ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/920 KARAR NO : 2024/221 ASIL DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARŞI DAVA : Ayıp Nedeniyle Eser Sözleşmesinden Dönme ve Bedel İadesi DAVA TARİHİ : 13/11/2023 KARŞI DAVA TARİHİ : 14/12/2023 KARAR TARİHİ : 19/03/2024 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: ASIL DAVA: DAVA: Davacı taraf vekili dava dilekçesi ile özetle; Davalı aleyhine, davacı müvekkilince 06-04-2023 tarih ... fatura numaralı ve KDV dahil 28.615,00 €(Euro) bedelli faturaya ilişkin olarak 28.615,00 €(Euro) asıl alacak bedelli İzmir .... İcra Dairesi'nin ......
Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür.” Bu yasal düzenlemeyle tüketiciye ayıplı mal nedeniyle tanınan seçimlik haklarından birisi de ayıplı malın iadesi ve ödenen bedelin tahsilidir. Tüketici, yasayla kendisine tanınan dört seçimlik hakkından birini tercih etmekte özgürdür....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıplı mal satışı nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır....
Taraflar arasında sözlü olarak yapılan anlaşma tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK'nın 470 ve devamı maddelerinde öngörülen "eser sözleşmesi" ilişkisi kurulmuş olup, yüklenicinin edimi eseri iş sahibinin amacına, fen ve tekniğine uygun olarak teslim etmek, iş sahibinin edimi ise iş bedelini ödemektir. İş sahibinin seçimlik hakkını düzenleyen 6098 sayılı TBK'nın 475/1. maddesinde eser kabule icbar edilemeyecek şekilde ayıplı olur ise eseri alıkoyup bedelde indirim isteme, eserin ücretsiz onarılmasını isteme hakkı ve sözleşmeden dönme ve bedelin iadesini isteme hakkı, olarak sayılmıştır. 2. fıkrada ise eseri alıkoyup ayıp oranında bedelde indirim isteme hakkı mevcut olup, son fıkrasında aşırı zarar doğuracaksa iş sahibinin sözleşmeden dönme hakkını kullanamayacağına dair düzenlemeler mevcuttur. Mahkemece bu madde ve anılan fıkraları uyarınca değerlendirme yapılmamıştır. Bu haliyle alınan rapor da hükme esas alınamaz....
İddia, savunma, bilirkişi raporu, celp edilen bilgi ve belgeler ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;Davacı tarafından ticari satıma konu ----- emtiasının ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak sözleşmeden dönme ile ödenen bedelin istirdatı istemine dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talep edildiği,Davacı tarafından davaya konu ürünlerin satım bedeli olarak 15.298,20-TL ödendiği, satıma konu ürünlerin davacı tarafa 04.02.2020 tarihinde teknik servis formu ile teslim edildiği, davacı tarafından davaya konu ürünlerin ayıp iddiasına dayalı olarak 06.02.2020 tarihli teknik servis formu ile davalıya iade edildiği, akabinde keşide edilen ihtarname ile "Teşhir ürünü olarak gösterilen üründen farklı renk ve cila kullanılması, üründe imalat kaynaklı çizikler ve ezikler bulunması, ürünlerin teşhir ürününden farklı dayanılılıkta olup esneme sorunu olması" sebeplerine dayanılarak ürünlerin kabul edilmediği ve ödenen bedelin 3 işgünü içerisinde iadesi istenildiği...
İddia, sözleşme, ödeme belgesi, ihtarname, mahallinde keşif yapılarak düzenlenen ve davacının defter ve kayıtlarını içeren bilirkişi kök ve ek raporu kapsamından, davalının, vadesi belli olan imalat edimini ayıplı ve eksik yaptığı, süresi geçmesine rağmen ayıp ve eksikliği gidermediği, davacının fesih ihtarına rağmen de kayıtsız kaldığı ve imalatı tamamlamadığı anlaşılmaktadır. Ayırca, teknik inceleme sonucu yapılan imalatların tekrar sökülmesine gerek olmadığı, eksik ve ayıpların giderilmesinin mümkün olduğu da belirlenmiştir. Ayıplı ifa halinde iş sahibinin kullanacağı seçimlik haklar TBK'nın 475. maddesinde sözleşmeden dönme, ücretten indirim, ayıpların tamir ve ıslahı olarak düzenlenmiştir. Davacı iş sahibi dava dilekçesinde bu seçimlik haklardan sözleşmeden dönme seçeneğini kullanmıştır....
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle, taraflar arasında elektrik panolarının galvinizlenmesine yönelik eser sözleşmesi yapılmış olmasına, yerel mahkemece Metalürji ve Malzeme Mühendisi bilirkişiden alınan raporun hüküm kurmaya elverişli ve denetime açık olmasına, panoların galvaniz işinin ayıplı imal edilmesine, davacının ayıba karşı tekeffül hükümlerine dayalı olarak sözleşmeden dönme hakkının bulunmasına, yerel mahkemece sözleşmeden dönme nedeniyle belirlenen tazminat miktarında bir isabetsizlik bulunmamasına göre; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurularının 6100 sayılı HMK'nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle, taraflar arasında elektrik panolarının galvinizlenmesine yönelik eser sözleşmesi yapılmış olmasına, yerel mahkemece Metalürji ve Malzeme Mühendisi bilirkişiden alınan raporun hüküm kurmaya elverişli ve denetime açık olmasına, panoların galvaniz işinin ayıplı imal edilmesine, davacının ayıba karşı tekeffül hükümlerine dayalı olarak sözleşmeden dönme hakkının bulunmasına, yerel mahkemece sözleşmeden dönme nedeniyle belirlenen tazminat miktarında bir isabetsizlik bulunmamasına göre; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurularının 6100 sayılı HMK'nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Davacı dava dilekçesinde ayıplı malların satıcıya iadesi ile ödediği bedelin istirdadını istemiştir. Bu durumda davacının açıkça sözleşmeden döndüğü ve sözleşmenin feshini talep ettiği kuşkusuzdur. 4077 sayılı yasanın 4.maddesine göre tüketici, ayıplı mal teslimi halinde bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Her ne kadar yasada “ Tüketicinin sözleşmeyi sona erdirmesi, durumun gereği olarak haklı görülemiyorsa, bedelden indirim ile yetinilir.” Hükmü mevcut ise de somut olayda dava konusu edilen satıma konu eşya mobilya olup her zaman göz önünde bulunan ve umulan faydadan ziyade estetik amaçlı olarak kullanılması hedeflenen bir mal olduğundan tüketicinin ayıplı eşyanın görüntüsüne katlanmasını beklemek doğru değildir....
Somut dosyada, davacı tarafça 17.05.2021 tarihli noter sözleşmesiyle 34 XX 639 plakalı aracın davalı T3’dan 119.000 TL satış bedeliyle satın aldığı, araç satın alınmadan evvel diğer davalı firmadan Ekspertiz Raporu alındığı, oysa satış öncesi aracın ayıplı olması nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi, olmadığı takdirde tazminat istemiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. Davacı tarafça terditli talepte bulunularak eldeki dava açılmış olup davacının asli talebi ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesine ilişkin olup asli talep yönünden dava değeri (119.000 TL ) dava tarihi itibariyle hakem heyeti görevini aşmakta olduğundan mahkemenin görev sınırı dahilindedir....