Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hükmü davalı temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriği ile hükmüne uyulan Dairemiz bozma ilamında yol gösterildiği üzere zirai ürün kira sözleşmesinin feshine karar verilmesinde bir yanılgı bulunmadığına göre davalının bu isteme yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davalının Yargıtay bozmasından sonra açtığı ve eldeki dava ile birleştirilen kar kaybı zararının tahsiline dair temyiz itirazlarına gelince; Zarar bir kimsenin malvarlığında iradesi dışında meydana gelen eksilmedir. Buna maddi zarar da denilir. Zarar çeşitli ayrımlara tabi tutulmaktadır. Bunlardan biri de menfi-müspet zarar ayrımıdır. Müspet zarar o sözleşme nedeniyle cebe girmesi gereken paranın girememesinden kaynaklanan zarardır. Bu niteliği gereği müspet (olumlu) zarar daima ileriye dönük olup bir beklenti kaybıdır. Doktrinde, müspet zarar; alacaklının gereği gibi ve vaktinde olan ifaya taalluk eden menfaatine tekabül eder....

    Somut olayda; Dava, eser sözleşmesine dayalı sözleşme kapsamında verilen çeklerin ödenmeyen bedellerinin, iş yerinde bırakılan ve teslim edilmeyen malzeme bedellerinin tahsili, haksız fesih nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı yüklenici, davalı iş sahibidir. 07.12.2017 tarihinde yapılan ön inceleme duruşmasında uyuşmazlık; " eser sözleşmesi nedeniyle davacının 3 adet çek nedeniyle toplam 67.508 TL alacağının ve 100.000 TL mahrum kalınan kar tazminatı, 100.000 TL manevi tazminat ve 50.000 TL malzeme bedeli isteminden oluştuğu" tespit edilmiştir. TBK'nın 147/6 maddesine göre eser sözleşmesinden doğan alacaklar 5 yıllık zaman aşımına tabidir. Davacı yüklenici eser sözleşmesi kapsamında iş yerinde kaldığını ve iade edilmediğini belirttiği malzeme bedelinin tahsilini talep etmiştir. Taraflar arasındaki eser sözleşmesi yapılan karşılıklı ihtarlar sonucunda 24/09/2008 tarihinde feshedilmiştir. Taraflar arasında görülen ve kesinleşmiş ... ATM'nin 2011/......

      Bu aşamada, müspet ve menfi zarar kavramlarına ilişkin şu genel açıklamaların yapılmasında yarar bulunmaktadır. Müspet zarar; borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne durumda olacak idiyse, bu durumla eylemli durum arasındaki fark müspet zarardır. Diğer bir anlatımla müspet zarar, sözleşmenin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinden doğan zarardır. Kuşkusuz kâr mahrumiyetini de içine alır. Davacının mamelekinde, sözleşme yerine getirilseydi bulunacağı duruma göre bir azalma olmuştur. İşte müspet zarar bu iki bedel arasındaki farktan ibarettir. Müspet zarar, alacaklının ifadan vazgeçerek zararının tazminini istemesi halinde söz konusu olur. Sözleşme ortadan kalkmamaktadır, yalnız alacaklının ifaya ilişkin talep hakkının yerini müspet zararının tazminine dair talep hakkı olmaktadır. Burada borcun ifa edilmemesinden doğan zararın söz konusu olduğu gözardı edilmemelidir....

      Tal) yapılan keşif ve keşif sonrası düzenlenen 18/11/2019 tarihli bilirkişi kurulu raporu, davacı uhdesinde bulunan ürünler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması amacıyla mahkememizce yapılan keşif ve keşif sonrası düzenlenen 17/02/2020 tarihli bilirkişi kurulu raporu, bilirkişi heyetine makine mühendisi eklenerek alınan 18/01/2021 tarihli bilirkişi kurulu ek raporu ile tüm dosya kapsamı. GEREKÇE :Dava, eser sözleşmesinden dönülerek ürünlerin iadesi, satış bedelinin iadesi ve davacının uğradığı iddia edilen menfi ve müspet zararların ve masrafların tahsili istemine ilişkindir. Taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi amacıyla davalı uhdesinde bulunan ürünler üzerinde keşif yapılarak rapor düzenlenmesi için Bursa .......

        a 06/07/2018 - 06/07/2019 vadeli ...... nolu poliçe gereğince ödendiği, ekspertiz raporu ile tespit edilen ve rapor doğrultusunda sigortalanan taşınmazda oluşan 2.435,00TL tutarındaki maddi hasar müvekkil tarafından giderilmiş ve müvekkil şirket TTK 1472 maddesi bağlamında halefiyet ilkesi gereğince sigortalıya halef olduğu, davacının iddia ettiğinin aksine, müvekkilin alacağının olduğu ve davacının dava konusu hasardan sorumlu olduğu, bu durum üzerine ilamsız icra takibine başlandığı, davacı tarafından borca itiraz edilmesi neticesinde takip durduğu, davacı tarafından yapılan borca itiraz ve müvekkile yöneltilen menfi tespit davası haksız olup davanın reddi talep edilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, icra dosyasından kaynaklı menfi tespit istemine ilişkindir....

          Yüklenici işi maliyet + %25 kâr esasına göre üstlendiğinden tespitte bulunan malzeme ve işçilik tutarına %25 müteahhit kârı ilave edildiğinde yüklenicinin yaptığı iş bedelinin 49.062,50 TL olarak kabulü ve ödeme tutarı 71.517,38 TL'den mahsubu suretiyle kalan 22.454,88 TL'nin fazla ödeme olarak hüküm altına alınması gerekirken sözleşme hükümleri nazara alınmadan yapılan hesap sonucu 39.892,00 TL'ye hükmedilmesi doğru olmadığı gibi, davacı iş sahibi dava dilekçesinde akdin feshine karar verilmesini talep ettiğinden ve BK'nın 106. maddesi uyarınca sözleşmenin feshi halinde ancak menfi zarar talep edilebileceğinden müspet zarar kapsamında olan 510,00 TL fiyat farkı ile 1.041,00 TL kira kaybına hükmedilmesi de doğru olmamış, kararın açıklanan bu nedenlerle bozulması gerekmiştir. 3-Davacı iş sahibinin temyizine gelince; Davacı dava dilekçesinde alacağın avans faiziyle birlikte tahsilini talep ettiğinden eser sözleşmesinden kaynaklanan ve ticari nitelikte olan iş nedeniyle hüküm altına...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili hakkında ... 6. İcra Müdürlüğü’ nün 2006/15366 esas sayılı dosyası ile 2.500,00 TL miktarlı, 12/04/2006 keşide tarihli çekten dolayı icra takibi yaptığını, ciranta kısmına hileli olarak müvekkilinin adının yazılarak imza edilip borçlandırıldığını belirterek, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, icraen satılan gayrimenkulün müvekkili adına tesciline, aksi takdirde munzam zararlarıyla birlikte kıymet takdirinde belirtilen miktarın faizi ile geri verilmesine, uğranılan menfi ve müspet bütün zararların ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Dava dosyası kapsamı, toplanan deliller, yerel mahkeme gerekçesi ve bilirkişi raporu içeriği, taraflar arasındaki sözleşmenin geçersiz olmakla ona bağlı talep durumundaki cezai şartın da geçersiz olması, taraflarca geçersiz sözleşmeye dayanılarak menfi ve müspet zarar talep edilemeyip sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanılarak tarafların ancak birbirlerine verdiklerini talep edilebilecekleri (Bkz. Yargıtay 14....

              ASIL DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) BİRLEŞEN DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR TARİHİ : 26/11/2021 KARAR YAZIM TARİHİ : 26/11/2021 Asıl dava, davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali, birleşen dava ise alacak istemine ilişkin olup, mahkemece asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili özetle; müvekkilinin, tarafları işveren ...... işvereni temsilen 17/02/2010 tarihinde imzaladığını, bu sözleşmeye göre müvekkilinin dava dışı işveren şirketi temsilen hareketle davalı ile işlemler yapacağını ve davacı şirketin davalı şirketten doğrudan alım yapacağının kararlaştırıldığını, işveren ve ihracatçı yükümlülükleri başlığını taşıyan 10.2 maddesi uyarınca...

                Çünkü sözleşme fesih edilerek hükümsüz olduktan sonra tekrar sözleşmeye dayanarak borcun ifa edilmemesinden doğan zarardan söz edilemez; istenilecek zarar menfi zarardır. Bu tür bir zarar ayrımı, sözleşme sorumluluğunda söz konusu olmaktadır. Genel olarak menfi zarar; sözleşmenin kurulmamasından veya geçerli olmamasından, müspet zarar ise; ifa edilmemesinden doğan zararı ifade eder (Prof. Dr. Fikret Eren, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 8. Baskı, s.482). Menfi zarar, sözleşmenin feshi halinde istenebilir. Sözleşmenin feshi halinde müspet zarar istenemez. Bunun sonucu olarak, aynı davada hem menfi zarar hem de müspet zarar talep edilemez. Mahkemece anılan bu hususlar gözetilmeden hem menfi zarar mahiyetindeki yapılan masraflara, hem de müspet zarar mahiyetindeki kazanç kaybına hükmedilmesi usül ve yasaya aykırı olup davalı vekilinin istinaf talebi bu yönüyle haklı ve yerindedir. (Yargıtay 19....

                UYAP Entegrasyonu