Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili, müvekkilinin ortağı olduğu şirketin, davalı ... tarafından inşa edilen blokların PVC doğrama işlerini yaptığını, bunun karşılığında müvekkilinin kooperatif üyeliğine alındığını ve kendisine 3. kat 15 nolu dairenin tahsis edildiğini, davalı ... ile davalı... arasında da arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğunu, sözleşmeye konu arsanı... tarafından...fi'ne tahsis edildiğini, yüklenici davalı ...'nin söz konusu arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan edimlerini yerine getirdiğini, inşa edilen dairelerin kooperatifler arasında paylaşıldığını, yüklenici ...'...

    Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin feshinin tespiti ve taşınmaz üzerindeki şerhin kaldırılması davasıdır. Ahde vefa ilkesi gereği kural olarak eser sözleşmesi, sözleşmedeki hak ve borçların karşılıklı olarak ve bütünüyle yerine getirilmesi sonucu sona erer. 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 355. vd. (6098 sayılı TBK'nın 470. vd.) maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinin bir türü olan “Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi”, iş sahibinin bir arsanın muayyen bir payının bedel olarak devri veya devri taahhüdü karşılığında, yüklenicinin bir inşa (yapı) eseri meydana getirmeyi taahhüt ettiği, tam olarak iki tarafa borç yükleyen, ivazlı, çift tipli bir karma sözleşmedir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri bedel olarak taşınmaz mal mülkiyetinin geçirimi borcunu içerdiğinden, TMK'nın 706, Borçlar Kanunu'nun 213, Noterlik Kanunu'nun 60 ve Tapu Kanunu'nun 26. maddeleri uyarınca resmi şekle bağlı tutulmuştur....

      Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, kullanmak için konut edinmek değil, arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle, arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin, 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Somut olayda davacı vekili, müvekkilleri ile davalı arasında mülkiyeti müvekkiline ait ... ili ... ilçesi, ... Mahallesinde kain 12 ada, 54 parsel üzerinde inşaat yapmak üzere kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşmeye göre ruhsat alınmasından itibaren 12 ay içerisinde inşaatın tamamlanması gerektiğini, sözleşme tarihinden bugüne 3 yıl süre geçmiş olmasına rağmen, ruhsat alınıp inşaata başlanamadığını, sözleşmenin ifasının imkansız olduğunu, belirtilen nedenlerle taraflar arasında düzenlenen kat karşılığı inşaat sözleşmesi ve ek sözleşmenin feshine karar verilmesini talep etmiştir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi K A R A R Davacı, yapılacağına inanılan kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince, davalı müteahhidin, kendisine ait arsa üzerindeki inşaatı yıktığını, daha sonra da sözleşmeyi imzalamadan kaçındığını ileri sürerek tazminat istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemenin nitelendirmesine göre; Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığa ilişkindir. 9.2.2011 gün ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca; Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 9.2.2012 günlü ve 2012/1 sayılı kararı ile arsa payı yada kat karşılığı inşaat sözleşmelerinden kaynaklanan davalar nedeniyle verilen hüküm ve kararların temyizen incelenmesi görevi 1.3.2012 tarihinden itibaren Yargıtay 23.Hukuk Dairesine verilmiştir. SONUÇ: Dairemizin görevsizliğine aynı konuda 23....

          Anılan hükme göre; “eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir." Bir iş görerek eseri meydana getirmek ve meydana getirilen eseri iş sahibine teslim etmek (arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde, binayı sözleşmeye, amacına ve fen ve sanat kurallarına uygun şekilde imal ederek arsa sahibine teslim etmek) yüklenicinin ana borcudur. Kural olarak da aslolan sözleşmenin kararlaştırıldığı şekilde eksiksiz ifasıdır. Aksi halde, sözleşmeden beklenen yararlar dengesi bir taraf aleyhine bozulur. Böyle bir durumda da yüklenici edimini yerine getirmiş kabul edilemez. Yukarıda belirtilen ilkeler ve yapılan açıklamaların ışığında somut olayın arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesine gelince; davalı yüklenici ile davalı arsa maliki arasında 29.06.2005 tarihinde ... Noterliği’nde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlenmiştir....

            Noterliği 18.11.2008 tarih ve 29202 yevmiye numaralı kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile ve yine ... 3. Noterliği 13.02.2013 tarih ve 2577 yevmiye numaralı ek sözleşmelerin feshini, fesih halinde kesin teminatın tahsilini, gecikme nedeniyle oluşan kira tazminatı ile birlikte taraflarınca ödenen emlak vergisi, noter masrafı, yapı denetim ücreti, ipotek tescil giderlerini talep etmiş, mahkemece yapılan yargılama sonunda fesih ve cezai şart taleplerinin kabulü ile diğer taleplerinin reddine karar verilmiştir. Sözleşmenin feshi halinde alacaklı ancak menfi zararının tazminini isteyebilecektir. Öğreti ve uygulamada menfi zarar, “uyulacağına ve yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin hüküm ifade etmemesi ve yerine getirilmemesi yüzünden güvenin boşa çıkması nedeniyle uğranılan zarar” olarak kabul edilmektedir....

              İle davalı arsa sahipleri arasında Kayseri 1.Noterliğinde yapılmış 03/07/2009 tarihli 15575 yevmiye nolu arsa/kat karşılığı inşaat sözleşmesinden (Eser sözleşmesi) kaynaklı sözleşmenin feshi nedeniyle davalıların arsasına yapılan inşaat/imalat bedelinin davalı arsa sahiplerinden tahsili talebine ilişkin alacak davası olduğu,işbu davada dava konusu alacak yönünden istenen ihtiyati tedbirin mahkemesince verilen 12/01/2023 tarihli müteferrik kararla reddedildiği, davacı vekilinin işbu müteferrik kararı istinaf ettiği anlaşılmıştır....

              Anılan hükme göre; “eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir." Bir iş görerek eseri meydana getirmek ve meydana getirilen eseri iş sahibine teslim etmek (arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde, binayı sözleşmeye, amacına ve fen ve sanat kurallarına uygun şekilde imal ederek arsa sahibine teslim etmek) yüklenicinin ana borcudur. Kural olarak da aslolan sözleşmenin kararlaştırıldığı şekilde eksiksiz ifasıdır. Aksi halde, sözleşmeden beklenen yararlar dengesi bir taraf aleyhine bozulur. Böyle bir durumda da yüklenici edimini yerine getirmiş kabul edilemez. Yukarıda belirtilen ilkeler ve yapılan açıklamaların ışığında somut olaya gelince; dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden davalıların murisi arsa sahibi ... ile davalı yüklenici ... arasında 05.01.1993 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile 196 ada 7 parsel sayılı taşınmaz üzerine bina yapım işi kararlaştırılmıştır....

                Yasada “şey” olarak ifade edilen "eser"dir. Bir iş görerek eseri meydana getirmek ve meydana getirilen eseri iş sahibine teslim etmek (arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde, binayı sözleşmeye, amacına ve fen ve sanat kurallarına uygun imal ederek arsa sahibine teslim etmek) yüklenicinin ana borcudur. Kural olarak da aslolan sözleşmenin kararlaştırıldığı şekilde eksiksiz ifasıdır. Aksi halde, sözleşmeden beklenen yararlar dengesi bir taraf aleyhine bozulur. Böyle bir durumda da bir taraf edimini yerine getirmiş kabul edilemez. Yukarıda belirtilen ilkeler ve yapılan açıklamaların ışığında somut olayın arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesine gelince; davalı yüklenici ile davalı arsa maliki arasında 29.06.2005 tarihinde ... Noterliği’nde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlenmiştir....

                  Maddesine atıfta bulunarak kurulmuş hükmün usul ve yasaya aykırı olduğunu, kural olarak görevli mahkeme, asliye hukuk mahkemesi olmakla beraber, Kat karşılığı inşaat sözleşmesinden doğan uyuşmazlıklarda görevli mahkemenin olayın özelliğine göre belirleneceğini, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin 818 sayılı BK'nın 155 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türü olduğunu, bu sözleşmelerin bir tarafının arsa sahibi diğer tarafının yüklenici olduğunu, bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Ticaret Kanununun 12. maddesindeki tacir tanımına uymadığını, kat karşılığı inşaat sözleşmelerinin eser sözleşmesinin özgü bir tipi olduğu göz önünde bulundurulduğunda, her iki tarafın tacir olmadığı yahut bir tarafın tacir olduğu sözleşmeden kaynaklanan davalarda asliye hukuk mahkemelerinin görevli olacağını, nitekim Yargıtayın da, kat karşılığı inşaat sözleşmelerinin nitelik olarak Tüketici mahkemelerinin görev alanına giren eser sözleşmelerinden olmadığını pek çok kararında...

                  UYAP Entegrasyonu