Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında yazılı bir sözleşmenin ve sözleşmeden kaynaklı ve eksik yapılan işlerin olmadığını, davacının iddiasının asılsız ve gerçek dışı olduğunu, icra takibine konulmuş senetler ile davacının iddia etmiş olduğu eser sözleşmesi ile bağlantı kurmasının da doğru olmadığını, açılan davayı kabul etmediklerini savunarak davanın reddini istemiş, aşamalarda bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde taraflar arasındaki eser sözleşmesi ilişkisini kabul etmiş ancak kambiyo senetlerinin eser sözleşmesinden kaynaklanmadığını ve eksik denilen işlerin sahibinin isteğiyle olduğuna yönelik beyanda bulunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; "...Taraflar arasında 130.000,00 TL götürü bedelle eser sözleşmesi akdedilmiş olup davacı sahibi tarafından davalı yükleniciye sözleşme bedelinin 85.000,00 TL'si yönünden takibe dayanak bonoların verildiği konusunda ihtilaf bulunmamaktadır....

Taraflar, bedelinin miktarı konusunda da anlaşamamaktadırlar. Yargıtay’ın yerleşik içtihat ve uygulamalara göre eser sözleşmesi ilişkisinin varlığı ihtilafsız olması ve tarafların bedelinin miktarı konusunda anlaşamamaları halinde, gerçekleştirilen imalât bedelinin 6088 sayılı Türk Borçlar Kanunu 481. maddesi gereğince yapıldığı yıl mahalli serbest piyasa rayiçleri ile tespit ve hesaplanması gerektiği kabul edilmektedir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda gerçekleştirilen imalât bedeli bu yönteme göre değil sunulan ve taraf imzalarını taşımayan imalât listesi ve fiyatlara göre hesaplamıştır....

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye bedeli ile sözleşme dışı fazla imalat bedelinin tahsili ve sözleşme kapsamında verilen teminat çeklerinin iadesi istemlerine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir....

      Uyuşmazlığın, .... asfalt kaplama yol yapım işi sözleşmesinden doğan fiyat farkının hesaplatılarak bitim tarihi olan 5.7.2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsili istemli davanın taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklandığı belirgin olup, bu yönde, davada 5510 sayılı Kanunun uygulama yeri bulunmadığı gibi, uyuşmazlığın 5510 sayılı Kanunun uygulanmasından kaynaklandığını ortaya koyacak yasada başka bir hüküm de mevcut değildir. Aksine, eser sözleşmesinden kaynaklı bu davanın yasal dayanağı Borçlar Kanununun maddeleri olduğu, davanın genel görevli asliye hukuk mahkemesinde görülmesi ve Yargıtay Hukuk ve Ceza Daireleri İş Bölümü Onbeşinci Hukuk Dairesi Başlılıklı 1. bendinde “...eser sözleşmesinden kaynaklanan ....hüküm ve kararlar ” belirtildiğinden ve konunun yol yapım işi olan eser sözleşmesini ilgilendirdiğinden, dosyanın .... Hukuk Dairesinin görev dahilinde bulunduğu anlaşılmakta olup, dosyanın ......

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi SAYISI : 2019/774 Esas, 2022/573 Karar 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın eser sözleşmesinden kaynaklı tazminat istemi olduğu anlaşılmıştır.. Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk dairesinin Sulh Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararı üzerine verdiği onama kararı uyarınca uyuşmazlık 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu uygulamasından kaynaklanmamaktadır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin bölümüne ilişkin 25.01.2023 tarihli ve 2023/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 6. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY 6. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 13.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Mahkemece, dava, eser sözleşmesinden kaynaklı olarak, yapılan işin bedelinin tahsiline ilişkin uyuşmazlık şeklinde nitelendirilip bu yönde uygulama yapıldığından kararın temyizen incelenmesi görevi 15.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 15.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 25.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar re'sen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı ayıp ve eksik nedeniyle tazminat talebine ilişkindir. Taraflar arasındaki 08.05.2019 tarihli sözleşmenin konusunun davacıya ait işyerine ilave kompozit panel kaplama, cam silikonlu cephe, çelik çatı ve sandviç panel işleri yapımı olduğu, bedelinin KDV dahil 180.000 TL olarak kararlaştırıldığı, davacı sahibi vekilinin dava dilekçesinde 138.000 TL ödeme yapıldığını beyan ettiği görülmüştür. İş bedeli KDV dahil 180.000 TL olarak belirlendiğinden, taraflar arasında 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 480. maddesinde ifade edilen götürü bedelli eser sözleşmesi bulunmaktadır. Dosya kapsamında bedelinin tamamının ödenmediği, 138.000 TL’sinin ödendiği anlaşılmaktadır....

              Oysa, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmeleri, niteliği itibariyle iki tarafa borç yükleyen sözleşmeler olup, karşılıklı edimleri içerir. Bu nedenle, eser sözleşmelerinden kaynaklanan bir alacak davasında yetkili mahkemenin tayininde 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 89. maddesi hükümlerinin uygulanması mümkün değildir." şeklindedir. Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali talebine ilişkindir. Eser sözleşmesinden kaynaklanan davalar, HMK'nın 6. maddesine göre davalının davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesinde (genel yetkili mahkeme) açılabileceği gibi HMK'nın 10. maddesi uyarınca sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de (özel yetkili mahkemede) açılabilir. Yine taraflar arasında yetki sözleşmesinin yapılmış ise tarafların tacir olması halinde sözleşmede belirlenen mahkemede dava açılabilir....

                Davacı sahibi ile davalı usta, tek katlı müstakil evin yapımı hususunda 85.000,00 TL'ye anlaştıkları, adi sözleşmeyle yazılı hale getirdikleri, sahibinin 77.000,00 TL ödemesine rağmen davalı yüklenicinin işini bitirmediğinden bahisle fazla ödediği paranın iadesi için bu davayı açtığı, mahkemece yapılan yargılama sonucunda, yapılan bedelinin 48.620,00 TL olarak belirlendiği, buna göre de işi yüklenici tamamlamadığından fazla ödenen 28.380,00 TL'nin iadesi için mahkemece karar verilmiştir....

                Davacı sahibi ile davalı usta, tek katlı müstakil evin yapımı hususunda 85.000,00 TL'ye anlaştıkları, adi sözleşmeyle yazılı hale getirdikleri, sahibinin 77.000,00 TL ödemesine rağmen davalı yüklenicinin işini bitirmediğinden bahisle fazla ödediği paranın iadesi için bu davayı açtığı, mahkemece yapılan yargılama sonucunda, yapılan bedelinin 48.620,00 TL olarak belirlendiği, buna göre de işi yüklenici tamamlamadığından fazla ödenen 28.380,00 TL'nin iadesi için mahkemece karar verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu