Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yap-işlet-devret sözleşmeleri, kira ve eser sözleşmesinin unsurlarını içeren karma sözleşmelerden olup, bir taraf kendisine ait olmayan taşınmaz üzerinde eser sözleşmesi hükümlerine göre bina, tesis veya başkaca bir eser meydana getirmekte, diğer taraf da taşınmazına yapılan bu eserin ayrıca bedelini ödemediği için diğer tarafın belli süreyle kullanmasına müsade etmektedir. Bu durumda eserin meydana getirilmesi ve bundan doğan talep hakları eser sözleşmesi hükümlerine tabidir. Oluşturulan eserin ve bulunduğu taşınmazın kullanılması aşaması ve bundan doğan talep hakları kira sözleşmesi hükümlerine tabidir. Eser sözleşmesinden doğan davalar için, tarafların sıfatından veya işlemin mahiyetinden doğan bir nedenle tüketici mahkemesi veya ticaret mahkemesinde görülmesini gerektirir bir neden yok ise, özel bir görev kuralı bulunmadığından genel mahkeme olarak asliye hukuk mahkemesi görevlidir....

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının hizmet ilişkisi ile çalışmadığını, yaptığı işin Basın İş Kanunu kapsamında kalmadığını ve davalı işverenliğe karşı açılan davada dava dışı şirket nezdindeki sürelerin ve ücretlerin toplanması ile yapılan 2. seçenek hesaplamaların dikkate alınamayacağını, yerel mahkeme, davacının, davalı ile imzaladığı Eser Sözleşmeleri'ni dikkate almayarak gerekçesiz bir şekilde hizmet sözleşmesi ile çalıştığını kabul ederek alacak hesaplaması yaptığını, ancak eser sözleşmesine dayalı olarak telif ücreti ile çalışan davacının, dava konusu edilen alacaklara hak kazanması mümkün olmadığını, yerel mahkemenin eser sözleşmelerini yok sayarak davacının hizmet sözleşmesi ile çalıştığına yönelik kabulünün Yargıtay içtihadlarına aykırı olduğunu, davacının durumu ve Yargıtay'ın hizmet sözleşmesi eser sözleşmesi incelemesi yapılırken “ücret” hususuna dikkat edilmesi gerektiğine yönelik içtihatlarının yerel mahkeme tarafından göz ardı edilerek davacının hizmet sözleşmesi...

Açıklanan bu hukukî sebeplerle; kural olarak eser sözleşmesi ile yüklenilen edimlerin ifası sırasında veya sözleşmenin hazırlanması aşamasında gerçekleşen zararlı olayların oluşumunda etkili olan yüklenicinin kusurunun, daima iş sahibinin kusurundan daha ağır derecede olması gerekir. Taraflar arasındaki ilişki 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğinde olduğu gözetilerek davalının, davacıların murisinin ölümünde kusurlu olup olmadığı, varsa oranının belirlenmesi için eser sözleşmesi hükümlerine göre değerlendirme yapacak konunun uzmanlarından oluşan heyetten rapor alınması zorunludur. Mahkemece eser sözleşmesi hükümlerine göre konunun uzmanlarından oluşturulacak teknik heyetten rapor alınmadan karar verilmesi doğru olmamıştır....

    Bu haliyle taraflar arasındaki sözleşme, TBK'nın 470 ve devamı maddelerde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğindedir. Sevk irsaliyesi tarihi ve ihtarname tarihi de gözetildiğinde süresinde ayıp ihbarı da yapılmıştır. Bu durumda taraflar arasında eser sözleşmesi bulunduğu ve ayıp ihbarının süresinde yapıldığı kabul edilerek eser sözleşmesine ilişkin hükümlere göre işin esasına girilerek inceleme ve değerlendirme yapılması gerekirken taraflar arasındaki sözleşmenin niteliğinde yanılgıya düşülerek satış sözleşmesi hükümlerine göre inceleme yapılarak süresinde ayıp ihbarı yapılmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından kararın temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir....

      Dava eser sözleşmesi uyarınca yapılan imalat bedelinin tahsili talebinden ibarettir. Taraflar arasında eser sözleşmesi bulunup bulunmadığı, eser sözleşmesi yok ise yapılan imalat bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsilinin talep edilip edilemeyeceği ihtilaflıdır. Eser sözleşmesi bulunduğunu ispat kural olarak yazılı delille ispatlanmalıdır. Bu hususta davacı tarafın sunmuş olduğu tüm deliller değerlendirildiğinde; Dava dışı ... ... Şirketi ile davacı ( eski adı .....) arasındaki ... tarihli sözleşmenin incelenmesinde ise davalının imzasının bulunmadığı sözleşmenin tarafı olmadığı anlaşılmıştır. Davalının dava dışı ...... Şirketi ile yapmış olduğu ... tarihli kira sözleşmesinin incelenmesinde ise; sair şartlar başlığı altında düzenlenen 1., 2. Ve7. Maddesinden kiracının söz konusu taşınmaza tadilat yapabileceği tüm giderlerin kiracıya ait olduğu nitekim yapılacak tadilatın kiracının ihtiyacına binaen olduğu anlaşılmıştır....

        Açıklanan bu hukukî sebeplerle; kural olarak eser sözleşmesi ile yüklenilen edimlerin ifası sırasında veya sözleşmenin hazırlanması aşamasında gerçekleşen zararlı olayların oluşumunda etkili olan yüklenicinin kusurunun, daima iş sahibinin kusurundan daha ağır derecede olması gerekir. Taraflar arasındaki ilişki 818 sayılı BK'nın 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğinde olduğu gözetilerek yüklenici ve iş sahibinin kusurlu olup olmadıkları ve varsa oranının belirlenmesi için eser sözleşmesi hükümlerine göre değerlendirme yapacak konunun uzmanlarından oluşan heyetten rapor alınması zorunludur....

          Açıklanan bu hukuksal sebeplerle; kural olarak eser sözleşmesi ile yüklenilen edimlerin ifası sırasında veya sözleşmenin hazırlanması aşamasında gerçekleşen zararlı olayların oluşumunda etkili olan yüklenicinin kusurunun, daima iş sahibinin kusurundan daha ağır derecede olması gerekir. Bu nedenle yanlar arasındaki uyuşmazlıkta yukarıda değinilen ilkelerin ve düzenlemelerin gözönünde bulundurulması zorunludur. Somut olayda da; davacıların murisi serbest elektrik ustası sıfatıyla işi üstlendiği ve işin yapımı sırasında düşerek vefat ettiği anlaşıldığından, mahkemece yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulundan eser sözleşmesi hükümlerine göre tarafların kusurunu değerlendirilmeli ve alınacak rapora varsa itirazlar konusunda da ek rapor alınmalı ve hasıl olacak sonuca uygun karar verilmelidir. Eser sözleşmesi hükümleri değerlendirilmeden, sonuca varılması doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur....

            Borçlar Kanununun 355. maddesi hükmü uyarınca, eser sözleşmesi öyle bir sözleşmedir ki; onunla yüklenici, iş-eser sahibinin ödemeyi üstlendiği ücret karşılığında bir eser meydana getirmeyi borçlanır. Gerek, hukuk öğretisinde ve gerekse uygulamada eserin kapsamı genişletilerek; insan emeğinin ürünü olmak ve maddi bir varlıkta kendini göstermek kaydıyla, maddi olmayan şeylerin bile eser kavramı içine gireceği kabul edilmektedir. Burada önemli olan, yüklenici sanatçının, eser sözleşmesi konusu olan şeyin “sonuç sorumluluğunu” yani sonucun ortaya çıkmasını üstlenmiş ve sanat gücünü kullanarak, bağımlı olmadan yaptığı işlerin bağımlı işlere oranla üstün olmasıdır. Yüklenicinin sonuç sorumluluğunu üstlenebileceği her şey, ister maddi varlığı bulunsun, ister bulunmasın “eser” olarak kabul edilmelidir....

              İş Mahkemesine açılmış, bu mahkemece davacıların murisi ... ile davalı ... arasındaki ilişkinin eser sözleşmesine dayanması nedeniyle görevsizlik kararı verilmiş, davacılar vekilinin süresinde başvurusu üzerine dosya Gaziantep Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmiştir. Davacıların murisleri ...’ın davalı ...’a ait binanın yapımı sırasında inşaatın ikinci katından aşağıya düşerek vefat ettiği anlaşılmaktadır. İlişki eser sözleşmesine dayandığına göre davacıların murisi ... yüklenici, davalı ... ise iş sahibidir. Yüklenici yaptığı işin uzmanı olduğundan gerekli bütün tedbirleri almak zorundadır. İşin uzmanı olan yüklenicinin iş sahibinden daha az kusurlu kabul edilmesi mümkün değildir. İlişkinin eser sözleşmesine dayanması durumunda kusur durumlarının belirlenmesi için oluşturulacak uzman heyetten eser sözleşmesi hükümlerine göre kusur raporu alınması zorunludur....

                İş Mahkemesine açılmış, bu mahkemece davacıların murisi ... ile davalı ... arasındaki ilişkinin eser sözleşmesine dayanması nedeniyle görevsizlik kararı verilmiş, davacılar vekilinin süresinde başvurusu üzerine dosya Gaziantep Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmiştir. Davacıların murisleri ...’ın davalı ...’a ait binanın yapımı sırasında inşaatın ikinci katından aşağıya düşerek vefat ettiği anlaşılmaktadır. İlişki eser sözleşmesine dayandığına göre davacıların murisi ... yüklenici, davalı ... ise iş sahibidir. Yüklenici yaptığı işin uzmanı olduğundan gerekli bütün tedbirleri almak zorundadır. İşin uzmanı olan yüklenicinin iş sahibinden daha az kusurlu kabul edilmesi mümkün değildir. İlişkinin eser sözleşmesine dayanması durumunda kusur durumlarının belirlenmesi için oluşturulacak uzman heyetten eser sözleşmesi hükümlerine göre kusur raporu alınması zorunludur....

                  UYAP Entegrasyonu