Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 20.11.2018 gün ve 2018/337-1080 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: K A R A R - Asıl dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili istemi, karşı dava ise eser sözleşmesinden kaynaklanan gecikme tazminatı ve eksik imalât bedeli istemlerine ilişkin olup, mahkemece yapılan yargılama sonucunda bozmaya uyularak asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Mahkemece verilen kararı, asıl dava ile birlikte karşı dava yönünden de temyiz eden asıl davalı-karşı davacıdan sadece asıl davaya ilişkin olarak 176,60 TL temyiz yoluna başvuru harcı ve 450,00 TL nispi temyiz karar harcı alınmış; karşı davada verilen kararın temyizi için yatırılması gereken 176,60 TL temyiz yoluna başvurma harcı ile 35,90 TL maktu temyiz karar harcı olmak üzere toplam 212,50 TL harç alınmamıştır....
Asliye Hukuk Hakimliği Tarihi :05.06.2014 Numarası :2012/492-2014/443 Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl dava eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsiline karar verilmesi istemiyle açılmış, davalı reddini savunmuş, birleşen davasında ayıplı imalât sebebi ile uğranılan zararın tahsilini istemiştir....
odası dolabının KDV hariç 33.000,00 TL götürü bedelle yapımı konusunda 28.04.2011 tarihli eser sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmeden kaynaklanan bakiye 8.940,00 TL ile sözleşmede kararlaştırılmamış olan ilave işlerden kaynaklanan 385,92 TL bakiye alacağın ödenmemesi üzerine 2012/13635 Esas sayılı dosyasında takip başlatıldığı, davalı borçlu tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durduğu ve eldeki itirazın iptâli davasının açıldığı anlaşılmıştır....
Somut olayda taraflar arasında pis su arıtma tesisi inşasına ilişkin eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu çekişmesiz olup, davalının 29.07.2016 tarihli tahsilat makbuzuyla iş bedelinin ödenmesi için davacıya 40.000 TL, 50.000 TL, 60.000 TL ve 70.000 TL bedelli çekleri teslim ettiği, belirtilen çekler ile banka havalesiyle yapılan 43.000 TL ödemenin davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı yüklenici tarafından iş bedeline ilişkin düzenlenen ... sayılı 200.600 TL tutarlı faturanın her iki taraf ticari defterine kaydedildiği, iş bedelinin 200.600 TL olduğunun ihtilafsız olduğu, faturada iş bedelinin banka havalesi ve çeklerle kısmen ödenmesine ilişkin açıklamada 60.000 TL ve 70.000 TL bedelli bu çeklere yer verilmediği, tahsilat makbuzunda yer almayan 27.000 TL bedelli çekle de ödeme yapıldığının yazıldığı, bakiye iş bedelinin (40.600 TL) banka havalesi ile ödeneceğinin yazıldığı, faturada belirtilen 27.000 TL bedelli çekin davacı defterinde kayıtlı olduğu, bu çeke ilişkin ödemenin davalı...
Eser sözleşmesinin varlığı kabul edilmekle birlikte sözleşmede eser bedelinin belirlenmesinde uyuşmazlık bulunmaktadır. Davacı yüklenici sözleşmede kararlaştırılan bedele ayrıca KDV ilave edilerek alacağının saptanmasını istemiş, davalı-birleşen dosya davacısı ise KDV'nin bedele dahil olduğunu bildirmiştir. Bu durumda iş bedelinin kararlaştırıldığından sözedilemez. Öyle olunca da hesaplamanın mülga 818 sayılı BK'nın 366. maddesi hükümleri doğrultusunda yapılması, diğer bir anlatımla yapıldığı yıl mahalli piyasa rayici ile imalatların eksik ve ayıpları gözetilerek iş bedelinin belirlenmesi zorunludur. Ayrıca mahalli piyasa rayici içerisinde KDV'nin bulunduğu da gözetilip bulunacak rayice KDV ilave edilmemesi gerekir. Yine bulunacak bedel için davacının her kalem yönünden ayrı ayrı değerlendirme yapılıp talebinin aşılmaması, diğer bir anlatımla teklif mektubundaki miktarların üzerinde hesaplama yapılmaması gerekir....
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsiline karar verilmesi istemi ile açılmıştır. Davalı, akdî ilişkinin varlığını inkâr etmiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Taraflar arasında yazılı eser sözleşmesi bulunmadığı gibi bedel konusunda uyuşmazlık vardır. Bu durumda iş bedeli 818 Sayılı BK'nın 366. maddesi uyarınca bilirkişilerce hesaplanmalıdır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili için yürütülen icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsili istemine ilişkin olup; mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; Davacı eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin ödenmediğini ve Samsun 8....
Ş... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıplı imalât bedelinin tahsiline karar verilmesi istemi ile açılmış, davalılar davanın reddini savunmuş, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalı İ.. Ş.. tarafından temyiz edilmiştir. Davacı ile davalılardan F.Ö.. İnşaat Malzemeleri Pazarlama Turizm Taahhüt İml. San. Tic. İth. ve İhr. Ltd. Şti arasında ahşap döşeme işinin yapımı konusunda sözlü eser sözleşmesinin varlığı uyuşmazlık konusu değildir. Davada, döşenen imalâtın davacı tarafından Bodrum Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2011/157 Değişik iş sayılı dosyası ile yaptırılan delil tespitine göre döşeme tekniği bakımından ayıplı yapıldığı belirtilerek yüklenici F. Ö.İnşaat Malzemeleri Ltd.Şti ile malzemeyi temin eden diğer davalı İ.. Ş..'den uğranılan zararın tahsili istenmiştir....
Bu sözleşmeye konu edilen daire eser sözleşmesine konu edilen iş bedeliyle ilgilidir. Anılan bu sözleşme haricen düzenlenmiş olup, taşınmazın devri bakımından geçersizdir. Geçerli olabilmesi için Borçlar Yasası'nın 213., Türk Medeni Yasası'nın 607., Noterlik Yasası'nın 60. ve Tapu Yasası'nın 26. maddeleri uyarınca resmî biçimde yapılması gereklidir. Nitekim eser sözleşmesine konu edilen işin yapım bedelini kısmen karşılayacak olan bu dairenin tapuda devir temlik işlemi yapılmamıştır. Bunun üzerine davacı taraf eser sözleşmesine konu olan ve ifa ettiği işin bedelini talep etmiştir. Zaten taraflar arasındaki asıl temel ilişki de eser sözleşmesine dayanmaktadır. Yüklenicinin istemi üzerine ... 15. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1999/154-155-156 Değişik İş sayılı dosyalarında yapılan işlerle ilgili tespitler yapılmış, işin durumu saptanmıştır....
Gerçekten, Borçlar Kanununun 355.maddesi hükmü uyarınca eser sözleşmesi öyle bir sözleşmedir ki; onunla yüklenici, iş-eser sahibinin ödemeyi üstlendiği ücret karşılığında bir eser meydana getirmeyi borçlanır. Uygulamada ve doktrinde maddi olmayan şeylerin bile eser kavramı içine gireceği kabul edilmektedir. Önemli olan sanatçının (yüklenicinin) eser sözleşmesi konusu olan şeyde “sonuç sorumluluğu” yani sonucun ortaya çıkmasını üstlenmesi ve sanat gücünü kullanarak iş sahibine bağımlı olmadan bir iş yapmasıdır. Yüklenicinin (sanatçının) sonuç sorumluluğunu üstlendiği her şey, ister maddi varlığı bulunsun ister bulunmasın “eser” olarak kabul edilmelidir. Bu açıklamalara göre davacı (yüklenici=sanatçının), davalıya karşı üstlendiği iş bir eser meydana getirme işidir....