Hukuk Dairesi'nin yerleşik içtihatlarında belirtildiği gibi eser sözleşmelerinden kaynaklanan iş bedelinin tahsili talepli davalarda zamanaşımı süresinin başlangıcının eserin teslim edilip edilmemesine ve sözleşmenin feshedilip edilmemesi haline bağlı olarak değişmektedir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 479. maddesinde eser sözleşmelerinde iş sahibinin edimini oluşturan iş bedelinin muacceliyeti teslim şartına bağlanmıştır. Bu nedenle, eser sözleşmelerinden kaynaklanan iş bedelinin tahsili talepli davalarda, zamanaşımı süresinin işin yüklenici tarafından iş sahibine sözleşmesine uygun biçimde teslim edildiği tarihten itibaren başladığı kabul edilmektedir. TBK'nın 147/son maddesine göre ise yüklenicinin yükümlülüklerini ağır kusuruyla hiç ya da gereği gibi ifa etmemesi dışında, eser sözleşmesinden doğan alacaklar açısından 5 yıllık zamanaşımı süresi öngörülmüştür....
Asliye Hukuk Hakimliği Tarihi :16.07.2014 Numarası :2014/195-2014/664 Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan ve davalı yükleniciye ödenmiş olan iş bedelinin iadesi istemine ilişkin olup, mahkemenin; davanın kabulüne dair kararı davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davalı tarafın diğer temyiz itirazlarına gelince; Davacı iş sahibi dava dilekçesinde; davalı tarafından imali yapılan asansörün çalışmaması nedeniyle ödemiş olduğu iş bedelinin iadesini istemiş...
Somut olayda; Dava, eser sözleşmesine dayalı sözleşme kapsamında verilen çeklerin ödenmeyen bedellerinin, iş yerinde bırakılan ve teslim edilmeyen malzeme bedellerinin tahsili, haksız fesih nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı yüklenici, davalı iş sahibidir. 07.12.2017 tarihinde yapılan ön inceleme duruşmasında uyuşmazlık; " eser sözleşmesi nedeniyle davacının 3 adet çek nedeniyle toplam 67.508 TL alacağının ve 100.000 TL mahrum kalınan kar tazminatı, 100.000 TL manevi tazminat ve 50.000 TL malzeme bedeli isteminden oluştuğu" tespit edilmiştir. TBK'nın 147/6 maddesine göre eser sözleşmesinden doğan alacaklar 5 yıllık zaman aşımına tabidir. Davacı yüklenici eser sözleşmesi kapsamında iş yerinde kaldığını ve iade edilmediğini belirttiği malzeme bedelinin tahsilini talep etmiştir. Taraflar arasındaki eser sözleşmesi yapılan karşılıklı ihtarlar sonucunda 24/09/2008 tarihinde feshedilmiştir. Taraflar arasında görülen ve kesinleşmiş ... ATM'nin 2011/......
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, taraflar arasında çekişmesiz bulunan eser sözleşmesinden kaynaklanan; menfi tesbit ve istirdat talebine ilişkin olup, davacı; davalı tarafından 451.173,00 TL bedelli iş nedeniyle 477.173,00 TL ödendiği iddia edilerek, fazla ödenen 16.600,00 TL'nin iadesi için başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tesbitini ve ödemek zorunda kaldığı 36.040,00 TL bedelin istirdadını talep etmiş olup, mahkemece davanın reddine dair ilk hüküm, Dairemizce; 9.400,00 ve 7.200,00 TL'lik fazla ödemelerin kanıtlanamadığı belirtilerek, davanın kısmen kabulü gerektiğinden bozulmuş, karar düzeltme talebi üzerine 9.400,00 TL'lik EFT yönünden ödeme belgelerinin yeniden incelenmesine işaret edilmiştir...
Oysa, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmeleri, niteliği itibariyle iki tarafa borç yükleyen sözleşmeler olup, karşılıklı edimleri içerir. Bu nedenle, eser sözleşmelerinden kaynaklanan bir alacak davasında yetkili mahkemenin tayininde 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 89. maddesi hükümlerinin uygulanması mümkün değildir." şeklindedir. Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali talebine ilişkindir. Eser sözleşmesinden kaynaklanan davalar, HMK'nın 6. maddesine göre davalının davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesinde (genel yetkili mahkeme) açılabileceği gibi HMK'nın 10. maddesi uyarınca sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de (özel yetkili mahkemede) açılabilir. Yine taraflar arasında yetki sözleşmesinin yapılmış ise tarafların tacir olması halinde sözleşmede belirlenen mahkemede dava açılabilir....
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacının sözleşme gereği ödeme yapması gereken bedelin tamamını ödemediğini, buna rağmen müvekillerinin davacıya 4 daireyi devrettiğini, taraflar arasına alacak verecek hesaplamasının yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. 18/03/2021 tarihli Bilirkişi raporunda Bodrum kat 1 nolu dairenin bedelinin 109.792 TL, Zemin kat 5 nolu dairenin bedelinin 138.007 TL, 1.Kat 6 nolu dairenin bedelinin 250.000 TL, 1.Kat 7 nolu dairenin bedelinin 185.000 TL, 1.kat 8 nolu dairenin bedelinin 184.976 TL, 2.kat 9 nolu dairenin bedelinin 195.627 TL, 3.kat 12 nolu dairenin bedelinin 317.688 TL olduğu belirtilmiştir. Deliler; dava dilekçesi, cevap dilekçesi, bilirkişi raporu, Büyükçekmece ........
- K A R A R - Uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup davacı yüklenici sözleşmenin kendileri tarafından haklı olarak feshedildiğinden bahisle davalı iş sahibinin elinde kalan ekipmanlarının iadesini, malzemeler için 3. kişilere ödenen kira bedelinin tahsilini ve davalının sebepsiz zenginleşmesi nedeni ile uğradıkları maddi ve manevi tazminatın tazminini talep etmiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın davalı iş sahibi vekilince istinaf edilmesi üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15....
DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 09/12/2019 KARAR TARİHİ : 17/11/2021 KARAR YAZIM TARİHİ : 17/11/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA Davacı vekilinin Mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinden özetle, Müvekkili ile davalı şirket arasında 01.07.2017 tarihinde kalıp beton demir işçiliği ve çatı kapatılması konusunda taşeron sözleşmesi imzalandığını, toplam 425.000,00-TL bedel karşılığında sözleşme konusu işi üstlendiğini, Davalı şirket tarafından müvekkiline toplamda 305.000,00-TL ödeme yaptığını, müvekkilin bu ödemelerden sonraki bakiye alacağı 120.000,00-TL olup, davalı şirket tarafından bugüne kadar ödenmediğini, taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklı bakiye 120.000,00-TL asıl alacağın tahsili amacıyla davalı şirkete karşı Ankara .......
TBK'nın 474/I. maddesine göre iş sahibinin eserin tesliminden sonra işlerin olağan akışına göre geç sayılmayacak bir süre içinde eseri muayene edip varsa ayıplarını yükleniciye bildirmesi gerekir. Dosya kapsamında davalının davacıya ayıpları bildirdiği, davacının da bir takım düzeltmeler yapmaya çalıştığı açıktır. Bu nedenle davalının eseri ayıplı haliyle kabul ettiği kabul edilemeyecektir. Ayıp halinde iş sahibinin hakları 6098 sayılı TBK'nın 475. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre iş sahibinin seçimlik hakları sözleşmeden dönme, bedelden indirim yapılmasını veya ayıbın giderilmesini talep etme haklarıdır. Tespit edilen ayıba göre davalının bedelden indirim hakkı kabul edilmelidir. Davacının edimine karşılık bilirkişi raporuyla tespit edildiği üzere bakiye 6.664,20 TL iş bedelinin olduğu anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinin tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptâline ilişkin olup, davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm iş sahibi vekilince temyiz olunmuştur. Davacı vekili, davalı idarece faturadan kaynaklı alacağının ödenmemesi nedeni ile icra takibi yaptığını, davalı idarenin haksız ve kötüniyetli olarak borca ve faize kısmi itirazda bulunduğunu, davalının ödemesi gereken 24.05.2011 ve 02.08.2011 tarihli 128.020,00 TL tutarındaki faturaları ödemediğinden yapılan kısmi itirazın iptâli ile takibin devamına ve %...’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı verilmesini talep etmiştir....