Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ispatlanamadığı nazara alınarak manevi tazminat talebi yerinde görülmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

    kaydıyla FSEK 68. maddesi uyarınca şimdilik 5.000,00 TL maddi tazminat ile FSEK 70. maddesi uyarınca 10.000,00 TL manevi tazminatın faizleriyle birlikte davalıdan tahsilini ve kararın ilanını talep ve dava etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi. K A R A R Dava, iş kazası iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemi ile açılmıştır. Mahkemece, ... bakımından açılan davanın husumet nedeniyle reddine, ... bakımından açılan davanın esastan reddine karar verilmiştir. Davacı, dava dilekçesinde davalıya ait inşaatın strompyer işini götürü olarak aldıklarını açıklamış olup, Yerel Mahkeme taraflar arasındaki ilişkinin eser sözleşmesi olduğunu hükmün gerekçesinde kabul etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ Y A R G I T A Y K A R A R I Dosya içeriğine göre, Dairemizce temyiz incelemesi sonucunda verilen kararda maddi hata saptanamadığı gibi maddi hata olarak belirtilen nedenlerin ve emsal kararlardaki gerekçelerin hukuki değerlendirme niteliğinde olduğu, Dairemizce işveren feshinden sonra taraflarca imzalanan sulh sözleşmesininsözleşmesinin işveren tarafından gerçekleştirilen feshini ortadan kaldırmadığı, sulh sözleşmesinin ikale olarak değerlendirilemeyeceği, ikalenin maddi hukuk kurumu, sulhun ise yargılama hukuku kavramları içinde değerlendirilmesi gerektiği, hukuki değerlendirmenin yapıldığı ve İş Mahkemeleri Kanununun 8.maddesi gereğince iş mahkemelerinin kararları ile ilgili Yargıtay kararlarına karşı karar düzeltme istenemeyeceği de dikkate alınarak davalı vekilinin dilekçesinin REDDİNE, 21.01.2014 günü oybirliğiyle karar verildi....

          Birleşen dava davacısı Etem; davacı ile aralarında sözlü eser sözleşmesi yapıldığını, davacının sözleşmeyi haksız yere feshettiğini ileri sürüp, yaptığı harcamaların tahsili ile sözleşmenin feshinden dolayı maddi ve manevi tazminat talep etmiştir. Mahkemece, asıl, karşı ve birleşen davaların kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece;"kısa kararla, gerekçeli kararın çelişkili olduğu gerekçesiyle" bozulmuş, bozma ilamına uyularak asıl, karşı ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, taraflarca süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; tarafların temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 11.769.00....

            A.Ş lehine hükmedilen 15.000TL manevi tazminat yönünden sehven “maddi tazminat” yazılması maddi hataya müstenit olup, mahallinde her zaman düzeltilebilecek olmasına göre davacılar vekilinin tüm, davalı vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Dava, tescilli markanın hükümsüzlüğü, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet ile 5846 sayılı Kanun'dan doğan hakkın ihlal edildiğinin tespiti, önlenmesi, maddi ve manevi tazminat ile itibar tazminatının tahsili ve diğer fer'i taleplerin hüküm altına alınması istemlerine ilişkindir....

              "İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava; bayilik sözleşmesinin feshinden kaynaklanan maddi ve manevi zararın tazmini talebine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece benimsenen bilirkişi kurulu raporuna göre, taraflar arasındaki sözleşmenin davalı tarafından hukuka aykırı şekilde feshedilmediği, kaldı ki; dava tarihinde sözleşmenin henüz sona ermediği, davacının sözleşmenin sona ermesi nedeniyle uğramış olduğu bir zarardan söz edilemeyeceği gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

                "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Tarih : 13/07/2006 No : 2004/589-2006/399 Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, taraflararasında akdedilen bayilik sözleşmesinin feshinden kaynaklanan maddi ve manevi zararın tahsili istemine ilişkindir. Davalı vekili, müvekkilinin sözleşmenin tüm sorumluluklarını eksiksiz yerine getirmekte iken davacının sözleşmeyi haksız ve mesnetsiz iddialarla feshettiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davalının başka firma marka su sattığı hususunun kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

                  Davacının talebi ile davalı tarafından yapılan operasyon davacının göğüslerine güzel bir görünüm kazandırılması işlemi olup estetik bir işlem olduğu ve sonuç olarak tedavi değil güzelleşme amaçlandığından tarafların arasındaki ilişki hizmet ilişkisi değil 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisidir. Eser sözleşmesinin varlığı halinde uyuşmalığın da eser sözleşmesi hükümlerine göre çözümlenmesi gerekmektedir. Eser sözleşmelerinin diğer iş görme sözleşmelerinden ayıran en önemli farklı sonuç sorumluluğu, yani tarafların anlaşmaları doğrultusunda yüklenicinin bir sonucu meydana getirmeyi taahhüt etmesidir. Sonucu taahhüt eden yüklenici Türk Borçlar Kanunu'nun 471. maddesi uyarınca iş sahibinin yararını gözeterek özen görevini sadakatle yerine getirmek zorundadır....

                    Mahkemece, davalı alt yüklenici şirket ile davalı kooperatif arasındaki eser sözleşmesinin yüklenicinin temerrüdü nedeniyle feshedildiği, yüklenicinin hak etmediği bağımsız bölümü davacıya devrinin kooperatif açısından bağlayıcı olmadığı, davacının alacağının hisse devreden diğer davalıdan denkleştirici adalet ilkesi gözetilerek tahsil edilmesi gerektiği belirtilerek, davalı kooperatif hakkındaki davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, diğer davalı hakkındaki tazminat davasının kısmen kabulüne dair verilen karar davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 10.06.2014 gün ve 2014/1769 Esas, 2014/4477 Karar sayılı ilamıyla onanmıştır. Bu kez, davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, HUMK'nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu