"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Kira sözleşmesinin feshi ve ödenen kira bedelinin iadesi istemine ilişkin davada Küçükçekmece 4. Asliye Hukuk ve Küçükçekmece 3. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, taraflar arasında yapılmış kira sözleşmesinin feshi ile ödenen kira bedelinin iadesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, HUMK.'nın 8/2 maddesinde yalnızca kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye akdin feshi yada tespit davalarında görevli mahkemelerin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın kira sözleşmesine dayanan akdin feshi davası olmadığı, davalının sebepsiz zenginleşmesinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 1086 Sayılı HUMK.'...
Hizmet sözleşmesi ve eser sözleşmesi birbirine çok yakın kavramlar olup; hizmette, ücret-bağımlılık ve devamlılık, eser sözleşmesinde ise, bir şeyin ücret karşılığı imali söz konusu olmaktadır. Davacıların davalı yüklenici ile inşaat yapım sözleşmesi konusunda anlaştıkları ve davalının inşaatı süresinde bitirmemesi iddiasıyla sözleşmenin feshi ve yüklenici tarafından diğer davalılara yapılan tapuda hisse satışının iptali ile tescil istendiği somut olayda, hizmetten ziyade eser sözleşmesinin mevcut olduğu ve eser sözleşmesinin de genel hükümler ve Borçlar Yasasının 355. maddesinde düzenlendiği anlaşıldığından, 4077 Sayılı Kanunun 3/d maddesinde düzenlenen hizmet kavramı kapsamında bulunmayan ve davacıların arsa sahibi olup, tüketici veya profesyonel satıcı konumunda bulunmadığı somut olayda uyuşmazlığın genel mahkemelerde görülerek çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Küçükçekmece 2....
Hizmet sözleşmesi ve eser sözleşmesi birbirine çok yakın kavramlar olup; hizmette, ücret-bağımlılık ve devamlılık, eser sözleşmesinde ise, bir şeyin ücret karşılığı imali söz konusu olmaktadır. Davacıların davalı yüklenici ile inşaat yapım sözleşmesi konusunda anlaştıkları ve davalının sözleşme uyarınca davacılara düşen daireleri vermemesi ve projeye aykırı olarak inşaatı yaptığı iddiasıyla sözleşmenin feshi ve proje ve imara aykırı binanın yıkımının istendiği somut olayda, hizmetten ziyade eser sözleşmesinin mevcut olduğu ve eser sözleşmesinin de genel hükümler ve Borçlar Yasasının 355. maddesinde düzenlendiği anlaşıldığından, 4077 Sayılı Kanunun 3/d maddesinde düzenlenen hizmet kavramı kapsamında bulunmayan ve davacıların arsa sahibi olup, tüketici veya profesyonel satıcı konumunda bulunmadığı somut olayda uyuşmazlığın genel mahkemelerde görülerek çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK 21, 22 ve 23. (HUMK.’nun 25. ve 26.) maddeleri gereğince ......
Davacı davaya konu çeki davalı ile aralarında bulunan eser sözleşmesi gereği verildiğini ancak kendisine mal teslimi yapılmadığı bu nedenle çekin bedelsiz kaldığını iddia ederek aralarında düzenlenen sözleşmeyi delil olarak sunmuş, yargılama sırasında mahkemece davalıya isticvap davetiyesi çıkarılarak sözleşme içeriğine ve imzaya itirazı var ise mahkemeye bildirmesi aksi halde sözleşmedeki imzayı ve sözleşme içeriğini kabul etmiş sayılacağı konusunda uyarılmış, davalı usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen herhangi bir itiraz ileri sürmediğinden mahkemece taraflar arasında böyle bir sözleşme ilişkisinin bulunduğu kabul edilmiştir. Bu durumda davacı tarafından davalı ile aralarındaki temel ilişki ispatlanmış sayıldığından bu aşamadan sonra sözleşme ekinde fotokopisi bulunan dava konusu çekin bedeline hak kazandığını ispat yükü davalıya ait olacaktır....
Bu ilke ve kurallar ışığında somut olaya gelindiğinde; taraflar arasında 08.03.2013 tarihli TBK 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi vardır. Sözleşmede iş bedeli nakit bedel olarak kararlaştırılmıştır. Davacı iş sahibi davalı yüklenicidir. TBK 470. maddeye göre eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir. Davada nakit bedel karşılığı yapılan eser sözleşmesinin feshine karar verilmesi istenmiş, mahkemece sözleşmenin feshi ile iş bedeli tutarı üzerinden davalı aleyhine nispi vekâlet ücreti ödemesi kabul edilmiş ise de, sözleşmenin kat karşılığı inşaat sözleşmesi olmayıp nakit bedel karşılığı inşaat yapımına ilişkin bulunduğundan feshedilmesi yargılamaya muhtaç olmayıp tek taraflı irade beyanının karşı tarafa ulaşmasıyla sonuç doğuracağından sözleşmenin feshi davası açılmasında hukuki yarar yoktur....
Belirtilmelidir ki, eser sözleşmesi karşılıklı edimleri içeren bir iş görme sözleşmesidir. Buradaki yüklenicinin edimi bir eser meydana getirmek, iş sahibinin karşı edimi ise, kendisine teslim edilen eser sebebiyle bedel (ücret) ödemektir. Eser yüklenicinin sanat ve beceriyi gerektiren emek sarfı ile gerçekleştirildiği sonuçtur. Kuşkusuz iş sahibi ısmarladığı eserde belli niteliklerin bulunmasını arzu eder. Meydana getirilen eserin iş sahibinin beklentisini karşılamaması halinde sözleşmedeki yarar dengesi iş sahibi aleyhine bozulur. Bundan dolayı, teslim edilen eserin fen ve sanat kurallarına uygun iş sahibinin beklentilerini karşılar özellikleri taşıması gerekir. Aksi halde, eser ayıplıdır ve yüklenicinin ayıba karşı tekeffül sorumluluğu ortaya çıkar. Eserdeki ayıp, eserde sözleşme ve dürüstlük kurallarına göre olması gereken vasıfla fiilen mevcut olan arasındaki fark demektir....
Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 14.04.2005 gün ve 2004/638-2005/216 sayılı hükmü onayan Dairemizin 06.03.2007 gün ve 2006/1093-2007/1399 sayılı ilamı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinin feshi, istirdat ve kalıpların iadesi istemine ilişkindir....
Para karşılığı düzenlenen eser sözleşmesi tek taraflı irade beyanıyla sonlandırılabilir, bu durumda fesih irade beyanı karşı tarafa ulaştığı tarih itibariyle sonuçlarını doğurur. Eser sözleşmesinin geriye etkili şekilde feshedilmesi (sözleşmeden dönme) halinde sözleşme hiç yapılmamış gibi başa dönülür. Bu durumda taraflar sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre aldıklarını geri vermekle yükümlüdürler. (TBK'nın 77 ve 125/Ⅲ) Ayrıca eser sözleşmesinde yüklenici işin teslimi ile bedele hak kazandığından, bundan önce yükleniciye yapılan ödemeler veya kat karşılığı eser sözleşmesinde olduğu gibi devri yapılan paylar avans niteliğindedir. Sözleşmenin geriye etkili olacak şekilde feshedilmesi başka bir anlatımla sözleşmeden dönülmesi halinde kural olarak ve öncelikle bu avansların yine kural olarak aynen iade edilmesi gerekir. Bunun için sözleşmenin feshinde kimin haksız olduğunun bir önemi yoktur....
Sayılı dosyası ile 05/11/2019'da icra takibi başlatıldığını, davacı aleyhine faktoring sözleşmesinin feshi üzerine takip başlatılmasının ardından davacının 30/12/2019 tarihinde müvekkili şirketin banka hesabına ödeme yaptığını, yapılan ödemenin icra takibine ilişkin olduğunu, icra takibinden kaynaklanan işlemişi faiz, vekalet ücreti, masrafların ödenmediğini, icra takibinin halihazırda derdest olduğunu, davacıya karşı başlatılan takibin (davacının iddia ettiği gibi) çeke ilişkin takip olmadığını, takibin gerekçesi ve hukuki nedeninin, davacı ile aktedilen faktoring sözleşmesinin feshedilmesi olduğunu, faktoring sözleşmesinin feshi ile birlikte ihtarnameye konu alacak tutarının yasal olarak talep edilebilir hale geldiğini, müvekkili şirketin çekin vadesini beklemek zorunda olmadığını, öte yandan, faktoring hukukuna göre faktoring şirketinin, sözleşmenin feshi üzerine tüm alacak vasıtalarını kullanarak alacaklarını tahsil etme hakkına sahip olduğunu, kaldı ki çekin vadesinde ödenip ödenmeyeceğinin...
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava eser sözleşmesinin feshi, sözleşme konusu makinenin davalıya iadesi ve sözleşme gereği ödenen bedel ile menfi zarar karşılığı 125.000,00 TL'nin tahsili istemi ile açılmış, mahkemece davanın kısmen kabulü ile sözleşmenin feshine, dava konusu makinenin davalıya iadesine ve sözleşme bedeline mahsuben ödenen 47.200,00 TL'nin davalıdan tahsiline dair verilen karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma ilâmı gereğince inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi...