"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Tarih : 13/07/2006 No : 2004/589-2006/399 Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, taraflararasında akdedilen bayilik sözleşmesinin feshinden kaynaklanan maddi ve manevi zararın tahsili istemine ilişkindir. Davalı vekili, müvekkilinin sözleşmenin tüm sorumluluklarını eksiksiz yerine getirmekte iken davacının sözleşmeyi haksız ve mesnetsiz iddialarla feshettiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davalının başka firma marka su sattığı hususunun kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava; bayilik sözleşmesinin feshinden kaynaklanan maddi ve manevi zararın tazmini talebine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece benimsenen bilirkişi kurulu raporuna göre, taraflar arasındaki sözleşmenin davalı tarafından hukuka aykırı şekilde feshedilmediği, kaldı ki; dava tarihinde sözleşmenin henüz sona ermediği, davacının sözleşmenin sona ermesi nedeniyle uğramış olduğu bir zarardan söz edilemeyeceği gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
Davacının talebi ile davalı tarafından yapılan operasyon davacının göğüslerine güzel bir görünüm kazandırılması işlemi olup estetik bir işlem olduğu ve sonuç olarak tedavi değil güzelleşme amaçlandığından tarafların arasındaki ilişki hizmet ilişkisi değil 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisidir. Eser sözleşmesinin varlığı halinde uyuşmalığın da eser sözleşmesi hükümlerine göre çözümlenmesi gerekmektedir. Eser sözleşmelerinin diğer iş görme sözleşmelerinden ayıran en önemli farklı sonuç sorumluluğu, yani tarafların anlaşmaları doğrultusunda yüklenicinin bir sonucu meydana getirmeyi taahhüt etmesidir. Sonucu taahhüt eden yüklenici Türk Borçlar Kanunu'nun 471. maddesi uyarınca iş sahibinin yararını gözeterek özen görevini sadakatle yerine getirmek zorundadır....
Bu açıklamalar karşısında somut dosya yönünden yapılan değerlendirmede; taraflar arasında eser sözleşmesinde kaynaklandığı iddia edilen tazminat alacağının mevcudiyeti çekişmeli olup yargılamayı gerektirdiğinden ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığı anlaşılmakla mahkemece verilen ihtiyati haciz isteminin reddi kararı yerinde olduğundan davacı tarafın istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmesi gerekmiştir....
ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava ayıplı göğüs ameliyatı iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile maddi tazminat yönünden 2.320,00 TL mahrumiyet zararının, davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, manevi tazminat yönünden ise talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, eser (araç tamiri) sözleşmesinden doğan iş bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun 28.11.2013 tarihli Resmi Gazetede yayımlanmış ve Kanun'un 87. maddesi uyarınca, 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Dava tarihi itibari ile yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” hükmüne yer verilmiştir....
Somut olayda, davacının taraflar arasında düzenlenen tamirat,tadilat ve yapım işleri konulu sözleşmeden doğan yükümlülüklerin davalı tarafca süresinde yerine getirilmediği iddiasıyla davalıya verilen senetle ilgili olarak borçlu olunmadığının tespitini talep ettiği anlaşılmıştır.Somut olayda, eser sözleşmesinin mevcut olduğu ve eser sözleşmesinin de genel hükümler ve Borçlar Kanunu'nun 355. maddesinde düzenlendiği anlaşıldığından, 4077 Sayılı Kanunun kapsamında bulunmayan uyuşmazlığın ... 37.Asliye Ticaret Mahkemesinde görülerek çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 37.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 08.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Davacı ... ile davalı ... arasındaki davadan dolayı Manisa 1.Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 28.11.2007 gün ve 172-380 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık, satım sözleşmesinin feshinden doğan zararın giderilmesi istemine ilişkin olduğundan kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 06.05.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ın gösterildiğini ileri sürerek FSEK 68'inci maddesi uyarınca 1.000,00 TL maddi tazminatın FSEK'in 68'inci madde hükmü uyarınca, 3 katı tazminat ile birlikte ve 10.000.- TL manevi tazminatın avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 28.08.2013 havale tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat yönünden talep sonucunu 10.500,00 TL'ye çıkartmıştır. Davalı ... davanın reddini istemiş, diğer davalı davaya cevap vermemiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; dava konusu türkünün anonim olduğu, yenilik ve hususiyet taşımadığı, bu nedenle de davacının eser sahipliği sıfatının bulunmadığı ve FSEK 8. maddesi uyarınca da dava açma hakkı bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyizi üzerine karar Dairemizce onanmıştır. Davacı vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur. 1- Dava, musiki eserden doğan hakkın ihlali nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir....
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere, asıl ve ek bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında 07.12.2001 tarihinde bir yıl süreli imzalanan bayilik sözleşmesinin süresinden önce 12.09.2002 tarihinde davalı tarafından haksız olarak feshedildiği, davacının sözleşmesinin haksız feshinden dolayı müspet zararını talep edebileceği, sözleşmenin erken feshi nedeniyle davacının 945.20 TL gelir kaybı bulunduğu, davacının sözleşme dolayısıyla kiralamış olduğu iş yerinde boya, tamirat, elektrik tesisatı ve elektronik cihazlar nedeniyle masraflar yaptığı, bu konudaki toplam zararın 8.835.00 TL olduğu, davacının talep edebileceği maddi zararın toplam 9.780.20.TL olduğu,davacının maddi zarar ile ilgili olarak davalıyı daha önce temerrüde düşürmediği,davacının kira alacağı talebini yazılı olarak ispatlayamadığı, devir bedeli talebinin yerinde olmadığı, manevi tazminat isteminin koşullarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz...