Somut olayda; davacı, taraflar arasındaki taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden dönerek davalıya ödenen bedelin tahsilini talep etmektedir. Buna karşılık davalı ise davacı ödemelerini kabul etmemek kaydıyla, sözleşmeden dönülmesi halinde mahsup edilmesi gereken kalemlerin eksik hesaplandığını, ayrıca fatura nedeniyle KDV'nin de düşülmesi gerektiğini, yine, sözleşmenin noterde düzenlenmesinden kaynaklı davacıya düşen masraflar ile sözleşmenin 12.3 maddesinde öngörülen bedellerin de alacaktan mahsup edilmesi gerektiğini, işlemiş faizin ise başlangıç tarihi belirtilmediği gibi sözleşmenin 12. Maddesi uyarınca gecikme tazminatı ve faiz istenmeyeceğini belirterek davanın reddini savunmaktadır. Bu durumda davacının talebi, sözleşme hükümlerinin tartışılarak değerlendirilmesini, diğer bir ifade ile yargılamayı gerekli kılmakta olup bu aşamada yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği anlaşıldığından mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Dava, taraflar arasındaki 07/04/2016 tarihli mantolama sözleşmesinden kaynaklı eksik ve ayıplı imalat bedelleri ile sözleşmenin 4. maddesi uyarınca uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin olup, davacı davalının 09/04/2016 tarihli sözleşme uyarınca bir kısım dış cephe mantolama işlerinin yapımını üstlendiğini, işin sözleşme hükümlerine göre bitirilmesi gereken sürede tamamlanmadığını ve ayıplı ifa edildiğini, iş bedelinin 800.000,00 TL olarak sözleşmede belirtilmesine rağmen, yine aynı sözleşmedeki hükümlere göre yapılan indirimlerle ödenecek bedelin 700.000,00 TL'ye düştüğünü, bu bedelin 675.000,00 TL'sini davalıya ödediğini belirterek, eksik ve ayıplı iş bedelleriyle ayrıca sözleşmenin gereği gibi ifa edilmemiş olması sebebiyle uğradığı ve sözleşmenin 4. maddesindeki "sözleşmeye uymayan tarafın karşı tarafın uğrayacağı maddi ve manevi zararları karşılıklı olarak 100.000,00 TL'ye kadar tazmin olarak ödemeyi kabul etmiştir" şeklindeki hükmüne dayalı olarak, sözleşmenin süresinde ifa...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2020/534 Esas KARAR NO : 2021/501 DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan Eksik İş Bedelinin Üretim Kaybı Bedeli ve Cezai Şart Alacağı ) DAVA TARİHİ : 03/11/2020 KARAR TARİHİ : 01/07/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan Eksik İş Bedelinin Üretim Kaybı Bedeli ve Cezai Şart Alacağı ) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREKÇE : Davacı vekili, davacı ile davalı arasında --- kapasiteli --- --" imzalandığını; bu sözleşme ile davalı yüklenicinin ---- üstlendiğini; davalının edimini süresinde yerine getirmediğini, gecikmiş tesliminin de ayıplı işleri içerdiğini; bu nedenle --- hiç bir zaman bu kapasiteyle çalışamadığını; bu nedenle üçüncü şahıslara tamir ettirmek zorunda kaldıklarını belirterek hem eksik ve ayıplı iş bedelini hem üretim kaybı nedeniyle uğradığı zararı hem de sözleşme gereği cezai şartı talep ederek iş bu davayı açmış; Davalı vekili, zaman...
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/182 esas, 2016/825 karar sayılı kararı ile taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak nedeniyle Ankara 25. İcra Müdürlüğünün 2015/589 sayılı dosyasındaki itirazın 100.000,00 TL asıl alacak yönünden iptaline karar verildiği, bu kararın kesinleştiği, davalının davacıdan 100.000,00 TL alacaklı olduğu, bunun mahkeme kararı ile sabit olduğu, taşınmazın elektrik işlerinin yapımı nedeniyle davacının davalıdan alacaklı olmadığı gibi davalıya 100.000,00 TL borçlu olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; eksik ve gizli ayıplı imalatlar için inceleme ve araştırma yapılmaksızın karar verildiğini, Ankara 3....
Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R - Dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüğün ayıplı yerine getirilmesi nedeniyle sözleşmenin iptali ve ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın 4077 Sayılı Yasa kapsamında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Tüketici Mahkemesi ise, uyuşmazlığın eser sözleşmesinden kaynaklandığını belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davada Aelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüğün ayıplı yerine getirilmesi nedeniyle sözleşmenin iptali ve ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesi, uyuşmazlığın eser sözleşmesinden kaynaklandığını belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Eser sözleşmesinden kaynaklanan davalının para ödeme edimini eksik ifa etmesi sebebiyle davacının doğmuş olan alacak talebi ile taraflar arasında akdedilen sözleşme gereği davacı tarafından yapılan işlerden kaynaklı alacak davasıdır....
Taraf sıfatının bu anlamda önemli özelliği ise def'i değil itiraz niteliğinde olması nedeniyle taraflarca süreye ve davanın aşamasına bakılmaksızın her zaman ileri sürülebileceği gibi taraflar ileri sürmemiş olsalar bile mahkemece resen nazara alınmasıdır. Bu anlatımlar ışığında somut olaya gelince, 11/11/2014 tarihli eser sözleşmesinin tarafları, davacı ile davalıdır. Sözleşmenin tarafı olması nedeniyle bu sözleşmeden kaynaklanan eksik ve ayıplı imalatlar nedeniyle açılan davada davacının aktif husumet ehliyeti vardır. Ancak her ne kadar davacı sözleşmeye konu eserin süresinde teslim edilmemesi nedeniyle ticari kazanç kaybı istemiyle de dava açmış ise de, dosyaya getirtilen kayıtlar kapsamına göre işletme, dava dışı Mustafa Semerci'ye ait olup, 21/05/2015 tarihli vekaletname de işletmeye ilişkin tüm işlemlerin vekalet veren Mustafa Semerci adına yapılması hususunu içermekte olup, işletmenin devrini içermemektedir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/373 KARAR NO : 2023/550 Kararın Kald T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SAMSUN 1.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/512 ESAS, 2022/321 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Eser sözleşmesinden kaynaklanan eksik ve ayıplı imalatlar nedeniyle) KARAR : Samsun 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/512 esas, 2022/321 karar sayılı dava dosyasında verilen tazminat (eser sözleşmesinden kaynaklanan eksik ve ayıplı imalatlar nedeniyle) talebinin kısmen kabul, kısmen reddine karşı, davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İDDİA:Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle, Müvekkillerinin Samsun İli Atakum ilçesi, yeni mahalle mahallesi 3277.sokak no:1'de bulunan sitenin davalı şirket tarafından yapıldığını,, davalı şirketin sözleşmenin gerektiği özen ve ihtimamı...
CEVAP: Davalı vekili tarafından verilen yanıt dilekçesinde özetle; Davacının taraflar arasındaki sözleşmeler kapsamında bir takım imalatlar yaptığını ancak bu imalatların fen ve sanat kurallarına aykırı olup ayıplı imalatlar olduğunu, bu hususta davacı tarafa ihbarda bulunulmasına rağmen herhangi bir onarma durumu olmadığından müvekkilinin kendisi yaptırmak zorunda kaldığını, müvekkili şirket tarafından yapılan değerlendirmede davacı tarafın kesmiş olduğu faturalar toplamı 14.308,77.-TL'lik bedelin 2.400,00.-TL'lik kısmının haklı olduğunu değerlindirerek icra takibine kısmi itirazda bulunduğunu, davacı tarafın takibe konu ettiği alacağın bir kısmının da hakedişler sırasında kesilen teminatlardan oluştuğunu ancak imalatlar ayıplı olduğu için kesinlen bu teminatların da davacıya ödenmediğini belirterek davanın reddine ve %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini savunmuştur....