Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, ayıplı ifa iddiasına dayalı maddi tazminat istemi olup, davacı taraf konteyner yapıların dış cephesinde dekoratif söve imalatı ve montajı işinin konu edildiği eser sözleşmesinde "sövelerin yapıştırma harcının yetersiz olduğundan mekanik bağlantının sağlanamadığı ve bütün parçalar halinde sarkıp, düştüğü" gerekçesine dayalı olarak davalı tarafından ayıplı ifada bulunulduğu iddiasında bulunmuş ve ayıbın giderilmesi bakımından yapılan masrafların davalıdan tazmini talep edilmiştir....

    Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından ise, uyuşmazlığın eser sözleşmesi gereği yapılması gerekli imar planı değişikliği ve proje bedellerine yönelik olup eser sözleşmesinin de tarafların istediği minvalde geliştirilememesi üzerine fesh edildiği, bu suretle ilk kira sözleşmesi kurulup eser sözleşmesine aktarılan ve iadesi istenilen paranın artık kira sözleşmesinden değil eser sözleşmesinden kaynaklandığı diğer yatırıldığı belirtilen ve zarar olarak gösterilen nihai taleplerin de eser sözleşmesinin bozulmasından kaynaklanan talepler olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur....

      KARAR Davacı, davalı şirkete ait işyerinde 01.01.2007 tarihinden 16.01.2011 tarihine kadar bir fiil aralıksız işçi olarak tavuk bakıcılığı yaptığını sözleşmesinin haksız feshedildiğini, yasalardan doğan haklarının verilmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı ,ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, yıllık izin ücreti, ulusal ... ve genel tatil ücreti ve hafta tatili ücreti olmak üzere toplam 1.000 TL alacağının fesih tarihinden en yüksek faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacının tüm haklarının ödendiğini işe gelmemesi üzerine haklı olarak sözleşmesinin feshedildiğini açılana davanın yersiz olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir....

        Maddesinde, eserde meydana gelen zararın (hasarın) kime ait olacağı sorunu yanında, kusursuz imkansızlık nedeniyle eser sözleşmesinin sona ermesi de düzenlenmiştir. (Syf. 567) Tamamlanınca ferdi ile belli olan (parça borcu haline gelen) bir eser söz konusu olmalıdır. (syf.568) Hasarın tesliminden önce yükleniciye ait olması kuralının istisnaları mevcut olmamalıdır. (syf. 570) VIII. Eser Sözleşmesinin Sona Ermesi Eser sözleşmesi de diğer bütün sözleşmelerde olduğu gibi ifa ile sona erer. (syf. 572) A.yaklaşık Keşif Bedelinin Aşılması Yüzünden Sözleşmeden Dönme B.tam Tazminat Karşılığı Sözleşmenin Feshi. C. Karşılıklı Anlaşma ile Sözleşmenin Sona Erdirilmesi D. Haklı(yada önemli) Nedenle Sözleşmenin Feshi Eser sözleşmesinin haklı(önemli) bir nedenle feshedilebileceğine ilişkin bir düzenleme TBK'da yer almamaktadır. Bununla birlikte öğretide taraflar için çekilmez, katlanılmaz hallerin ulunması durumunda, ileriye etkili olarak sözleşmenin sona erdirilebileceği kabul edilmektedir....

          -TL maddi hasarın ve meydana gelen olayın davalılar üzerinde yarattığı manevi zarara istinaden toplam 15.000,00.-TL manevi zararın davalıdan tahsilini talep etmiştir. Buna göre taraflar arasında eser sözleşmesinin mevcut olduğu ve dava tarihi itibariyle eser sözleşmesinin de genel hükümler ve Borçlar Kanununun 355. maddesinde düzenlendiği anlaşıldığından, 4077 sayılı Kanun kapsamında bulunmayan uyuşmazlığın ... Asliye Hukuk Mahkemesinde görülerek çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 13.06.2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

            Dergisinde muhabir olarak ve ayrıca reklam ve yazı işlerinde de personel olarak çalıştığını, 15.11.2010 tarihinde işten ayrıldığını, işten ayrıldıktan sonra Aralık 2010 - Ocak 2011 tarihli sayıda, müvekkili tarafından yapılan reklamlar ile beş adet röportajın kullanıldığını ancak eser sahibi olarak adına yer verilmeyerek maddi ve manevi haklarının ihlal edildiğini ileri sürerek, FSEK 68. maddesi uyarınca 100 TL maddi ve FSEK 70. maddesi uyarınca 10.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davaya konu reklamların eser niteliğinde olmadığını, davacının bu reklamların sadece siparişini aldığını, röportajların ise kalıplaşmış sorulardan ibaret olduğunu, müşterinin işi ile ilgili tecrübesi ve kalitesini aktarma amacını taşıdığını, davacının şirkete satış danışmanı olarak alındığını, bu kapsamda davacının, davalı şirket adına sipariş sözleşmelerini yaptığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

              Ancak, reddedilen maddi ve manevi tazminat talepleri bakımından ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gibi, reddedilen maddi tazminat bakımından A.A.Ü.T.’nin 13. maddesi uyarınca reddedilen maddi tazminat miktarını aşmayacak şekilde vekalet ücreti takdiri ve A.A.Ü.T.’nin 10/2. maddesi uyarınca reddedilen manevi tazminat bakımından davalı yararına hükmedilen vekalet ücretinin, kabul edilen manevi tazminat için davacı yararına hükmedilen vekalet ücretinden fazla olamayacağı hususları gözetilerek vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ise de anılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’un 438/7. maddesi hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

                olarak kabul edilebileceği, meslek birliğinin teknik kurulunun henüz eser sahipliği konusunda karar vermemiş olmasının da ihlali ortadan kaldırmayacağı, eser sahibinin dava yoluyla hakkını takip etmesi ve geçmişe yönelik tecavüz nedeniyle uğradığı zararların ve vaki tecavüzün giderilmesini talep etmesinin hakkın kötüye kullanılması oluşturmayacağı gerekçesiyle dava konusu eserin mekanik çoğaltım telif bedeli 861,40 TL, yayma hakkı mali bedeline ilişkin rayiç bedel 1.500 TL toplamı olan 2.361,40 TL’nin FSEK’nun 68. maddesi uyarınca 3 katının talep edilen maddi tazminat miktarından daha fazla bulunması nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla maddi tazminat talebinin aynen kabulü ile 5.000 TL.maddi tazminat ile takdiren 5.000 TL manevi tazminatın faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, manevi tazminat talebi yönünden fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat ve birleştirilen alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı-birleşen dava davalısı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin süresinden önce ve haksız olarak davalı tarafından feshedilmesi nedeniyle müvekkili şirketin telafisi imkansız maddi ve manevi zarara, ciro ve kar kaybına uğradığını iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminatın faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                    Davacının azil sonrası her iki davalıya gönderdiği ihtarnameye davalı T6 İstanbul 18.Noterliğinin 09/10/2015 tarihli cevabi ihtarmesini keşide ettiği, bu ihtarnamede vekalet ve eser sözleşmesinin varlığını kabul ettiği, bu sözleşmeden onun da yararlanacağı dikkate alınarak bu davalının yazılı sözleşmeye zımni onay verdiği, pasif taraf olma ehliyetine yaptığı itirazın yerinde olmadığı ve 24/08/2014 tarihli yazılı sözleşme şartlarının kendisi için de bağlayıcı olduğu kabul edilmiştir. 6098 sayılı TBK'nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmeleri, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmelerdir....

                    UYAP Entegrasyonu