Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, davalıların malik ve sürücüsü oldukları aracın, kırmızı ışık ihlali yapması nedeniyle meydana gelen kazada aracının pert olduğunu, kendisinin de yaralandığını ve alnında sabit eser kaldığını belirterek maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davacının yaralanma derecesi konusunda, tedavi evrakları ve ceza soruşturmasında alınan genel adli muayene raporlarına itibar edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamından, davacının dava dilekçesinde alnında sabit eser kalacak şekilde yaralandığını ileri sürerek manevi tazminat talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece bu konuda herhangi bir araştırma yapılmamıştır. Şu halde yapılması gereken, kaza nedeniyle davacının yüzünde sabit eser kalıp kalmadığının tespiti için ... veya Üniversite Hastanelerinden uzman raporu alınarak, varılacak sonuca göre manevi tazminat miktarının belirlenmesi gerekir....

    GEREKÇE : Dava, FSEK kapsamında tecavüzün tespiti, durdurulması, maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır. Davacı vekili, müvekkilinin yazarı olduğu kitaptan davalının intihal yaptığını ileri sürerek, FSEK uyarınca tecavüzün ref'i, FSEK 68. maddesi uyarınca 3 katı maddi tazminat, FSEK 70. maddesi uyarınca manevi tazminat isteminde bulunmuş, mahkemece davacının FSEK 68. maddesi uyarınca 3 kat 14.685,42 TL tutarında maddi tazminat isteyebileceği belirtilerek, taleple bağlı kalınarak 1.000,00 TL maddi tazminata, ayrıca 10.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir....

      , Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, maddi tazminat davası kabul edilmekle, AAÜT.'...

        Anılan hüküm uyarınca, davaya konu "..." isimli senaryo üzerindeki mali hakların kullanımı, eser sahibi ... ile ... arasında imzalanan 01/07/2019 tarihli sözleşme ile devredilmiş olduğu görülmüştür. Bu nedenle yalnızca mali hakları devredilen dava konusu eser bakımından, davacının, Darüşşafaka'ya yapmış olduğu bağışlama- devir sözleşmesi dikkate alındığında HMK 125/2 maddesi gereğince ...'nin de mali haklar bakımından davacı olarak davaya dahil edilmesine, eser üzerindeki manevi hakların devri mümkün olmayacağından davacı ...'ün de manevi hak ihlali bakımından davaya devam edeceğine karar verilmiştir. ESER VASFI BAKIMINDAN YAPILAN İNCELEME Dava konusu uyuşmazlıktaki ... isimli senaryo'nun FSEK Uzmanı ve Senarist bilirkişisi tarafından yapılan inceleme sonucunda, senaryonun ...'...

          D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E : Dava, Yazar ----ait ---- adlı orijinal eserin korsan basımının yapılıp yapılmadığı satışa sunulup sunulmadığı, sunuldu ise yapılan tecavüzün tespiti, ve önlenmesi ile maddi manevi tazminat talebine ilişkin davadır.Mahkememizde aldırılan 23/11/2020 tarihli bilirkişi raporunda; dava konusu ----- isimli kitabın FSEK m.2 kapsamımda ilim ve edebiyat eseri niteliğinde olduğu, davacının bu eser üzerinde hak sahibi olduğu, davalıların eylemleri nedeniyle davacının talep edebileceği maddi tazminatın 17,90-TL olacağı, davacının eser sahibi olmaması, FSEK sistematiğinde düzenlenen manevi hak ve yetkilerin eseri meydana getiren gerçek kişilere ait olması sebebiyle davacı şirketin manevi tazminat talebinde bulunamayacağı, bu husustaki nihai takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu, 4....

            Eser sözleşmesinin varlığı ve yüklenicinin geçirdiği kaza sonucu yaralanması durumunda iş sahibinin kusurlu olup olmadığının makine mühendisi olan iş güvenliği uzmanı tarafından 818 sayılı BK’nın 41. maddesinde düzenlenen haksız fiil ve 55. maddesinde düzenlenen istihdam edenin sorumluluğu ile ilgili hükümlere göre değil, eser sözleşmesi ve borçlar hukukunun sorumluluk ilkelerine göre saptanması gerekir. Bu durumda mahkemece yapılacak iş; konusunda uzman bilirkişi seçilerek eser sözleşmesi hükümlerine göre gerekçeli ve Yargıtay denetimine eşverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesinden ibarettir. Mahkemece konusunda uzman olmayan bilirkişi tarafından eser sözleşmesine göre hazırlanmayan raporun hükme esas alınması hatalı olmuş kararın bozulması uygun bulunmuştur....

              toplamda 400,00 TL maddi tazminat ile her bir albüm için ayrı ayrı olmak üzere toplamda 16.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, davalının muhtemel tecavüzün menine, karar özetinin ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesiyle maddi tazminat talebini 16.922TL'ye yükseltmiştir....

                  Şu halde Borçlar Kanunu'nun 49. maddesi hükmünce manevi tazminata hükmedilebilmesi ve kişisel yararların hâleldar olması ön şart olarak aranmakta, bu hüküm mal varlığına ilişkin zarar halini kapsamamaktadır. Gerçi mal varlığına yönelen bir eylem az veya çok kişiyi manevi bir üzüntüye düşürebilir. Fakat böyle bir üzüntü BK'nın 49. ve MK'nın 24. maddesinde korunan kişisel hakların ihlalinden doğan bir eylem niteliğinde değildir. Ancak kişiye yönelik hakaret gibi haksız fiil teşkil eden bir eylem bulunması halinde manevi tazminat istenmesi mümkündür. Davacı BK'nın 49. madde kapsamında manevi tazminata hükmedilmesini gerektiren davalının haksız fiil niteliğinde eylemi bulunduğunu da kanıtlayamamıştır. Mahkemece de manevi tazminata dayanak teşkil eden kusurlu eylemin ne olduğu gösterilmemiştir. Bu nedenle manevi tazminat isteminin tümüyle reddi gerekirken bu talebin kısmen kabulüne karar verilmesi de doğru olmamış hükmün bu yönden davalı yararına bozulması gerekmiştir....

                    Mahkememizce itibar edilen 06/08/2019 tarihli bilirkişi kurulu raporunda da belirtildiği üzere rayiç bedelin 133.000,00-TL olduğu, davacının bu bedelin 3 katını talep etme hakkı olduğundan maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 399.000.00-TL maddi tazminata hükmetmek gerekmiştir. Davacının ortak eser sahibi olduğu davaya konu eserden yararlanılıp işleme eser meydana getirildiği halde işlenen kısımlara yönelik asıl eser sahibi olan davacının ismine dizi jeneriklerinde yer verilmemesinin, FSEK 15.maddesinde düzenlenen manevi haklardan " eser sahibi olarak belirtilme" hakkı ihlal edilmiş olduğundan FSEK 70.maddesi çerçevesinde manevi tazminat talep edebileceği bu nedenle manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile takdiren 150.000.00-TL manevi tazminata hükmetmek gerekmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu