Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Asıl davada uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine, karşı davada ise ayıplı ifa nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 470 vd. Maddeleri. 3....

    Davalı vekili, 25.02.2016 tarihinde cevap dilekçesini ıslah ederek; 02.04.2008 tarihli sözleşme uyarınca, davacının müvekkilinin vermiş olduğu teknik bilgiler ışığında panelleri ürettiğinden sözleşmenin eser sözleşmesi olarak nitelendirilmesi gerektiğini, buna göre, 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, müvekkilinin davalıdan temin ettiği panellerin büyük kısmı ayıplı çıktığını, bu bağlamda davacının Mersin ve Yalova’daki Kipa avm projelerinde kullanılan panellerin ayıplı olduğunu kabul ederek bunları gidermeyi üstlendiğini ve fakat Edirne/Keşan ... projesindeki ayıpları gidermekten kaçındığını, bu nedenle davacının ... Avm projesinden kaynaklı alacağına karşılık Edirne/Keşan ... porjesindeki ayıplar nedeniyle takas ve mahsup talebinde bulunulduğunu belirtmiştir....

      Raporlar arasında çelişki oluşması nedeni ile dosya yeni bir heyete tevdi edilmiş, 21/10/2020 tarihli raporda, dosya kapsamındaki keşifler incelendiğinde taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre davalı tarafından yapılan tesisatın sözleşmeye uygun olmadığı, ayıplı olduğu, ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu, davacının talep edeceği tazminat miktarının 37.899,24 TL olduğu bildirilmiştir. Rapor denetime elverişli ve oluşa uygun bulunarak hükme esas alınmıştır. DEĞERLENDİRME: Dava, eser sözleşmesine konu işin ayıplı olması nedeni ile alacak istemine ilişkindir. Taraflar arasında 03/02/2015 ve 10/01/2016 tarihli eser sözleşmelerinin yapıldığı ve işin teslim edildiği konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, işin ayıplı ifa edilip edilmediği, davacının ayıbın giderilmesi için yaptığı masrafların davalıdan tahsili talebinin yerinde olup olmadığı ve fatura içeriğinin rayice uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır....

        Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, hukuki niteliği itibariyle eser sözleşmesinden kaynaklanan; ayıplı imalât nedeniyle oluşan zararın tahsili istemiyle açılmış alacak davası olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirmede, davacı vekilince davalı aleyhine açılan işbu davada ayıplı ifa nedeniyle oluşan maddi ve manevi zararların tazmini talep edilmiş, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre davacı yan ayıplı ifa olgusunu ispatlayamamış ve de ayıp bildirimlerini süresinde yapmamış olduğundan dolayı ispatlanamayan davanın reddine yönelik olarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmştir....

            DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR TARİHİ : 24.06.2021 KARAR YAZIM TARİHİ : 24.06.2021 Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin davada mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili özetle; müvekkilinin 28.06.2016 tarihli sözleşme ile belirtilen adreste mobilya işlerini üstlendiğini, müvekkilinin edimini ifa ederek teslim ettiğini, 30.11.2016 tarih ve 185.260 TL bedelli fatura ile sevk irsaliyesinin 2016 yılı Aralık ayı başında davalıya gönderildiğini, davalının itiraz süresini geçirerek iade ettiğini, faturanın 28.12.2016 tarihli ihtarname ekinde tekrar gönderildiğini, davalının tekrar iade ettiğini, müvekkilinin yaptığı sözleşme dışı işlere ilişkin 30.12.2016 tarih ve 4.367,65 TL bedelli faturayı sevk irsaliyesi ile birlikte 06.01.2017 tarihinde...

              faturalara itiraz etmediği, davacı ticari defterlerine göre davacının takip tarihi itibarıyla 22.451,37 TL alacaklı olduğu, davalının ayıplı olduğunu ileri sürdüğü makine dişlisi dışında davacı tarafça düzenlenen ve defterlerine kaydedilmiş olan alacağın kaynağını oluşturan diğer faturalara itiraz edilmediği, bu faturaların bedellerinin ödendiğinin ileri sürülmediği, davalının ayıplı ifa nedeniyle zarara uğradığını savunduğu, ancak zararını ispata yarar her hangi bir delil dosyaya sunmadığı, sadece davacı tarafça kabul edilmeyerek iade edilen yansıtma faturasına dayanarak borcunun olmadığını belirttiği, davalının ayıplı ifa nedeniyle uğradığını ileri sürdüğü zararının bilirkişi tarafından da tespit edilemediği, ayıplı olduğu belirtilen ürüne ilişkin faturanın davacı beyanına göre 2.000 TL + KDV'den ibaret olduğu, davacının talebi ise açık hesap ticari ilişki nedeniyle ödenmeyen fatura bedelleri karşılığı 22.451,37 TL alacağa dayandığı, bir an için davalı yansıtma faturasının kabulü halinde...

                Davacı vekili istinafında, ikinci parti kumaşın hatalı olduğu ile ilgili tanık ve yemin deliline dayanma fırsatının verilmediğini, dosya içerisinde uçak navlun ücreti, gecikme nedeniyle tenkise dair makbuz ve faturalara rağmen davalarının reddedildiğini, bilirkişi ücretinini müvekkili yatırmasına rağmen mahkemenin davalı yatırmış gibi müvekkilinden tahsiline karar verildiğini, kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir. Davacı taraf eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıplı ifa sebebiyle uğradığı zararın tazminini talep etmiş, davalı ürünün ayıplı olmadığını süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını iddia etmiş, mahkemece ayıp iddiası ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiş, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır....

                  eser bedelinin tahsilini temin maksadı ile iş bu davanın açıldığını belirterek fazlaya dair hakları saklı olmak kaydıyla davalı tarafından yapılmış olan ayıplı ifa sonucunda müvekkili şirketin uğradığı 4.584,00TL zararın 09.06.2014 olan sözleşme başından işleyecek ticari reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

                    Kademenin arızalandığı, turbonun bu arızasından dolayı yağı kaçırdığı ve yağsız kalan motorun hasar görmesinin aracın zamanında periyodik bakımlarını yaptırmamasından kaynaklı olup üretim kaynaklı gizli ayıp niteliğinde olmadığı, mahkeme aksi görüşte olduğunda, aracın arızalı haliyl e piyasa değerinin 295.000,00 TL olduğu, onarım için gerekli masraf ( motorda oluşan hasar bilinmediğinden değerlendirme yapılmadığını, davacı tarafın kullanmaması dolayısayla doğan zararın 150 TL gün olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını beyan etmişlerdir. GEREKÇE ; Dava , davacıya ait aracın davalı tarafından ... tarihinde yapılan tamirin ayıplı olduğu iddiasıyla açılmış tazminat davasıdır. Somut olayda TBK nun 470 vd maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesine ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiği anlaşılmıştır ....

                      UYAP Entegrasyonu