GEREKÇE:Dava İİK 72/3 maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. İİK nun 72 maddesi " borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ise ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir" şeklinde düzenlenmiştir....
Talep, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararına itiraza ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Mahkemece, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında, teminat mukabilinde haczedilen paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmiştir. İİK’nın 72. maddesinde; "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....
İhtiyati tedbir koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin HMK 389. ve HMK 390/3 maddelerine göre değerlendirilmesi gerekmekle birlikte menfi tespit davalarına özgü olarak İİK 72. maddesinin emredici hükmüyle tedbirin türüne ilişkin sınırlama getirilerek takipten sonra açılan menfi tespit davasında takibin tedbiren durdurulmasına karar verilemeyeceğinin düzenlenmesi karşısında ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ARA KARAR TARİHİ : 18/04/2022 NUMARASI : 2022/280 Esas İHTİYATİ TEDBİR TALEP EDEN/ DAVACI : VEKİLİ : KARŞI TARAF/ DAVALI : VEKİLİ : DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) TALEP KONUSU : İhtiyati Tedbir KARAR TARİHİ : 16/06/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 16/06/2022 Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin davada, mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen ara karara karşı süresi içinde ihtiyati tedbir talep eden/ davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine yapılan incelemede; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; taraflar arasında akdedilen sözleşmeye istinaden verilen hizmetin karşılığı olarak müvekkiline ödenecek fatura alacaklarının sabit olduğunu, bugüne kadar yapılan işlerin karşılığında kesilen faturalar nedeniyle dava konusunu oluşturan bakiye alacak miktar dışında ödemeler...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır....
İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacagın yüzde on beşinden asagı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden dogan zararları karsılamak ve alacagın yüzde onbesinden aşağı olmamak üzere gösterecegi teminat karsılıgında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir." hükmüne yer verilmiştir. Somut dosyada; davacı şirket hakkında abonelik sözleşmesinden kaynaklı olarak tahakkuk ettirilen faturalardan davacının sorumlu olmayacağını, kaçak ve usulsüz elektrik kullanımı tespit tutanağında belirtilen abone numarasının davacıya ait olmadığını, yapılan müracaatlara rağmen kaçak elektrik kullanılmış gibi muamele yapıldığını belirterek tedbir talep etmiştir....
düşecek 38 adet taşınmazın üçüncü kişilere devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir....
Bu sebepledir ki; genelde geçici hukuki korumalara, karar verilirken haksız olma ihtimalide dikkate alınarak talepte bulunandan teminat alınması öngörülmüştür.İİK 72. maddesi gereğince ihtiyati talep eden geçici hukuki koruma kararlarının genel olarak düzenlendiği HMK hükümleri uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilebilmesinin koşulları kapsamında haklığının yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.İcra ve İflas Kanununun 72/2. maddesine göre, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir sadece icra takibinden önce açılan bir menfi tespit davası olması halinde verilebilecek bir tedbir olup, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında takibin durdurulması yönünde tedbir kararı verilemez. Menfi tespit davasının icra takibinden sonra açılması durumunda ise ancak İİK 72/3. maddesi uyarınca icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesine ilişkin tedbir verilebilir....
Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde yüzde kırktan aşağı tayin edilemez.” Menfi tespit davasında verilen ihtiyati tedbir kararı nedeniyle borçlunun inkar tazminatına mahkum edilmesinin amacı, Kanunun bu hükmünde açıkça belirtildiği gibi uygulanan tedbir kararından dolayı alacaklının alacağını geç almaktan kaynaklanan zararını tazmin etmektir. Tedbir kararı uygulanmamışsa, alacaklının alacağını geç alması ve dolayısıyla alacağını geç almaktan doğan bir zararının bulunduğu da kabul edilemez....
Bu hükümde, icra takibinden önce açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla icra takibinin durdurulabileceği, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ise ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesine giren paranın takip alacaklısına ödenmemesine karar verilebileceği öngörülmüştür. Menfi tespit davasının amacının belli bir borçtan dolayı borçlu bulunmadığına ilişkin kesin hüküm ve dolayısıyla kesin hukuki koruma temin etmek olduğu göz önüne alındığında, takibin durdurulması veya icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi şeklindeki ihtiyati tedbirin, asıl uyuşmazlığı çözecek veya kesin hukuki korumayı ikame edecek nitelikte bulunmadığı açıktır. Mahkemece davacının tedbir talebinin İİK nu 72/3 gereğince takipten sonra açılan menfi tespit davasında icra takibinin durdurulmasına karar verilemeyeceğinden reddine kararı usul ve yasaya uygun bulunmuştur....