Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesine dayalı bedelinden kalan alacağın tahsili istemi ile açılmıştır. Davalı borçlu bulunmadığını, davanın reddini savunmuştur. Mahkemenin, davanın kabulüne dair kararı, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacı 10.09.2003 tarihli teklif mektubuna dayanarak kalan alacağının tahsilini istemişse de, davalı teklif fiyatlarını kabul etmediğini bildirmiştir. Teklifin davalı tarafından kabul edildiğine dair kanıt bulunmadığına göre sözleşme bedeli konusunda tarafların anlaşma yapmadıkları ortadadır. Bu durumda bedelinin BK’nın 366. maddesi uyarınca mahkemece saptanması gerekir....

    DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesine Dayalı Alacak KARAR TARİHİ : 08/04/2021 KARAR YAZIM TARİHİ : 15/04/2021 Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkin davada mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme neticesinde; İDDİA : Davacı vekili; davalının .... bulunan konut inşaatına ilişkin olarak taşeron sözleşmesi aktedildiğini, davacının bu sözleşme uyarınca üstlendiği işleri yaptığını, taraflar arasında imzalanan protokol gereği imalat değerinin 104.000,00 TL olduğunu, anlaşmaya göre davalı tarafın söz konusu binadaki 17 nolu daireyi davacıya 125.000,00 TL bedel üzerinden devretmek suretiyle bedelinin ödeneceğini, aradaki 21.000,00 TL'nin 7.000,00 TL'den 3 adet toplam 21.000,00 TL 'lik bonoyu davacının davalıya vermek suretiyle ödeyeceğini, bahsedilen dairenin kendilerine teslim edilmediğini, ve bedelinin de ödenmediğini ileri...

      Borçlar Kanunu’nun 360. maddesi gereğince; eser, eser sahibinin kullanamayacağı ve hakkaniyet kurallarına göre kabule zorlanamayacağı ölçüde kusurlu veya sözleşmeye önemli ölçüde aykırı olursa eser sahibi bu eseri kabulden kaçınabilir; eserdeki kusur veya sözleşmeye aykırılık belirtilen ölçüde önemli değilse, eser sahibi, eserin değerindeki eksiklik oranında, bedelin indirilmesini; eğer kusurların giderilmesi büyük harcamaları gerektirmiyorsa, onarım giderlerinin tahsilini yükleniciden talep edebilir. Borçlar Kanunu’nun 360. maddesi hükmü, eserdeki ayıp durumunu ve derecesini ve eser sahibinin seçimlik haklarını düzenlemektedir. Somut olayda, parça parça davacıya teslimi yüklenilen 741 adet kutunun, kabul edilemeyecek derecede ayıplı olduğu ileri sürülerek bu sayıdaki kutular için davalıya ödenen bedelinin iadesi de dava edilmektedir....

        Bu niteliği itibariyle sözleşmenin Borçlar Kanununun 355. maddesinde tanımlanan bir “eser” sözleşmesi olduğu anlaşılmakta olup, davalının söz konusu yükümlülüklerinin bir kısmını yerine getirmediğini, bu sebeple ödemelerin iadesi ile cezai şarta hükmedilmesini talep ve dava edildiği anlaşılmıştır. Bu durumda, taraflar arasındaki ihtilaf 5846 sayılı FSEK kapsamına göre belirlenmiş haklara ilişkin bir dava olmadığı, ayrıca dava 556 sayılı Markanın Korunması Hakkındaki kanun hükmünde kararname ile korunan fikri mülkiyet hakkına dayalı olarak açılmadığı anlaşılmakla, uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle;6100 sayılı HMK'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 22.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Kartal Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi ise, Taraflar arasında tasarım, yazılım uygulama/geliştirme, destek ve danışmanlık hizmetlerinin yapılmasına ilişkin 16.10.2009 tarihli sözleşmenin niteliği itibariyle eser sözleşmesi olup, sözleşmesinin ifa edilmemesi nedeniyle yapılan ilk ödemenin(peşinatın) iadesi istemine ilişkin uyuşmazlıkta, Fikrî ve Sınaî Haklar Mahkemeleri'nde görülmesini gerektiren hiçbir yasal neden bulunmadığı gerekçesiyle, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 5846 sayılı FSEK'nın 1. ve 1/A. maddelerinde amaç ve kapsamı düzenlenmiş olup, fikir ve sanat eserlerini meydana getiren eser sahiplerinin ürünleri üzerindeki manevi ve mali haklarını belirlemek, korumak, bu ürünlerden yararlanma şartlarını düzenlemek, öngörülen esas ve usullere aykırı yararlanma halinde yaptırımları tespit etmektir....

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, bakiye bedelinin tahsili için yürütülen icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsili istemine ilişkin olup, mahkemenin; davanın reddine dair kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı taraflar arasında eser sözleşmesi olduğunu, işin yapılmış olmasına rağmen bakiye bedelinin ödenmediğini ve İcra Müdürlüğü'nün 2013/ Esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibinde borca itiraz edildiğini, itirazın haksız olduğunu belirterek itirazın iptâline takibin devamına ve icra inkâr tazminatına karar verilmesini istemiş, davalı yapılan miktarının 13940,419 m² olup karşılığı bedeli olan 197.396,33 TL'nin ödendiğini, davacıya...

              Dış Tic.İnşaat Taahhüt A.Ş. aleyhine taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesi uyarınca davalı tarafından davacıya teslim edilen malzemelerin ayıplı olduğu iddiasıyla ödenen bedellerin iadesi talebiyle dava açıldığı, yargılamanın devam ettiği anlaşılmıştır. Mahkememizde açılan dava, sözleşme kapsamında davacı tarafından satılarak davacıya teslim edilen malzeme bedellerinin ödenmediği iddiasıyla tahsili için yapılan takibe vaki itirazın iptali davası, .. ATM'de ise aynı sözleşmeye dayalı olarak teslim edilen ürünlerin ayıplı olduğu iddiasıyla ödenen bedelin iadesi talep edildiğinden mahkememiz dosyası ile Ankara ... Asliye Ticaret Mahkemesinin ......

                DAVA : Alacak (Eser sözleşmesine konu malın bedelinin iadesi) DAVA TARİHİ : 03/11/2022 KARAR TARİHİ : 20/06/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 17/07/2023 Bursa ...Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkisizlik kararı üzerine mahkememize tevzi edilen dava dosyası ilk olarak mahkememiz .../... esas sırasına kaydedilmiş ve 13/06/2023 tarihli tensip ara kararı ile "Davacı tarafın ayıp sebebiyle sözleşmeden dönerek malın bedelinin (48.380,00 ABD Doları) iadesi" talebiyle açmış olduğu davası bu dosyadan tefrik edilerek mahkememizin .../... esas sırasına kaydedilmiştir. Dilekçeler aşamasının tamamlandığı anlaşıldı, dosya incelendi....

                  Eser sözleşmesi, karşılıklı edimleri içeren bir görme akdîdir. Yüklenicinin edimi, eseri meydana getirmek ve sahibine teslim etmek, sahibinin karşı edimi ise teslim edilen eserin bedelini ödemektir. Eser sözleşmesinin varlığı halinde, yüklenici işi sözleşme, fen ve sanat kurallarıyla sahibinin beklediği yararı gözeterek imal edip teslim ettiğini, sahibi ise bedelini ödediğini ispat etmek zorundadır. (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2021/3130 Esas- 2021/2836 Karar) 1- Sözleşmenin imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 126/4. maddesine göre müteahhidin kastı veya ağır kusuru ile akdî hiç veya gereği gibi yerine getirmemiş, bilhassa ayıplı malzeme kullanmış veya ayıplı bir meydana getirmiş olması sebebi ile açılacak davalar hariç olmak üzere eser sözleşmesinden doğan bütün davalar 5 yıllık zamanaşımı süresine tabidir....

                    FESİH SEBEBİYLE ÖDENEN İŞ BEDELİNİN İADESİ 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 355 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 360 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 76 ] "İçtihat Metni" Dava, BK’nın 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanmış olup fesih sebebiyle ödenen bedelinin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Yanlar arasında imzalanan 17.04.2007 tarihli sözleşme ile davalı yüklenici, davacı sahibinin işlettiği otelde görüntülü güvenlik sistemini kurma ve kullanımı hakkında otel personelini eğitme işini üstlenmiştir. HUMK’nın 76. maddesindeki “ “Hakim re’sen Türk Kanunları mucibince hüküm verir.” ” hükmüne göre maddi vakıaları ileri sürüp kanıtlamak taraflara, uygulanacak kanun ve maddesini bulmak, görevi gereği hakime aittir....

                      UYAP Entegrasyonu