getirme bedeli konusunda karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi doğru değildir. Ne var ki bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 1086 sayılı HUMK'nin 438/7. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu