Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

BK'nın 126/IV. maddesinde, eser sözleşmesinden doğan bütün davalarda -ayrık durumlar dışında beş yıllık sürede zamanaşımı gerçekleşir. Zamanaşımı, bedelinin muaccel hale geldiği eserin teslimi ile başlar. Somut olayda, davacı tarafından yapılan işlere ilişkin delil tespiti istenmesi üzerine 07.10.2008 tarihli bilirkişi raporunun alınmış ve 17.10.2008 tarihinde de önceki kısmi dava açılmıştır. Bu durumda alacağa konu işin delil tespiti istenen tarihte teslim edilerek bedelinin muaccel olduğu ve zamanaşımı süresinin de o tarihte başladığının kabulü gerekir. Önceden açılan kısmi davada istenen ve hükmedilen miktar 10.000,00 TL olup dava açılmakla ancak bu miktar için zamanaşımı kesilmiş olup bu davada istenen miktar yönünden zamanaşımı kesilmiş değildir....

    Asliye Ticaret Mahkemesi Tarihi: 03/02/2021 Davanın Türü: İtirazın İptali (Eser Sözleşmesi)(Antalya 9. İcra ... E.) Mahalli mahkemenin kararına karşı istinafa başvurulmuş olmakla, Dairemiz Üyesi tarafından hazırlanan rapor incelendi. Yapılan müzakere sonucu, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Dava, taraflar arasındaki sözlü eser sözleşmesine istinaden davalı sahibine ait taşınmazın etrafının tel çit ile çevrilmesi işinin davacı yüklenici tarafından tamamlanmasına rağmen bedelinin ödenmediğini iddia eden davacı vekilinin, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalının yaptığı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir....

      Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi ise, dava konusu sözleşmenin eser sözleşmesi olarak kabul edileceği ve genel mahkemelerin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 5846 sayılı FSEK'nın 1. ve 1/A. maddelerinde amaç ve kapsamı düzenlenmiş olup, fikir ve sanat eserlerini meydana getiren eser sahiplerinin ürünleri üzerindeki manevi ve mali haklarını belirlemek, korumak, bu ürünlerden yararlanma şartlarını düzenlemek, öngörülen esas ve usullere aykırı yararlanma halinde yaptırımları tespit etmektir. Somut olayda, davacı ile davalı arasında yapılan yapılan web sitesi tasarımı sözleşmesine göre sözleşme bedelinin ödenmesine rağmen web sitesinin tamamlanarak teslim edilmediği iddiasıyla ödenen bedelin davalıdan tahsilinin talep edildiği anlaşılmıştır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, eser sözleşmesine dayalı fazla imalat bedelinin ödenmesi istemiyle yürütülen takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece verilen karar Yargıtay 15. Hukuk Dairesince bozulmuştur. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 15.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 15.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 21.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          SAYILI DOSYASINDA; DAVACI : ADRES : VEKİLİ : DAVALI : VEKİLİ : ADRES : ASIL DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesine Dayalı Alacak BİR. DAVA KONUSU : Eser Sözleşmesine Dayalı İtirazın İptali KARAR TARİHİ : 27/10/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 28/10/2022 Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan asıl dava eser sözleşmesine dayalı alacak, birleşen dava eser sözleşmesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme neticesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Asıl dava eser sözleşmesine dayalı alacak, birleşen dava eser sözleşmesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın 344. maddesi hükmünde "İstinaf dilekçesi verilirken, istinaf kanun yoluna başvuru harcı ve tebliğ giderleri de dahil olmak üzere tüm giderler ödenir....

            "İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesine dayalı alacağın tahsiliyle kalıpların aynen iadesi istemine ilişkindir. Mahkemenin pasif husumet yokluğundan davanın reddine dair kararı, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Taraflar arasında yazılı eser sözleşmesi yok ise de, davalı cevap dilekçesinde, davacının siparişi üzerine üretilip, yine davacıya tesliminden sonra açılan bu davanın iyi niyetli olmadığını, ayrıca taraflar arasında görülmekte olan menfi tespit davasını etkisiz bırakmak amacının bulunduğunu belirtmek suretiyle akdî ilişkinin varlığını kabul etmiştir....

              Devredilen dairelerin bedelinin toplam 455.000,00 TL olduğu sözleşmede kararlaştırılmıştır. Davacının gerçekleştirdiği imalata ilişkin bedelinin mahkemece 394.495,70 TL + KDV olduğu gerekçede belirtilmiş ve gerekçe her iki taraf yönünden kazanılmış hak oluşturmuştur. Öte yandan az yukarıda açıklandığı üzere davalı sahibi tarafından bedeli karşılığı dairelerin devredildiği ve bunların da bedelinin 455.000,00 TL olduğu anlaşıldığından bu durumda davacı yüklenicinin hak ettiği bedeli olan KDV dahil 465.504,90 TL'den 455.000,00 TL'nin mahsubu ile bakiye 10.504,90 TL'nin hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir....

                İş bedeline ilişkin olarak, dairemizin bu konudaki yerleşmiş içtihatları ve doktrinde yanlar arasında eser sözleşmesi ilişkisinin varlığı sabit olup yazılı sözleşme bulunmaması ve tarafların bedelde uyuşamamaları halinde bedelinin, işin yapıldığı ileri sürülen 2008 yılında yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 366. maddesi hükmünce yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçlerine göre hesaplanması gerektiği kabul edilmektedir. Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; taraflar arısında eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu anlaşılmış ise de yazılı sözleşme bulunmadığından bedelinin ne olduğu ve ödenip ödenmediği ihtilâflıdır. İş bedelinin ödendiği yönünden tanık beyanları var ise de tanık dinlenmesini mümkün kılan açık muvafakat ve yazılı delil başlangıcı bulunmadığı için iddia olunan bedeli ve ödeme miktarına göre ödemenin yazılı delille ispatı gerektiğinden, tanık beyanlarıyla ödeme ispatlanmış sayılamaz....

                  DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Asıl dava, eser sözleşmesine dayalı bakiye bedeli alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali; karşı dava aynı sözleşme kapsamında eksik ve ayıplı işler bedelinin tahsili istemine ilişkindir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 2. maddesinde; bu kanunun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsadığı belirtilmiş, 3/1. fıkrasında ise; tüketiciyi, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi olarak; tüketici işlemini ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser,...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, eser sözleşmesine dayalı olarak eksik işler bedelinin tahsili istemine ilişk Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 15.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: 15.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu daireye gönderilmesine, 23.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu