eksik işleri tamamlamadığını, kesin kabul ve hakediş işleminin yapılamadığını, müvekkil şirket yetkililerinin, davacı tarafı eksik işlerin tamamlanması ve kesin kabul işleminin yapılması için davet ettiğini, ancak davacı tarafın bu davetlere icabet etmediğini, taraflar arasındaki sözleşmenin 3....
O halde mahkemece yapılacak iş, bilirkişi kuruluna az yukarıda belirtilen drenaj ve havuz işlerinden anlayan konusunda uzman bilirkişi seçilerek mahallinde yeniden keşif yapılıp bu konuların ve 17.06.2011 tarihli taraflarca imzalanan teslim tutanağında belirtilen eksik ve ayıplı işlerin giderilip giderilmediğinin değerlendirilmesi, eksik ve ayıplı işlerin giderim bedelinin 1. etap için bağımsız bölümlerin ve ortak alanın teslim edildiği 2010 yılı, 2. etap için teslim edildiği 2012 yılı serbest piyasa fiyatlarına göre hesap edilmesi (serbest piyasa fiyatları içinde KDV olduğundan ayrıca eklenmemesi), ortak alanlarda bulunan eksik ve ayıplı işlerin giderim bedelinin ise davalı-karşı davacı arsa sahiplerinin payları oranında hesaplanması için bilirkişi kurulundan ek rapor alınması, rapora itirazlar olduğu takdirde bu itirazların giderilmesi, asıl davada tapu iptâl ve tesciline karar verilen bağımsız bölümlerin hangilerinin olduğunun tereddüde yer vermeyecek şekilde hüküm fıkrasında belirtilmesi...
GEREKÇE: Dava; taraflar arasındaki eser sözleşmesi uyarınca fazla ödemenin iadesi, ayıp ve eksik iş sebebiyle bedelde indirim talebine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık 15/06/2015 tarihli su işçiliği yapım sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. İşbu sözleşme kapsamında davalı yüklenici davacı tarafından yapılan inşaatta sözleşmenin 2. maddesinde 6 kalem olarak sayılan işlerin yapımını üstlenmiştir. Sözleşmenin incelenmesinde iş bitim süresinin 01/11/2015 tarihi olduğu, ayıplardan dolayı davalı yüklenicinin 2 yıl garanti verdiği ve davacı iş sahibi tarafından yapılan işlerin kontrolünden sonra hak edişlerin ödeneceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmıştır. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden davacı iş sahibi tarafından ödemelerin 2016 yılında yapıldığı anlaşılmıştır. Davacı taraf eksik ve ayıplı işler sebebiyle delil tespiti davasını 24/06/2021 tarihinde açmıştır. İşbu dava ise, 18/03/2021 tarihinde açılmıştır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davalının defalarca onarım yapmasına rağmen çatıdaki problemi gideremediğini, bunun üzerine davalıdan ödedikleri bedelin iadesini istediklerini, davalının bir ödeme yapmadığını, bunun üzerine çatıdaki eksik ve hatalı işlerin üçüncü bir firmaya yaptırılmaya çalışıldığını ancak, yine de sorunun çözülemediğini, bunun üzerine sözleşmeden haklı sebep ile dönmek durumunda kaldıklarını mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın tümden kabulüne karar verilmesini istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl dava, davacı yüklenicinin davalı iş sahibine açtığı davalının işlettiği otelde resepsiyon bankosu yapımına ilişkin eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinden kalan alacağın ödenmesi amacıyla girişilen icra takibine vâki itirazın iptâline karar verilmesi istemiyle açılmış, davalı davanın reddini savunmuş, birleşen davasında işsahibi eksik ve ayıplı imalât bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiştir....
Mahkemece yapılacak iş; yukarıda özetle açıklanan hukuksal çerçeve dahilinde, yanlar arasında yapılan sözleşme ve ekleri taraflardan, statik ve mimari projeleri Belediyeden istenerek, uzman bilirkişi aracılığıyla yerinde keşif ve inceleme yaptırılmak suretiyle, imar mevzuatı ve sözleşme hükümlerine, fen ve sanat kurallarına aykırı olarak yapılan işlerin neler olduğunu ve ayıpların ve dolayısıyla zararlı sonucun oluşumuna etkili olan ve “kusur” teşkil eden eylem ve işlemlerin niteliklerini; bu tür eylem ve işlemleri bulunanların kimler olduğunu ve kusur oranlarını; Mayıs 2003 tarihi itibariyle ve serbest piyasa koşullarına göre ayıpların giderilmesi için gerekli olan paranın tutarını, gerekçeleriyle birlikte açıklar şekilde ve denetime elverişli bilirkişi kurulu raporu almak ve varılacak sonuca göre uyuşmazlığı karara bağlamaktan ibaret olmalıdır. Eksik araştırma ve soruşturma ile karar verilemez. Açıklanan sebeplerle karar bozulmalıdır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı eksik ve ayıplı işlerin giderim bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Davacı vekili, taraflar arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, davalı yüklenicinin sözleşmede kararlaştırılan ve sözleşme öncesi kataloglarda gösterilen şekilde bağımsız bölümleri teslim etmeyerek sözleşmeye aykırı davrandığını, eksik ve ayıplı imalat nedeniyle fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 5.000,00 TL'nin sözleşme tarihinden uygulanacak ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiş ve 20.02.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 13.766,78 TL'ye çıkarmış ve bu miktarın sözleşme tarihinden uygulanacak ticari faizi...
Davalı yüklenici, işin davacı yanca eksik ve ayıplı yapılmasından dolayı eksik işlerin 3. şahıslara yaptırıldığını, bu nedenle işin asıl iş sahibine geç teslim edildiğini, bu nedenle taraflarınca davacının iş bedelinden kesinti yapılmasının haklı olduğunu savunmuştur. Kural olarak, eserin sözleşmeye uygun olarak tamamlanıp teslim edildiğini ispat yükü yüklenicidedir. TMK.'nın 6. maddesinde düzenlenmiş olan genel ispat şuralından çıkarılan bu sonuç, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nin bir çok kararında "kural olarak eser sözleşmelerinde eserin teslimini, sözleşmeye ve tekniğine uygun olup olmadığını kanıtlamak yükleniciye aittir." şeklinde ifade edilmiştir. Teslim edilen eserin ayıplı ve/veya eksik olduğunu ve bedelin ödendiğini ispat yükü ise iş sahibine aittir. İçtihatlarda, Yargıtay’ın da bu doğrultuda tutum sergilediği görülmektedir....
Dava dilekçesinin dava konusu kısmında sözleşmenin ileriye yönelik feshinin istendiği yazılmakla birlikte, sonuç ve istem kısmının 2. bendinde ileriye ya da geriye etkili olduğu açıklanmaksızın sözleşmenin feshine denilerek talepte bulunulmuş, mahkemece davanın fesih talebinin ileriye mi yoksa geriye etkili mi olduğu sorulup açıklattırılmamıştır. Davacının gecikme tazminatı ve sözleşmenin feshi asıl talebi olup, bu taleplerinin kabul edilmemesi halinde terditli olarak eksik ve kusurlu işlerin giderim bedelinin tespit ve tahsilini istemiştir. Yargılama sürecinde fesih talebinden vazgeçip gecikme tazminatı ile eksik ve kusurlu işlerin giderim bedelinin istediğine dair bir beyanı olmadığı gibi davanın karara bağlandığı son oturumda dahi fesih şartlarının oluştuğuna dair beyanı mevcuttur....
Değişik İş sayılı dosyada iş veren tarafından işlerin sözleşme ve eklerine uygun yapılıp yapılmadığı eğer uygun yapılmadı ise hatalı ve eksik işlerin ne olduğu, tamamlanması gerekli maliyetin bilirkişilerce tespiti için 21/08/2007 tarihinde tespit istendiği , 10/09/2007 tarihli inşaat mühendisinden alınan bilirkişi raporunda eksik ve ayıplı işlerin maliyetinin belirlendiği, yüklenici davacıya bilirkişi raporunun tebliğ edilmesi üzerine davacı yüklenicinin 23/10/2017 tarihli dilekçe ile eksik ve ayıplı işlerin imalden değil kullanımdan kaynaklı olduğu, müvekkilinin sorumlu olmadığını belirttiğinden en geç işin 23/10/2007 tarihinde teslim edildiği ve alacağın bu tarih itibariyle muaccel olduğunun kabulü gerektiği, alacağın muaccel olduğu tarihten davacının ihtar çektiği 10/03/2014 tarihi ve dava tarihine kadar yukarıda belirtilen 818 sayılı Borçlar Kanunun 126/4. maddesinde belirtilen 5 yıllık zamanaşımı süresi geçmiş olmakla davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir....